İlişkilerde Güven ve Özgürlüğün Önemi
Bir ilişkiyi yıpratan ve nefessiz bırakan temel duygu genellikle sevgisizlik değil, güvensizliktir. Sevmek ile birini sevgiye boğmak arasındaki hassas dengeyi kurabilmek, ilişkinin sağlıklı bir şekilde büyümesi için hayati önem taşır. Gerçek sevgi, partnerinize gitme özgürlüğü tanıdığınızda bile onun kalmayı seçmesidir. İlişkide alan açmak, bir uzaklaşma değil, birbirini özgürce ve daha derinden sevebilme sanatıdır.
Sevgi Nedir ve Ne Değildir?
Felsefik bir soru gibi görünse de sevginin tanımı basittir: Birine değer vermek, onunla vakit geçirmeyi arzulamak, onu düşünmek ve koruma içgüdüsüyle yanında olmaktır. Gerçek sevgi, kişisel özgürlüklere daima alan tanır. Zorlama ile var olan bir duygu sevgi değil, bir mecburiyettir. Sevginin ne olmadığını ise şu şekilde özetleyebiliriz:
- Sürekli olarak hesap sormak ve sorgulamak.
- Gittiği yerleri ve konuştuğu kişileri kontrol etme çabası.
- Atılan mesajlara anında yanıt bekleme takıntısı.
- “Benim yapım bu, seni sevdiğim için böyle davranıyorum” bahanesiyle partner üzerinde baskı kurmak.
İlişkide Alan Açmak Ne Anlama Gelir?
İlişkide ‘alan açmak’, partnere nefes alabileceği bir pay bırakmaktır. Bu, onun bireysel hayatına, arkadaş çevresine, hobilerine ve yalnız kalma ihtiyacına saygı duymak anlamına gelir. Bu bir umursamazlık değil, aksine partnerinizin de kendine ait bir hayatı olan bir birey olduğunu kabul etmektir.
Örneğin, iki yıldır birlikte olan Zeynep ve Ali’yi düşünelim. Zeynep, Ali’yi çok sevmesine rağmen onun iş çıkışı arkadaşlarıyla halı saha maçına gitmesinden rahatsız oluyor ve “Beni sevmiyorsan söyle” diyerek tepki gösteriyor. Zamanla Ali ya arkadaşlarından vazgeçiyor ya da Zeynep’e yalan söylemeye başlıyor. Buradaki temel sorun, Zeynep’in Ali’ye bireysel bir alan tanımamasıdır. Oysa Ali’nin arkadaşlarıyla vakit geçirmesi veya yalnız kalmak istemesi, Zeynep’i sevmediği anlamına gelmez. İşte alan açmak tam olarak budur.
Duygusal Olgunluk ve Saygının Rolü
Alan açmak yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda duygusal bir gerekliliktir. “Üzülmeye hakkın var” veya “Kötü hissettiğinde yanındayım ama seni düzeltmek zorunda değilim” diyebilmek, duygusal olgunluk göstergesidir. Kimse bir başkasının ruhunu tamir etmekle yükümlü değildir, ancak destek olmak en büyük sevgi ifadesidir. Partnerinizi olduğu gibi kabul etmek, eleştirmekten daha yapıcıdır. Eleştiri savunmayı, savunma ise mesafeyi doğurur ve soğuyan bir ilişki dış etkenlere karşı savunmasız kalır.
Ya Uzaklaşırsa Korkusu
“Alan açarsam benden uzaklaşır mı?” sorusu birçok kişinin aklını kurcalar. Korkmayın. Eğer ilişkinizin temeli sağlamsa, kişisel alan tanımak sizi ayırmaz, aksine birbirinize olan bağınızı, özlemi ve merakı kuvvetlendirir. Unutmayın, partneriniz boğulduğunu hissederse, yanınızdayken bile sizden çoktan uzaklaşmış demektir. Gerçek sevgi, kafeste değil özgürlükte yeşerir.
İlişkiyi Yıpratan Kontrolcü Davranışlar
Bazen farkında olmadan, iyi niyetle bile olsa partnerimizi yorabiliriz. Kaybetme korkusundan kaynaklanan bu davranışlar, sevgiyi zamanla kontrole dönüştürür:
- Mesajıma neden hemen cevap vermedin?
- Şu an kiminle yazışıyorsun?
- Bu kıyafeti giymene ne gerek vardı?
- O kişiyle neden bu kadar samimisin?
- Bensiz bir yere gitmeyi mi planlıyorsun?
Bu tutumlar ilişkiyi yavaşça zehirler. Sağlıklı bir iletişimde ise durum farklıdır:
- Boğmak: Bugün bana vakit ayırmazsan bu iş biter.
- Alan Açmak: Yoğun bir gün geçirdiğini anlıyorum, istersen yarın görüşelim.
- Boğmak: Oraya bensiz gidemezsin, ben de geleceğim.
- Alan Açmak: Orada çok eğleneceğine eminim, iyi eğlenceler dilerim.
Önce Kendine Alan Aç
Başkasına alan tanıyabilmek için önce kendi hayatınızda kendinize yer açmalısınız. Hobileriniz, arkadaşlarınız ve yalnız kalabildiğiniz anlar yoksa, hayatınızın merkezine partnerinizi koyarsınız. Bu durum, “Ben her şeyimi feda ettim, sen neden yetmiyorsun?” gibi boğucu bir beklentiye yol açar. Kendine ait bir dünyası olan insan, partnerinin dünyasına da saygı duyar.
Sağlıklı Bir İlişki İçin 10 Altın Kural
İlişkinizi güven ve saygı temelinde güçlendirmek için şu adımları atabilirsiniz:
- Kendinize Vakit Ayırın: Hayatınızın tek merkezi partneriniz olmasın.
- Özel Alana Saygı: Telefonunu, mesajlarını veya sosyal medyasını kontrol etmeyin.
- Yalnızlık İhtiyacı: Yalnız kalmak istediğinde buna saygı gösterin. Bu, sevgisizlik belirtisi değildir.
- Yapıcı İletişim: “Sen hep böylesin” yerine “Ben bu durumda böyle hissediyorum” demeyi tercih edin.
- Kıskançlığı Yönetin: Kıskançlık doğaldır ancak dozunu aşarak ilişkiyi yıpratmasına izin vermeyin.
- İlgi Beklentisi: Sürekli ilgi beklemeyin; onun da yorgun veya meşgul olabileceğini unutmayın.
- Güveni Seçin: Kontrol etmek yerine güvenmeyi öğrenin. Güven sarsıldıysa, bu sorunu açıkça konuşun.
- Saygılı Tartışma: Tartışmalarda iletişimi kesmek yerine saygı çerçevesinde çözüm arayın.
- Sosyal Çevrenizi Koruyun: Dostluklarınızı ve hobilerinizi asla ihmal etmeyin.
- Hal Hatır Sorun: Sadece “biz” değil, “sen” de önemlidir. “Nasılsın?” diye sormayı unutmayın.