Gazze Gerilimi Denizlere Taşınıyor: İsrail Medyası Türkiye’nin Donanma Gücüne Karşı Uyardı

İsrail medyası, Gazze’deki derinleşen insani krizin Türkiye ile Tel Aviv arasındaki ilişkileri gerdiğini ve olası bir deniz çatışması riskini gündeme getirdiğini yazdı. Analizlerde, Türk Deniz Kuvvetleri’nin dünyanın en güçlü 10’uncu donanması olduğuna dikkat çekilerek, İsrail’in bu potansiyel tehdide karşı hazırlıklı olması gerektiği vurgulandı.

Gazze Krizi ve Yardım Gemileri Gerilimi

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik devam eden saldırıları ve bölgedeki insani durumu bir silah olarak kullanması, uluslararası alanda tepkilere neden olurken, İsrail’in giderek izole olduğu belirtiliyor. Bu bağlamda, sivil toplum kuruluşlarının “Madleen” ve “Hanzala” gibi yardım gemileriyle Netanyahu hükümetine denizden meydan okuduğu ifade edildi.

Makalelerde, Türkiye’nin bu yardım gemilerinin uluslararası sularda engellenmesine şiddetle karşı çıktığı ve Filistin halkına destek amacıyla donanmasını kullanabileceği ihtimali üzerinde duruldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İsrail’i “soykırım ve açlıkla insanlık suçu işlemekle” suçlayan net tavrının, Tel Aviv yönetimi tarafından doğrudan bir tehdit olarak algılandığı iddia edildi.

İsrail basınında Türkiye alarmı: En güçlü 10uncu donanmaya karşı hazırlıklı olmalıyız

İsrailli Uzmanlardan Deniz Çatışması Uyarısı

Emekli İsrail ordusu subayı ve Denizcilik Politikası ve Stratejisi Enstitüsü Başkanı Profesör Şaul Horev ile aynı enstitüden araştırmacı Dr. Benny Speiner tarafından kaleme alınan ortak bir analizde, İsrail ordusunun Türkiye ile yaşanabilecek bir deniz çatışmasına karşı hazırlıklı olması gerektiği açıkça belirtildi.

“Türkiye açısından İsrail ile çatışma durumunda en uygun alan deniz alanıdır. İsrail’in geçmişten ders alıp denizcilik alanında Türkiye ile olası bir çatışmaya hazırlıklı olması ve bunu mümkün olan en erken aşamada kontrol altına alması gerekmektedir. 7 Ekim’den bu yana, İsrail ile Türkiye arasındaki gerginlik artmaktadır.”

Analizde ayrıca, ABD eski Başkanı Donald Trump ve Cumhurbaşkanı Erdoğan arasındaki yakın ilişkilerin geçmişte tansiyonu düşürdüğü, ancak mevcut durumda Gazze’deki krizin derinleşmesinin Ankara’yı deniz yoluyla somut adımlar atmaya itebileceği kaydedildi.

Türkiye’nin Donanma Gücü ve Doğu Akdeniz Stratejisi

Son yıllarda Doğu Akdeniz’in iki ülke arasında bir gerilim merkezi haline geldiği hatırlatılırken, Türk Deniz Kuvvetleri’nin gücüne özel bir vurgu yapıldı. Türkiye’nin sadece donanma gücüyle değil, aynı zamanda Doğu Akdeniz’de aktif olarak gaz ve petrol arama faaliyetleri yürütmesi de bir “meydan okuma” olarak nitelendirildi.

Yazıda, Türkiye’nin olası bir deniz çatışmasından en az zararla çıkabileceği ve bu durumun ülke içinde birleştirici bir etki yaratacağı öne sürüldü. “Deniz Türkler için yalnızca bir sınır değil, bir mücadele ve egemenlik alanıdır” ifadesiyle, atılacak adımların Türk kamuoyunda tam destek bulacağı belirtildi.

Aralık 2019’da Türkiye’nin İsrail’e ait “Bat Galim” araştırma gemisini bölgeden çıkarması ve ABD destekli “East Med Gaz Forumu” gibi girişimlerin de gerilimi tırmandıran diğer unsurlar olduğu ifade edildi. Ayrıca, Azerbaycan’dan Türkiye üzerinden İsrail’e giden enerji hatlarının Ankara tarafından denetlenebileceği riski de masaya yatırıldı.

İsrail basınında Türkiye alarmı: En güçlü 10uncu donanmaya karşı hazırlıklı olmalıyız

Mavi Marmara Olayı ve Gelecek Endişeleri

Analizde, Türkiye’nin gelecekte Filistin’e yönelik yardımları doğrudan devlet desteğiyle ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) koordinasyonunda yürütebileceği iddia edildi. Bu iddia, 2010 yılında 9 Türk vatandaşının hayatını kaybettiği Mavi Marmara olayına bir gönderme olarak yorumlandı. Benzer bir durumun tekrar yaşanması halinde Türkiye’nin çok daha sert bir karşılık verebileceği endişesi dile getirildi.