İran’dan Gazze Açıklaması: ‘Soykırım Daha Büyük Bir Planın Parçası’
İran Devrim Muhafızları Ordusu, Hamas’ın eski Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye‘nin ölüm yıldönümü vesilesiyle dikkat çekici bir açıklama yayımladı. Açıklamada, Gazze’de yaşananların basit bir çatışma olmadığı vurgulanarak, “Gazze’deki soykırım, sadece Filistin’i değil, İslam ülkeleri başta olmak üzere dünyanın zengin ve stratejik bölgelerini hedef alan daha büyük bir planın parçasıdır” ifadelerine yer verildi.
Açıklama, Haniye’nin İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın yemin töreni için bulunduğu Tahran’da suikast sonucu hayatını kaybetmesinin birinci yıl dönümünde yapıldı. İran Meclisi ve Dışişleri Bakanlığı’nın resmi davetlisi olduğu hatırlatılan Haniye’nin ölümünün ardından yapılan bu değerlendirme, bölgesel gerilime yeni bir boyut kazandırdı.
Modern Bir Soykırım ve Uluslararası Hukuk İhlali
Devrim Muhafızları Ordusu, İsrail’in Gazze halkının su, gıda ve ilaç gibi temel insani ihtiyaçlara erişimini kasıtlı olarak engellemesinin uluslararası hukukun ve insan haklarının açık bir ihlali olduğunu belirtti. Bu durum “modern bir soykırım” olarak nitelendirilirken, bazı Batılı ülkelerin sessizliğine rağmen dünya genelinde yükselen tepkilere dikkat çekildi.
“Bu durum, uluslararası kurumların bu Orta Çağ’ı andıran vahşet karşısında harekete geçmesini zorunlu kılarken, onları tarihlerinin en büyük sınavıyla karşı karşıya bırakmaktadır.”
“Filistin’in Nihai Zaferi Yakındır”
Açıklamada, Filistin halkına yönelik artan küresel destek ve İsrail’e karşı büyüyen tepkilerin memnuniyetle karşılandığı belirtildi. Bu duruşun, dökülen kanların ve Gazze halkının maruz kaldığı zulmün bir neticesi olduğu vurgulandı. Filistin direnişinin ve İran’ın da dahil olduğu İslami direniş cephesinin kararlı duruşunun, ABD ve İsrail’e güçlü bir mesaj gönderdiği aktarıldı. “Siyonizm karşıtı direnişin zaferi kesindir, Filistin’in nihai zaferi yakındır” denildi.
Halkı Açlığa Mahkum Etmek Savaş Suçudur
Gazze’deki direnişin, Haniye ve Yahya Sinvar gibi liderlerin mücadelesinin devam ettiğini gösterdiği ifade edilen açıklamada, “Aksa Tufanı” operasyonunun yalnızca tarihi bir olay değil, aynı zamanda direniş stratejisinin önemli bir parçası olduğu vurgulandı. İsrail’in halkı bilinçli olarak açlığa mahkum etmesi ve kıtlığa yol açmasının uluslararası hukuka göre “insanlığa karşı suç” ve bazı durumlarda “savaş suçu” olarak kabul edildiği hatırlatıldı.
Uluslararası Topluma Çağrı
İnsan hakları kuruluşları ve uluslararası kurumlara, Gazze ablukasının derhal kaldırılması ve soykırımın durdurulması için etkili adımlar atma çağrısı yapıldı. Açıklamada şu talepler öne çıktı:
- İsrail’e yönelik ciddi yaptırımlar uygulanmalı.
- Suçları işleyenler, Güney Afrika’daki “apartheid” rejimi sonrası gibi Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanmalı.
- Açlığın bir savaş aracı olarak kullanılmasına asla sessiz kalınmamalı.
Son olarak, Gazze’deki soykırımın daha geniş bir stratejinin parçası olduğu yinelenerek, uluslararası toplumun sessizliğini bozmasıyla ve dünya genelindeki Siyonizm karşıtı protestolarla bu planların boşa çıkarılacağı belirtildi. Açıklamada, İsrail ve ABD destekli güçlerin gizlediği gerçeklerin yakında ortaya çıkacağı vurgulandı.