Aşı Güvenliğine Dair Dev Araştırma: 1.2 Milyon Çocuk İncelendi
Danimarka’da gerçekleştirilen ve 1 milyon 255 bin çocuğun verilerini kapsayan 24 yıllık çığır açan bir araştırma, aşı karşıtı grupların alüminyum içeren aşılarla ilgili öne sürdüğü iddiaları bilimsel kanıtlarla bir kez daha çürüttü. Saygın tıp dergisi Annals of Internal Medicine‘da 15 Temmuz 2025’te yayımlanan bu çalışma, çocukluk çağı aşılarının yaklaşık 50 farklı hastalıkla hiçbir ilişkisi olmadığını gözler önüne serdi.
1997-2020 yılları arasındaki verileri analiz eden bu dev kohort çalışması, şimdiye kadar yapılmış en kapsamlı araştırmalardan biri olarak kabul ediliyor. Danimarka’nın üst düzey ulusal sağlık kayıtları sayesinde 1 milyon 224 bin 176 çocuğun aşı takvimleri ve sağlık durumları incelenerek, aşılardaki alüminyumun kronik hastalık riskini artırıp artırmadığı sorusuna net bir yanıt verildi.
Prof. Dr. Yavuz: “Aşı Karşıtlarının Alüminyum İddiaları Çöktü”
Çalışmayı yorumlayan Türk Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) Başkanı Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, araştırmanın sonuçlarının altını çizdi. Yavuz, otoimmün hastalıklar, atopik rahatsızlıklar ve nörogelişimsel bozukluklar gibi alanlarda ‘sıfır’ risk artışı saptandığını belirterek, bu bulguların aşı karşıtlarının ‘alüminyum toksisitesi’ tezini tamamen geçersiz kıldığını ifade etti.
“Şu ana kadar yapılan bütün klinik araştırmalarda, çocukluk çağı aşılarının güvenli olduğu defalarca gösterilmişti. Ama bu yeni çalışma, bu anlamda elimizi daha da güçlendirdi. Daha güçlü, uzun süreli veriler sağladı.”
Günlük Hayatta Alınan Alüminyum Çok Daha Fazla
Bilimsel veriler, aşılarla alınan alüminyum miktarının, günlük yaşamda tüketilen su ve gıdalardan alınan miktarın çok altında kaldığını gösteriyor. İşte çarpıcı bir karşılaştırma:
- Günlük Gıda ve Su: Ortalama 7-10 mg alüminyum alınır.
- İlk 6 Ayda Aşılar: Toplam yaklaşık 4,4 mg alüminyum içerir.
- İlk 6 Ayda Hazır Mama: Yaklaşık 38 mg’a kadar alüminyum içerebilir.
Aşılardaki alüminyum, bağışıklık sistemini güçlendiren bir ‘adjuvan’ olarak görev yapar ve vücutta birikmez. Danimarka çalışması, alüminyumun büyük bir kısmının 24-48 saat içinde idrar veya dışkı yoluyla atıldığını teyit ediyor.
Araştırmanın Metodolojisi ve Güvenilirliği
Prof. Dr. Yavuz, çalışmanın ilk 2 yılda yapılan aşıların içerdikleri alüminyum miktarına göre gruplandırılarak yapıldığını belirtti. “Hem dahil edilen çocuk sayısı çok iyi hem de takip süresi çok yeterli. Örneğin 0.1 mg toplam doz alanla 1-2 mg alan arasında fark var mı, 2-5 mg alanda farklı mı hepsine detaylıca bakmışlar” dedi. Çalışmanın gücünü artıran bir diğer faktör ise ‘karıştırıcı faktörler’in (annenin sigara kullanımı, sosyoekonomik durum vb.) elenerek analiz yapılması oldu. Bu durum, sonuçların bilimsel değerini oldukça yükseltiyor.
“Aşı Karşıtları Bitkisel Ürün Pazarlıyor”
Prof. Dr. Yavuz, aşı karşıtlığının arkasında genellikle ticari kaygıların yattığına dikkat çekti. “Küçük bir grup var aşı karşıtı olarak geçinen. Sosyal medyada sesleri çok çıkıyor ama asıl amaçları bitkisel ürün satmak gibi ticari kaygılar. Bizim asıl hedefimiz, bunlardan etkilenip aşı tereddüdü yaşayan aileler olmalı. Bu bilimsel verilerle o ailelerin tereddütleri giderilebilir” şeklinde konuştu.
“Kendi Kızıma da Tüm Aşılarını Yaptırdım”
Aşıların otizme yol açtığı iddialarının defalarca çürütüldüğünü hatırlatan Prof. Dr. Yavuz, Türkiye’nin aşı takviminin Danimarka ile çok benzer olduğunu belirtti. Kendi kızına da Sağlık Bakanlığı’nın takvimindeki tüm aşıları ve HPV gibi önerilen diğer aşıları da eksiksiz yaptırdığını vurgulayarak sözlerini noktaladı.