10 Yıllık Diyaliz Çilesi Sona Erdi: Leyla Kargı Kadavradan Nakille Hayata Tutundu

10 Yıllık Diyaliz Mücadelesi Nakille Son Buldu

Kahramanmaraş’ın Türkoğlu ilçesine bağlı Kırmakaya Mahallesi’nde yaşayan Leyla Kargı, 20 yaşında konulan kronik böbrek yetmezliği teşhisiyle zorlu bir sürece girdi. On yıl boyunca haftada üç gün diyaliz tedavisi gören iki çocuk annesi Kargı için umut, beyin kanaması sonucu hayatını kaybeden 61 yaşındaki bir kadının bağışlanan böbreğiyle yeniden yeşerdi.

Operasyon, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi‘nde başarıyla gerçekleştirildi. Naklin ardından diyaliz zorunluluğundan kurtulan Kargı, yaşadığı mutluluğun tarif edilemez olduğunu ifade etti.

“10 Yıl Sonra Gelen Mucize”

Nişanlıyken hastalığının teşhis edildiğini ve bu süreçte iki erkek çocuk dünyaya getirdiğini anlatan Kargı, hastalığı yüzünden çocuklarına yeterince vakit ayıramamanın üzüntüsünü yaşadığını belirtti.

“2015’te ishal, ateş ve baş dönmesi şikayetleriyle hastaneye gittim ve böbrek yetmezliği teşhisiyle diyalize bağlanmak zorunda kaldım. Bir yıl sonra evlendim. 8 ve 2 yaşlarında iki çocuğum var. Tek eksiğim böbrekti. Organlarını bağışlayanlardan Allah razı olsun. Organlar boşa gideceğine bir hayat kurtarıyorlar. Sağlığıma kavuştum, artık çocuklarımın yanında olabileceğim. Nakil haberi geldiğinde 10 yıl sonra bir mucize gerçekleştiğini hissettim. Ömrümün yarısı diyalizde geçiyordu, artık kalanını çocuklarımla geçireceğim.”

Leyla Kargı’nın annesi Fatma Sarı da kızının nakil sayesinde yeniden hayata tutunduğunu ve evlatlarına kavuştuğunu dile getirdi.

Uzman Doktor: “Her Organ Bağışı Yeni Bir Hayattır”

KSÜ Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Organ Nakli Birimi’nden Uzman Doktor Feyza Nur Öztürk Sarıışık, gerçekleştirilen başarılı nakil sonrası hastanın sağlığına kavuştuğunu ve genel durumunun iyi olduğunu belirtti. Taburcu işlemlerinin başladığını ifade eden Sarıışık, organ bağışının önemine dikkat çekti.

“Her organ bağışı, başka bir insana hayat veriyor, onlara daha iyi bir yaşam imkanı sunuyor ve sağlıklarına kavuşmaları için bir fırsat tanıyor. Bu nedenle, beyin ölümü gerçekleşmiş ya da doğal yollarla vefat etmiş yakınlarımızda organ bağışını artırırsak, aslında çok daha fazla insana hayat vermiş oluruz.”