Konya’da Tarihi Lezzet Yeniden Canlanıyor: Sülün Eti
Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Zootekni Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kemal Kırıkçı ve ekibinin öncülüğünde, üniversite bünyesindeki çiftlikte iki yıldır sülün yetiştiriciliği üzerine yoğun çalışmalar yürütülüyor. Bu proje, Necmettin Erbakan Üniversitesi Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Doç. Dr. Yılmaz Seçim ile iş birliği içinde, tarihi bir lezzeti modern sofralara taşımayı hedefliyor. Genellikle kebabı ve yahnisi yapılan sülün etinin, Antalya-Konya kara yolunda bulunan bir lokantada misafirlerin beğenisine sunulması planlanıyor.
Kralların Tercihi Sülün Eti Konya Mutfağında
Prof. Dr. Kemal Kırıkçı, 1993 yılında kurulan çiftlikte keklik ve sülün üzerine çalışmalar yürüttüklerini belirtti. Konya’da sülün yetiştiriciliğini yaygınlaştırmayı ve etinin tüketimini artırmayı amaçladıklarını ifade etti.
Kırıkçı, çiftlikte sülünlerin doğal şartlarda, herhangi bir aşı veya antibiyotik kullanılmadan yetiştirildiğinin altını çizdi. Bu yıl sülün popülasyonunun 3 bine ulaştığını belirten Kırıkçı, şu bilgileri paylaştı:
“Bu hayvanlar 16-18 haftalıkken kesime uygun hale geliyor. Etleriyle yapılabilecek yemeklerin araştırılması gerekiyor. Sülünün çok orijinal bir kırmızı eti var ve yağ oranı oldukça düşük. Tarihte ‘padişah yemeği’ olarak biliniyor. Avrupa’da bu eti sadece kralların tükettiği söylenir. Bu nedenle aristokrat bir yemek olarak görülüyor ve fiyatı biraz daha yüksek. Ancak üretimin artmasıyla arz-talep dengesi içinde fiyatı daha makul seviyelere inecektir.”
Gastronomi Turizmine Yeni Bir Soluk
Aynı zamanda Türkiye Gastronomi Federasyonu Başkanı olan Doç. Dr. Yılmaz Seçim, Kars’ın kaz etiyle yakaladığı gastronomi turizmi başarısının bir benzerinin Konya’da sülün etiyle gerçekleştirilebileceğini vurguladı.
Sülün etini “arabaşı” çorbası ve güveçte denediklerini belirten Seçim, fırın kebabı, haşlama ve kavurma olarak da mükemmel sonuçlar aldıklarını söyledi. Sülün etinin sağlık açısından da önemli faydalar sunduğunu, A vitamini ve kalsiyum yönünden zengin olduğunu ve çeşitli mineraller içerdiğini ekledi.
“Bu projenin turizmi önemli ölçüde etkileyeceğini düşünüyorum. Konya’ya gelen ziyaretçiler farklı lezzetler tatmak istiyor. Av hayvanı etleri bu noktada öne çıkıyor ve sülün eti başı çekiyor. Sülün etini menülerde farklı şekillerde sunduğumuzda, insanlar sadece bu lezzeti tatmak için bile Konya’ya gelecektir.”
Projenin son halkası olan lokanta işletmecisi Mevlüt Ayvaz ise, Konya-Antalya kara yolunun 40. kilometresindeki dinlenme tesisinde, üniversitelerden gelen tariflerle sülün etini pişirerek misafirlere sunduğunu belirtti. Ayvaz, “Sülün kebabını ve but kebabını menümüze ekledik. Binbir derde deva olduğu bilinen sülünün her türlü yemeğini yapmaya hazırız.” şeklinde konuştu.