Türkiye’de Otizmle Yaşam ve Entegrasyon Çabaları
Türkiye’de on binlerce birey, otizm spektrum bozukluğu tanısıyla hayatını sürdürmektedir. Her biri kendine özgü yeteneklere, güçlü yönlere ve zorluklara sahip olan bu bireylerin topluma entegrasyonu büyük önem taşımaktadır. Ülke genelinde, otizmli çocuklara yönelik özel eğitim sunan 1279 resmi okulda toplam 7 bin 647 sınıf bulunmaktadır. Kaynaştırma eğitimi, bu bireylerin sosyal hayata katılımını artırmayı amaçlasa da, pratikte karşılaşılan zorluklar bu süreci karmaşıklaştırmaktadır.
Avcılar’da Anlamlı Bir Girişim: GELÇEK KAFE Projesi
Bu zorluklara çözüm üretmek amacıyla Beş Nokta Otizm ve Yaşam Derneği, 2 Nisan Otizm Farkındalık Haftası’nda anlamlı bir projeyi hayata geçirdi. İstanbul Avcılar’da açılan GELÇEK KAFE, otizmli bireylerin düzenli bir gelir elde etmelerini, sosyal becerilerini geliştirmelerini ve toplumla daha sağlam bağlar kurmalarını hedeflemektedir. Kafe, bölge halkının da yoğun ilgisiyle karşılanmıştır.
Uzman Gözüyle Otizme Bakış: ‘Bir Hastalık Değil, Nöro-farklılık’
Projenin detaylarını Cumhuriyet’e anlatan Dernek Başkanı Ayşe Gül Aydın, toplumdaki eksik bilgilerin otizmli bireylerin yaşamını nasıl etkilediğine dikkat çekti. 20 yıldır otizm alanında çalışan özel eğitim öğretmeni ve çocuk gelişimi uzmanı Aydın, konuya ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.
Sahada karşılaştığımız en büyük sorun, toplumda hala otizmin bir hastalık ya da engel olarak görülmesi. Oysa otizm, bir nöro-farklılık. Bu bireyler dünyayı daha geniş bir çerçeveden algılıyor, bu da bazen uyum sorunlarına neden olabiliyor.
Aydın, Türkiye’de otizm spektrumu hakkındaki bilgi eksikliğinin ve bu durumdan kaynaklanan olumsuz yaklaşımların hala en büyük engel olduğunu vurguladı.