Uçuşlarda Artan Türbülans Riski: İklim Değişikliğinin Etkileri ve Korunma Yöntemleri

Gökyüzündeki Sarsıntıların Ardındaki Gerçek: Türbülans Neden Artıyor?

Hava akımlarındaki ani ve düzensiz değişimler sonucu uçağın dengesinde meydana gelen sarsıntılar olarak tanımlanan türbülans, son yıllarda havacılık dünyasının en önemli gündem maddelerinden biri haline geldi. Bu sarsıntıların sıklığı ve şiddetindeki artış, hem yolcular hem de uzmanlar için endişe kaynağı oluşturuyor.

Atmosfer bilimci Prof. Dr. Paul Williams, BBC’ye yaptığı açıklamada, 1979 yılından bu yana şiddetli açık hava türbülanslarında %55’lik bir artış yaşandığını ve bu durumun temelinde iklim değişikliğinin yattığını vurguladı.

Artan küresel sıcaklıklar ve buna bağlı olarak değişen rüzgâr desenleri, özellikle jet akımlarında ciddi dengesizliklere yol açıyor. Bu durum, uçuş rotalarının daha çalkantılı hale gelmesine neden oluyor. Prof. Williams, mevcut gidişatın devam etmesi halinde 2050 yılına kadar türbülansların üç katına çıkabileceği ve uçuş süresince yaşanan sarsıntıların süresinin 30 dakikaya kadar uzayabileceği konusunda uyarıyor.

Türbülansın Yarattığı Riskler ve Gerçekleşen Olaylar

İstatistikler, türbülansın ciddiye alınması gereken bir risk olduğunu gözler önüne seriyor:

  • Yılda gerçekleşen ortalama 35 milyon uçuştan yaklaşık 5.000’i şiddetli türbülansla karşılaşıyor.
  • 1981’den bu yana türbülans kaynaklı ölüm sayısı sadece dört olarak kaydedilmiş olsa da, yaralanma vakaları oldukça yaygın.
  • 2023 yılında uçak içinde meydana gelen ağır yaralanmaların %40’ının nedeni türbülans olarak rapor edildi.
  • Geçen yıl Singapur Havayolları’na ait bir uçak, Hint Okyanusu üzerinde sadece 4,6 saniyede 54 metre irtifa kaybederek büyük bir tehlike atlattı. Olayda bir yolcu yaşamını yitirirken, 144 kişi yaralandı.

Delta Uçağındaki Korku Dolu Anlar

Yakın zamanda yaşanan bir olayda, Salt Lake City’den Hollanda’ya giden Delta Havayolları’na ait Airbus A330-900 tipi uçak, şiddetli türbülans nedeniyle Minneapolis-St. Paul Havalimanı’na acil iniş yapmak zorunda kaldı. Uçaktaki 275 yolcu ve 13 mürettebattan 25’i yaralandı. Yapılan incelemelerde, yaralanan yolcuların çoğunun emniyet kemerlerinin takılı olmadığı ve sarsıntı anında koltuklarından fırlayarak uçağın tavanına çarptıkları tespit edildi.

Teknoloji Türbülansa Çare Olabilir mi?

Havacılık endüstrisi, türbülansın etkilerini en aza indirmek için yenilikçi çözümler üzerinde çalışıyor:

  • Avusturyalı “Turbulence Solutions” şirketi, uçak kanatlarına monte edilen ve sarsıntıyı dengeleyen özel kanatçıklar geliştirdi.
  • İsveç’teki KTH Kraliyet Teknoloji Enstitüsü, yapay zekâ algoritmaları kullanarak türbülans tahminlerinin doğruluğunu artırmayı hedefliyor.
  • NASA, türbülans girdaplarını oluşmadan önce tespit edebilen hassas mikrofonlar üzerinde testler yürütüyor.
  • Lidar teknolojisi, lazer ışınları kullanarak uçağın önündeki hava akımını üç boyutlu olarak haritalayarak pilota anlık bilgi sağlıyor.

Pilotlar Türbülansı Önceden Görebilir mi?

Pilotlar, uçuş öncesinde detaylı hava durumu brifingleri, jet akımı haritaları ve gelişmiş uçuş planlama yazılımları kullanarak riskleri minimize etmeye çalışır. Son 20 yılda türbülans tahmin oranı %60’tan %75’e yükselmiş durumda. IATA’nın geliştirdiği “Turbulence Aware” gibi uygulamalar, pilotlar arasında gerçek zamanlı veri paylaşımı sağlayarak anlık önlemler alınmasına yardımcı oluyor. Ancak, özellikle aniden ortaya çıkan “açık hava türbülansları” hala tam olarak öngörülemiyor, bu da ani sarsıntıları kaçınılmaz kılıyor.

Yolcular İçin En Önemli Kural Nedir?

Uzmanların tüm yolcular için tek ve en temel tavsiyesi son derece net: Uçuş boyunca emniyet kemerinizi bağlı tutun. Türbülans anında kemerin takılı olması, savrulma, çarpma ve ciddi yaralanma riskini büyük ölçüde ortadan kaldıran en etkili önlemdir.