Sana Göre Haber

Türkiye’nin AB Üyelik Müzakereleri: Erdoğan’ın Çağrısı ve Aşılması Gereken Engeller

Türkiye’nin AB Üyelik Sürecinde Son Durum Ne?

Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan, 22 Temmuz 2025 tarihli köşe yazısında, AKP Genel Başkanı R.T. Erdoğan’a yönelttiği kritik bir soruyu ve aldığı yanıtı paylaştı. Hakan’ın sorusu, Türkiye’deki iç gelişmelerin Avrupa Birliği ile ilişkilere olası yansımaları üzerineydi.

“‘Terörsüz Türkiye’ süreci başarıyla devam ederse Avrupa Birliği ile müzakerelerde engel olarak öne sürülen bazı argümanlar da ortadan kalkacak haliyle. Bu durumda müzakerelerin devamı gibi, vize serbestisi gibi gelişmeler bekliyor musunuz?”

Erdoğan: ‘Tam Üyeliğe Hazırız’

R.T. Erdoğan, Türkiye’nin AB hedefine ilişkin kararlılığını vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye’nin üyelik müzakerelerinin canlandırılması ve ilerletilmesi için bir gün bile beklenmemelidir. Bu gelişmelerin herhangi bir yeni adım beklenmeden halihazırda olması gerekiyor. Avrupa Birliği’nden temas kurduğumuz bütün muhataplarımıza tam üyelik hedefimizi güçlü bir biçimde muhafaza ettiğimizi söylüyoruz. Birlik, stratejik ve vizyoner biçimde bu meseleyi ele aldığında hemen adım atmak için önlerinde herhangi bir engel bulunmamaktadır. Türkiye’ye karşı konulan siyasi bariyerler acilen kaldırılmalıdır.

Erdoğan, AB ülkelerinden adil bir yaklaşım beklediklerini ve ikircikli tutumların ilişkilere zarar verdiğini belirtti: “Avrupa ve çevresinde yaşananlar, AB içindeki görüş ayrılıkları hesaba katıldığında birliğin Türkiye gibi dinamik ve çözüm odaklı bir üyeye olan gereksinimi görülecektir. Daha önce de söylediğim gibi AB için köprüden önce son çıkış Türkiye’dir. Dünya değişiyor, Avrupa değişti bile. Köhnemiş, saplantılı siyasi anlayışların etkisinden sıyrılmak, Avrupa Birliği için yeni dönemi kavrayan ve birliği geleceğe taşıyan bir hamle olabilir. Biz Türkiye olarak tam üyeliğe hazırız.”

Süreçteki Engeller ve Gerçekler

Peki, süreç gerçekten Erdoğan’ın belirttiği kadar pürüzsüz mü? Yazar, 20 Temmuz 2025 tarihli yazısında durumu farklı bir perspektiften ele aldığını hatırlatıyor.

AB’ye tam üyelik için müzakereler 3 Ekim 2005 tarihinde başlatılmıştı. Katılım sürecinin mevcut durumu ise şu şekilde özetlenebilir:

  • Gerekli olan 35 fasıldan Mayıs 2016 itibarıyla sadece 16’sı açıldı.
  • Açılan fasıllardan yalnızca biri kapatılabildi.
  • 2016 yılından bu yana katılım müzakereleri fiilen durmuş durumdadır.

AB, Türkiye’yi özellikle insan hakları ihlalleri ve hukukun üstünlüğü alanındaki eksiklikler nedeniyle eleştirmektedir. 20 Şubat 2019 tarihinde Avrupa Parlamentosu, katılım müzakerelerinin askıya alınması yönünde bir karar almıştır. Bu konuda suçu olmayan Avrupa Birliği, yalnızca kurallara uyulmasını talep etmektedir.

Kıyafet Balosu Metaforu: AB Standartları

Yazar, Türkiye’nin AB sürecindeki durumunu bir metaforla açıklıyor: “AB’nin kıyafetli balosuna cepken ve şalvarla giremezsiniz; önce baloya uygun bir kıyafet, yani smokin ve kelebek kravat düzmeniz gerekir.” Bu benzetme, Türkiye’nin uluslararası norm ve standartlara (Kopenhag Kriterleri gibi) uyması gerektiğine işaret ediyor. Erdoğan’ın mevcut tutumuyla bu sürece dahil olmak istemesi, Avrupa kurumları tarafından kabul görmeyecektir. Yazar, bu yaklaşımın sürdürülebilir olmadığını ve eninde sonunda bir değişikliğin kaçınılmaz olacağını savunarak sözlerini noktalıyor.

Exit mobile version