Türkiye’nin Deniz Politikalarında Stratejik Güncelleme
Dışişleri Bakanlığı kaynaklarına dayanan bilgilere göre, Türkiye’nin ulusal Deniz Planlama Haritası’na yeni ‘Deniz Koruma Alanları’ (DKA) eklendi. Bu önemli güncelleme, Ankara Üniversitesi Deniz Hukuku Ulusal Araştırma Merkezi (DEHUKAM) tarafından ilgili kurumların katkılarıyla hazırlanan ve geçtiğimiz ay UNESCO’ya bağlı Hükümetlerarası Oşinografi Komisyonu’na (IOC) kaydettirilen haritaya entegre edildi.
Deniz Ekosisteminin Korunması Öncelikli Hedef
Yeni ilan edilen Deniz Koruma Alanları arasında Kuzey Ege ve Fethiye-Kaş açıkları öne çıkıyor. Bu alanların temel amacı, deniz ekosistemini koruma altına almak ve çevresel sürdürülebilirliği sağlamaktır. Yetkililer, Türkiye’nin çevre denizlerinde yeni DKA’lar ilan etmeye devam edeceğini belirtti. Öte yandan, bu koruma alanlarının uluslararası hukuka uygun olarak denizlerdeki seyrüsefer serbestisini etkilemeyeceği önemle vurgulandı. DKA’ların statüsü ve mevzuatına ilişkin Tarım ve Orman Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı arasındaki koordinasyon çalışmaları ise devam etmektedir.
Türkiye Çevre Denizlerine Sahip Çıkıyor
Türkiye’nin deniz çevresini koruma konusundaki kararlılığı yeni değil. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, daha önce Finike açıklarında “Finike Denizaltı Dağları Özel Çevre Koruma Bölgesi” ilan etmişti. Fethiye-Kaş açıklarında tesis edilen son DKA ile Türkiye, Akdeniz’deki koruma alanlarının kapsamını genişleterek denizlerdeki varlığını ve hassasiyetini pekiştiriyor.
Deniz Mekansal Planlama Koordinasyon Kurulu Kuruldu
Deniz Mekansal Planlaması’nın etkin bir şekilde yürütülmesi ve kurumlararası eşgüdümün sağlanması amacıyla “Deniz Mekansal Planlama Koordinasyon Kurulu” kuruldu. Kurulun oluşturulmasına yönelik Cumhurbaşkanlığı Genelgesi, 24 Temmuz 2025’te Resmi Gazete’de yayımlandı. Kurul, Türkiye’nin denizlerindeki sektörel faaliyetlerin çevresel etkilerini değerlendirecek ve kurumlararası koordinasyonu sağlayacak. Sekretarya hizmetleri ise Dışişleri Bakanlığı tarafından yürütülecektir.
Yunanistan’ın Deniz Parkı Hamlesine Karşı Türkiye’nin Duruşu
Yunanistan’ın 21 Temmuz 2025 tarihinde İyon ve Ege Denizi’nde iki deniz parkı ilan etmesi, bölgedeki dengeleri gündeme getirdi. Türkiye, deniz parklarının çevreyi koruma amacıyla faydalı araçlar olduğunu kabul etmekle birlikte, Yunanistan’ın tek taraflı adımlarını ve Ege’de fiili durum yaratma çabalarını kabul etmeyeceğini net bir şekilde ifade etmektedir.
Uluslararası anlaşmalarla Yunanistan’a devredilmemiş ada, adacık ve kayalıklardan oluşan Coğrafi Formasyonlar (gri alanlar) üzerindeki oldubitti gayretleri hiçbir hukuki sonuç doğurmaz. Bu teşebbüslerin Türkiye’nin meşru hakları ve çıkarları üzerinde de hiçbir etkisi olamaz.
Dışişleri Bakanlığı, bu konudaki pozisyonunu 9 Nisan 2024 ve 21 Temmuz 2025 tarihli açıklamalarla kayda geçirmiştir. Türkiye, bu gelişmelere karşı mukabil adımlar atmış olup, atmaya da devam edecektir. Bu kapsamda ilan edilen yeni DKA’lar, Türkiye’nin kendi deniz mekansal planlaması çerçevesinde attığı somut adımlardır. İlan edilen iki yeni koruma alanı şunlardır:
- Kuzey Ege’de, Gökçeada açıkları
- Akdeniz’de, Finike açıkları
Uluslararası deniz hukuku, Ege gibi yarı kapalı denizlerde kıyıdaş devletler arasında çevre konularında iş birliğini teşvik etmektedir. Türkiye, 7 Aralık 2023’te imzalanan “Dostane İlişkiler ve İyi Komşuluk Hakkında Atina Bildirgesi” ruhuna uygun olarak sorunların samimi bir diyalogla çözülmesi yönündeki çağrısını yinelemektedir.