Ankara’da Tarihi Arkeoloji Zirvesi: Yurduna Dönen Marcus Aurelius Heykeli Külliye’de Sergileniyor

Türkiye’nin Kültürel Mirası Zirveye Çıkıyor: Cumhurbaşkanlığı’nda Tarihi Arkeoloji Buluşması

Türkiye, arkeoloji tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir etkinliğe ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Cumhuriyet tarihinde bir ilk olarak, bir Cumhurbaşkanı arkeoloji odaklı bir programa liderlik edecek. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, etkinliğin açılış konuşmasını bizzat gerçekleştirecek.

Bu tarihi buluşma, yalnızca bir açılış konuşmasıyla sınırlı kalmayacak. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, “Arkeolojinin Altın Çağı” adlı sergi ile Anadolu’nun arkeolojik mirasının en değerli örneklerini ağırlayacak. Yıllar sonra evine dönen Marcus Aurelius heykeli ise serginin en çok beklenen parçası olarak öne çıkıyor.

Arkeolojinin kalbi Cumhurbaşkanlığında atacak Evine dönen Marcus heykeli ilk kez milletin evinde görücüye çıkıyor

Uluslararası Akademisyenler Ankara’da Bir Araya Gelecek

Etkinlik kapsamında düzenlenecek olan Uluslararası Arkeoloji Sempozyumu, dünyanın dört bir yanından gelen saygın akademisyenleri milletin evinde buluşturacak. Bu sempozyum, Anadolu’nun kadim tarihinin ve kültürel zenginliklerinin derinlemesine ele alınacağı bir platform olacak.

Yurduna Dönen Marcus Aurelius’un İlk Durağı Beştepe

Tarihin derinliklerinden günümüze ulaşan ve yaklaşık iki bin yıllık bir geçmişe sahip olan Marcus Aurelius heykeli, Türkiye’ye dönüşünün ardından ilk kez devletin zirvesi olan Beştepe’de halkla buluşacak. Bu eşsiz eser, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu’nda özel olarak hazırlanan bir alanda ziyaretçilerini bekleyecek.

Bu özel etkinlik, sadece bir sergi olmanın ötesinde, arkeoloji, kültürel miras ve tarih araştırmaları alanında Cumhuriyet tarihinin en iddialı ve kapsamlı buluşmalarından biri olarak tarihe geçecek.

Annesinden öğrendi, danteli konuşturdu! Veri taşıyor: 'Sanki bunun için doğmuşum'

Dünyanın Gözü Ankara’da Olacak

Beştepe’de, 6 Ağustos’ta başlayacak olan sergi ve sempozyum, sadece akademik çevrelerin değil, aynı zamanda uluslararası medyanın da yoğun ilgisini çekiyor. Türkiye’de görev yapan yabancı basın mensuplarının yanı sıra, dünyaca ünlü medya kuruluşlarının arkeoloji editörleri de bu önemli programı yerinde takip etmek için Ankara’da olacak.

Arkeolojinin kalbi Cumhurbaşkanlığında atacak Evine dönen Marcus heykeli ilk kez milletin evinde görücüye çıkıyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açılışını yapacağı “Arkeolojinin Altın Çağı” Uluslararası Arkeoloji Sempozyumu üç gün boyunca devam edecek. Sempozyuma 29’u yabancı olmak üzere 250’den fazla bilim insanı katılacak ve 17’si yabancı, toplam 33 akademisyen sunumlarıyla katkıda bulunacak.

10 soruda 2025-YKS tercihleri! Bu yıl yeni açılan bölümler neler? İşte yerleştirme sürecinde merak edilenler...

Sergideki Eserlerin %80’i İlk Kez Gün Yüzüne Çıkıyor

Mitoloji, diplomasi ve bilimi bir araya getiren Geleceğe Miras sergisinde yer alan eserlerin yüzde 80’den fazlası ilk defa sergilenecek. Bu eserler, Geleceğe Miras Projesi kapsamında yürütülen kazılarda ortaya çıkarılan ve dünya çapında ses getiren buluntulardan oluşuyor.

Serginin Dikkat Çeken Eserleri

Sergi, yaklaşık 6 ay boyunca ziyarete açık kalacak ve birçok önemli esere ev sahipliği yapacak. Ziyaretçilerle buluşacak bazı nadide eserler şunlardır:

  • Neolitik Çağ’ın en büyük keşiflerinden sayılan Karahantepe’de bulunan üç boyutlu mitolojik eserler.
  • Hatay’da bulunan 3 bin 500 yıllık kil tablet.
  • Antalya’da su altından çıkarılan 1.000 yıllık parfüm şişesi seti.
  • Laodikeia kazılarından mitolojik deniz canavarı tasvirli Skylla Başı.
  • Karacahisar Kalesi’nde bulunan Orhan Gazi’ye ait gümüş sikke.
  • Gordion’dan getirilen sfenks ve Metropolis’teki geri dönüşüm atölyesi buluntuları.
  • Roma Dönemi’ne ait görkemli Kybele Heykeli.

Arkeolojinin kalbi Cumhurbaşkanlığında atacak Evine dönen Marcus heykeli ilk kez milletin evinde görücüye çıkıyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açılışını yapacağı sergi ve sempozyuma Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da katılacak. Bu tarihi organizasyon, Türkiye’nin kültürel mirasını dünyaya tanıtma konusundaki kararlılığını ve kültürel diplomasideki stratejik önemini bir kez daha vurgulayacak.