Rusya ile 3.5 yıldır devam eden savaşta Ukrayna ordusu, envanterine yeni katılan F-16 savaş uçaklarını Rus saldırılarından korumak için ezber bozan bir strateji geliştirdi. Sabit üsler yerine mobil birimler kullanarak uçaklarını sürekli hareket ettiren Ukrayna, bu taktiğiyle Batılı askeri uzmanların dikkatini çekti.
Ukrayna Hava Kuvvetleri, savaşın başından beri Rusya’nın hava üstünlüğüne karşı konuşlanmalarını çeşitlendirerek ve sürekli hareket halinde kalarak varlığını sürdürmeyi başardı. Bu tecrübe, Batı’dan tedarik edilen F-16’lar için devrim niteliğinde bir mobil çözümün temelini oluşturdu.
Ukrayna’dan F-16’lar İçin Yenilikçi Mobil Çözüm
Ukrayna, ABD yapımı F-16’lar için iki yeni mobil kompleks geliştirdi. Asker-sanayi işbirliğiyle hayata geçirilen bu sistem, cephe gerisinde uçak bakımı, mühimmat yönetimi ve görev planlaması gibi kritik işlevleri yerine getirebiliyor. Bu sayede, F-16 filosu sabit ve kolay bir hedef olmaktan çıkıyor.
Sistemin geliştiricilerinden Come Back Alive isimli grup, bu esnek çözümün önemini şu sözlerle vurguladı:
“Ukrayna havaalanları düşmanın öncelikli hedeflerinden biri olduğu için uçakları güvende tutmak giderek zorlaşıyor.”
ABD’li bir general de Ukrayna’nın bu stratejisinin başarısını teyit etti:
“İlk 18 ayda Ukrayna, yerdeki uçaklarının nispeten azını kaybetti. Çünkü aynı havaalanından çok nadiren kalkış ve iniş yaptılar.”
Rusya da Taktik Değiştirmek Zorunda Kaldı: ‘Örümcek Ağı’ Operasyonu
Ukrayna’nın proaktif savunma stratejisi, Rusya’yı da kendi taktiklerini gözden geçirmeye zorladı. 1 Haziran’da düzenlenen “Örümcek ağı” operasyonunda Ukrayna Güvenlik Servisi (SBU), kamyonlarla üslerin yakınına taşıdığı insansız hava araçları (İHA) ile 4 farklı havalimanındaki 41 Rus uçağını aynı anda vurdu. Bu saldırı, “Rus havacılığının en kötü günü” olarak nitelendirildi.
Bu ve benzeri başarılı İHA saldırılarının ardından Rus Hava Kuvvetleri, üslerde kümelenmiş halde bekleyen uçaklarını farklı ve daha güvenli lokasyonlara dağıtmak zorunda kaldı.
Ukrayna’nın Stratejisi Batı’nın Dikkatini Çekti
Ukrayna’nın sahada zorunluluktan geliştirdiği bu mobil ve dağınık konuşlanma modeli, Rusya ve Çin gibi potansiyel tehditlere karşı hazırlık yapan Batılı orduların da ilgisini çekti. Sabit ve büyük üslerin modern füzeler ve İHA’lar karşısındaki zafiyeti, Batı’yı da benzer esnek çözümlere yöneltiyor.
İngiltere Kraliyet Havacılık Derneği’nden askeri havacılık uzmanı Tim Robinson, Ukrayna’nın mobil çözümünü, ülkenin az sayıdaki F-16’sının hayatta kalmasına yardımcı olacak “kritik” ve “çok yenilikçi” bir adım olarak değerlendirdi.
ABD Pasifik Hava Kuvvetleri Komutanı General Kevin Schneider ise Mart ayında yaptığı bir açıklamada bu yeni gerekliliği şu sözlerle ifade etti:
“Güvenli, sabit üslerden operasyon yürütme günleri sona erdi. Hint-Pasifik bölgesindeki tehditler, çatışma durumu için çok sayıda dağınık konumdan operasyon yürütebilen esnek ve dayanıklı bir güce ihtiyaç duyuyor.”
Come Back Alive direktörü Taras Chmut, savaşın Ukrayna’ya uçaklarını Batı’dan farklı kullanması gerektiğini öğrettiğini belirtti. Chmut, Ukrayna’nın tam teşekküllü bir F-16 altyapısı kurmak için yeterli zamanı olmadığını, bu nedenle en mantıklı çözümün mobil bir ekosisteme yatırım yapmak olduğunu ekledi.