Artan Uçak Türbülansları: 2050 Tehlikesine Karşı Havacılık Sektörünün Teknoloji Odaklı Çözümleri

Son yıllarda artış gösteren uçak türbülansları, uzmanlara göre doğrudan iklim krizinin bir yansıması olarak karşımıza çıkıyor. Yapılan projeksiyonlar, türbülans olaylarının 2050’li yıllara kadar üç kat artabileceğini gösteriyor. Bu durum, hem yolcuların uçuş alışkanlıklarını hem de havacılık endüstrisinin dinamiklerini derinden etkileme potansiyeline sahip.

Türbülans Sıklığı 1979’dan Bu Yana Yüzde 55 Arttı

Reading Üniversitesi’nde görevli atmosfer bilimi profesörü Paul Williams tarafından yürütülen bir araştırma, şiddetli açık hava türbülansının (CAT) endişe verici boyutlarda arttığını ortaya koydu. Araştırmaya göre, güvenilir meteorolojik kayıtların tutulmaya başlandığı 1979’dan bu yana türbülans sıklığı tam yüzde 55 oranında arttı. Uzmanlar, bu artışın 2050’lere kadar küresel ölçekte üç katına çıkabileceğini ve özellikle Doğu Asya ile Kuzey Atlantik uçuş rotalarında ciddi etkilere yol açabileceğini öngörüyor.

Havacılık Sektörüne Maliyeti Yüksek

Türbülans, sadece uçak korkusu olan yolcular için bir endişe kaynağı değil, aynı zamanda havacılık endüstrisi için de önemli bir maliyet kalemi oluşturuyor. Bu maliyetlerin başlıca nedenleri şunlardır:

  • Türbülansın uçaklarda yarattığı aşınma ve yıpranma.
  • Pilotların türbülanstan kaçınmak için rotalarını uzatması.
  • Uzatılan uçuşlar nedeniyle artan yakıt tüketimi.

Etkileri Azaltmak İçin Teknolojik Çözümler Geliştiriliyor

Havayolları şirketleri, bilim insanları ve mühendisler, türbülansın olumsuz etkilerini en aza indirmek için yenilikçi çözümler üzerinde çalışıyor. Bu çalışmalar, kanatçık teknolojilerinden yapay zekâya kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor.

Yenilikçi Kanatçık Teknolojisi

Avusturya merkezli Turbulence Solutions firması, uçak kanatlarındaki flaplara entegre edilebilen küçük “kanatçıklar” geliştirdi. Bu kanatçıklar, basınç sensörlerinden gelen verilere göre açılarını anlık olarak ayarlayarak hava akışındaki ani değişiklikleri dengeliyor. Şirket, bu teknoloji sayesinde yolcuların hissettiği türbülans etkisinin yüzde 80’den fazla azaltılabileceğini iddia ediyor. Henüz küçük uçaklarda test edilen sistemin, şirketin CEO’su ve akrobasi pilotu Andras Galffy‘e göre büyük yolcu uçaklarına da uyarlanması mümkün.

2050'ye kadar 3 kat artabilir! Havacılık sektörü türbülansa karşı ne planlıyor? - Resim : 2

Yapay Zekâ Bir Çözüm Olabilir mi?

Stockholm’deki KTH Kraliyet Teknoloji Enstitüsü’nden araştırmacı Ricardo Vinuesa, çözümün yapay zekâda olabileceğini vurguluyor. Vinuesa, yapay zekânın karmaşık türbülans kalıplarını analiz etme ve tahmin etme konusunda mükemmel bir araç olduğunu belirtiyor. Yakın zamanda Barselona Süper Bilgisayar Merkezi ve TU Delft ile yürütülen bir çalışmada, simüle edilmiş bir uçak kanadındaki hava akımını test eden bir yapay zekâ modeli geliştirildi. Vinuesa, bu çalışmayla ilgili olarak şu ifadeleri kullanıyor:

“Doğrudan kanattan elde edilen ölçümlere dayanarak hava akışının ne yaptığına dair çok doğru sayısal simülasyonlar oluşturulabildiğini gördük.”

Diğer Teknolojik Gelişmeler ve Zorluklar

NASA’nın Langley Araştırma Merkezi, 480 km uzaklıktaki türbülansların yarattığı ultra düşük infrasonik frekansları algılayabilen özel bir mikrofon geliştirdi. 2024 yılında ise Caltech ve Nvidia’dan bir ekip, rüzgar tünelinde insansız hava araçları için yapay zekâ destekli bir tahmin sistemiyle umut verici sonuçlar elde etti. Ancak bu cihazların büyük, ağır ve enerji tüketimlerinin yüksek olması, mevcut ticari uçaklarda kullanılmalarını şimdilik engelliyor.

Günümüzde Türbülans Nasıl Tespit Ediliyor?

Mevcut durumda pilotlar, türbülans tespiti için çeşitli yöntemler kullanıyor. Kalkıştan önce hava durumu raporları ve jet akımı grafikleri inceleniyor. Ayrıca, Grafiksel Türbülans Rehberliği (GTG) gibi tahmin sistemlerinden ve uçuş planlama yazılımlarından faydalanılıyor. Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği’nin (IATA) Turbulence Aware uygulaması ise uçaklardan gelen gerçek zamanlı türbülans verilerini anonim olarak diğer pilotlarla paylaşıyor. Gelecekte yapay zekâ, yeni sensörler ve üretim teknolojilerinin birleşimiyle havacılıkta köklü değişimlerin yaşanması bekleniyor.