Sosyal medya fenomeni Dilan Polat‘ı sektöre dahil etmesiyle tanınan ve lüks yaşamıyla dikkat çeken Neslim Güngen, bir süredir devam eden hukuki sürecin merkezinde yer alıyor. Kocası İnanç Güngen ile birlikte sergiledikleri abartılı zenginlik, kamuoyunda ve basında uzun süredir sorgulanıyordu.
Eşinin yerlere saçtığı Avroları topladığı videolarla hafızalara kazınan Güngen çiftinin bu gösterişli yaşam tarzı, pek çok kişi için sürdürülebilir görünmüyordu. Paranın zor kazanıldığı bir ülkede bu denli bir savurganlık, beraberinde ciddi şüpheleri de getirmişti.
Lüks Yaşamın Ardındaki İlk Şüpheler
Daha 2023 yılında bu konuya dikkat çekilmiş ve şu sorular sorulmuştu:
“Açlık sınırının asgari ücreti geçtiği canım ülkemizde yaşamak çok zor hale gelmiş durumda. Tabii bu durum vergisini veren, yasalara uyan insanlar için geçerli. Son günlerde ‘güzellik merkezi’ ve ‘kozmetik’ adı altında ticaret yaptığını iddia eden kişilerin bizlerin, çocuklarımızın hayal dahi edemeyeceği bir hayat yaşadığına şahit oluyoruz. Külçe altınlar, lüks araçlar, yatlar, uçaklar… Bu hayatı sorgulayan ve sadece kaynağı ne sorusunu soran yurttaşlara ise hakaret boyutunda üst perdeden cevap veriyorlar. Yaşadıkları ultra lüks hayatın kaynağı neden sorgulanmıyor?”
Operasyon ve İddianamenin Detayları
Beklenen sorgulama, geçen yıl Temmuz ayında düzenlenen bir operasyonla başladı. Neslim Güngen‘in de aralarında bulunduğu 17 kişi, kara para aklamak ve örgüt kurma suçlamalarıyla tutuklandı. Sürecin sonunda hazırlanan iddianame, şüphelilerin organize bir şekilde hareket ettiğini ortaya koydu.
Ağır Suçlamalar ve Hapis Talepleri
İddianameye göre şüpheliler hakkında şu suçlamalar yöneltiliyor:
- Suç işlemek amacıyla örgüt kurma
- Nitelikli dolandırıcılık (tacir veya şirket yöneticisi sıfatıyla ve birden fazla kez)
- Resmi belgede sahtecilik
- Vergi kaçırma (Vergi Usul Kanunu’na muhalefet)
Bu suçlamalar nedeniyle sanıkların her biri için 30 yıldan fazla hapis cezası talep ediliyor. Suçların zincirleme şekilde işlenmesi, cezaların daha da artırılması ihtimalini gündeme getiriyor.
Şok Eden İddialar ve Geniş Mağdur Ağı
İddianamede yer alan tanık ifadeleri ve deliller, durumun vahametini gözler önüne seriyor. Dilan Polat ve eşine yönelik bir saldırı planı için 1 milyon TL teklif edildiği, şirketler üzerindeki tedbir kararlarını kaldırmak için rüşvet istendiği gibi ağır iddialar dosyada yer alıyor. Tıpkı Polat davasında olduğu gibi bu dosyada da sahte faturalar, sahte satışlar ve sahte takipçilerle yaratılan bir popülerlik imparatorluğu anlatılıyor.
Mağdurlar arasında yalnızca franchise alan girişimciler değil, aynı zamanda güzellik merkezlerinde çalışanlar ve usulsüz kredi süreçleri nedeniyle bankalar da bulunuyor. Bu durum, dolandırıcılık ağının ne kadar genişlediğini gösteriyor.
Sadece Bir Kişinin Değil, Sistemin Yargılanması
Bu dava, yalnızca Neslim Güngen ve çevresindekilerin yargılandığı bir süreç olmanın ötesinde, güzellik sektöründeki denetimsizlik ve kontrolsüz büyümenin de bir yansımasıdır. Hızlı kazanç vaadiyle kandırılan girişimciler, vergi kaçırma mekanizmaları ve sosyal medyada parlatılan sahte imajlar, bu davanın temelini oluşturuyor.
Sosyal medya akışlarında gördüğümüz lüks ve eğlenceli hayatların ardında, çoğu zaman bambaşka gerçekler yatıyor. Fabrikada saatlerce çalışan işçilerin, geçim sıkıntısı çekenlerin veya borçları yüzünden bunalıma girenlerin hikayeleri ‘keşfet’e düşmezken, gösteriş budalalarının milyonlarca takipçisi olabiliyor. Bu nedenle, bu tür davaların sonuna kadar takipçisi olmak büyük önem taşıyor.