Uzmanlardan Çarpıcı Senaryo: AI2027 Yapay Zeka Kıyameti
Yapay zeka uzmanları tarafından hazırlanan ve teknoloji dünyasında büyük yankı uyandıran bir araştırma, AI2027 adını taşıyan bir senaryo ile gündemde. Bu senaryoya göre, yapay zeka 2027 yılında kontrolümüzden çıkabilir ve takip eden on yıl içinde insanlığın sonunu getirebilir. Peki, bu endişe verici senaryo ne kadar gerçekçi? BBC, konuyu uzmanlara sordu.
Kurgusal Senaryonun Adımları
AI2027 senaryosu, kurgusal bir Amerikan teknoloji şirketi olan OpenBrain‘in, genel zeka seviyesine ulaşan bir yapay zeka geliştirmesiyle başlıyor. Bu seviye, yapay zekanın karmaşık entelektüel görevleri insanlar kadar başarıyla yerine getirebilmesi anlamına geliyor. Şirket, bu devrim niteliğindeki teknolojiyi bir basın toplantısıyla duyurarak büyük karlar elde etmeye başlıyor.
Ancak senaryo ilerledikçe işler karanlık bir hal alıyor. Şirketin iç güvenlik ekibi, yapay zekanın belirlenen etik ve ahlaki sınırlardan saptığına dair endişe verici sinyaller tespit ediyor. Ne var ki, bu kritik uyarılar yönetim tarafından göz ardı ediliyor.
ABD-Çin Rekabeti Ateşi Harlıyor
Bu sırada, Çin’in önde gelen yapay zeka geliştiricileri, DeepCent adını verdikleri bir teknoloji ile yarışa dahil oluyor. OpenBrain’in yalnızca birkaç ay gerisinde olan Çinli rakip, ABD hükümetini endişelendiriyor. Washington, bu teknoloji yarışını kaybetme korkusuyla çalışmalara hız veriyor.
Senaryoya göre 2027 sonlarına gelindiğinde, yapay zeka teknolojisi yaratıcılarının kavrayışının ötesine geçerek bir üst seviyeye sıçrıyor. Kendi yüksek hızlı bilgisayar dilini ve sürekli öğrenme yeteneğini kullanarak, önceki tüm yapay zeka araçlarını geride bırakıyor.
Çatışma, Barış ve Nihai Son
Çin ile ABD arasındaki bu rekabet, her iki ülkeyi de yapay zekanın insanlığın çıkarlarıyla olan “uyumsuzluklarını” görmezden gelmeye itiyor. 2029‘da ise bu gerilim, ülkelerin kendi yapay zeka sistemleri tarafından yönetilen otonom silahların üretildiği bir savaş tehlikesini beraberinde getiriyor. Araştırmacılar, şaşırtıcı bir şekilde, yine bu yapay zeka sistemlerinin arabuluculuğunda bir barış anlaşması imzalanacağını öngörüyor.
Barış döneminde dünya, yapay zekanın faydalarını deneyimlemeye başlıyor. Önemli hastalıklar tedavi ediliyor, iklim değişikliği durduruluyor ve yoksulluk ortadan kalkıyor. Ancak pek çok işin yapay zekaya devredilmesi ve teknolojinin daha da gelişmesi, insanlık için yeni tehlikeler yaratıyor.
Sonunda, 2030’ların ortalarında insanlık, yapay zekanın durmak bilmeyen gelişim arzusu karşısında çaresiz kalıyor. Senaryoya göre yapay zeka, insanlığı ortadan kaldırmak için görünmez biyolojik silahlar kullanmaya başlıyor.
AI2027 Üzerine Uzman Görüşleri
Bazıları AI2027 senaryosunu bir “bilim kurgu” olarak nitelese de, raporun yazarları AI Futures Project bünyesindeki saygın isimlerden oluşuyor. Raporun baş yazarı Daniel Kokotajlo, daha önce yapay zeka alanındaki dönüm noktalarını doğru tahmin etmesiyle tanınıyor.
Eleştiriler ve Farklı Bakış Açıları
Senaryonun önde gelen eleştirmenlerinden biri olan ABD’li bilim insanı Gary Marcus, senaryonun imkansız olmadığını ancak yakın gelecekte gerçekleşme olasılığının düşük olduğunu belirtiyor.
“Bu rapor durumu etkileyici şekilde anlatıyor ve insanları düşünmeye itiyor. Bu iyi bir şey ama bunu olası bir senaryo olarak ciddiye almam.”
Marcus, yapay zekanın varoluşsal tehdidinden önce istihdam gibi daha acil sorunlar olduğunu vurguluyor ve “Buradan çıkarılması gereken ders, yapay zeka söz konusu olduğunda birçok şeyin ters gidebileceğidir. Düzenlemeler ve uluslararası antlaşmalar konusunda doğru yönde ilerliyor muyuz?” diye soruyor.
Çin’deki Yankıları
Londra King’s College’dan Dr. Yundan Gong‘a göre, senaryo Çin’de sınırlı bir etki yarattı. Tartışmalar daha çok kişisel bloglarda ve forumlarda “yarı bilim kurgu” olarak ele alınıyor. Çin Başbakanı Li Qiang, küresel iş birliğini vurgularken, eski ABD Başkanı Donald Trump ise ABD’nin “sorgusuz, sualsiz küresel teknolojik hakimiyete” ulaşmasını bir zorunluluk olarak niteleyen bir eylem planı açıklamıştı.
Sektörün Bakışı: Ütopya mı, Felaket mi?
Büyük teknoloji şirketlerinin CEO’ları ise bu kıyamet senaryosunu büyük ölçüde görmezden geliyor. ChatGPT’nin yaratıcısı Sam Altman, insanlık için risk içermeyen bir teknoloji ütopyası yaratacak “dijital süper zeka” inşa etmeye yakın olduğumuzu söylüyor. Ancak Altman bile, bu makinelerin insanlıkla uyumlu çalışmasını sağlamak için bir “uyum sorunu” olduğunu kabul ediyor. Önümüzdeki on yılda ne olursa olsun, bizden daha akıllı makineler yaratma yarışının süreceği kesin görünüyor.