Sana Göre Haber

Büyük Pasifik Çöp Yığını Büyüyor: Mikroplastik Tehlikesi İnsan Sağlığını Nasıl Etkiliyor?

Pasifik Okyanusu’nda Büyüyen Tehlike: Büyük Pasifik Çöp Yığını (GPGP)

Okyanus akıntıları ve girdaplar tarafından bir araya getirilen plastik atıklar, dünya okyanuslarında devasa çöp alanları oluşturuyor. Bu alanların en büyüğü, Pasifik Okyanusu’nun kuzeyinde, Hawaii ve California arasında yer alan ve Büyük Pasifik Çöp Yığını (GPGP) olarak adlandırılan devasa birikintidir. Uzun ömürlü olmaları için üretilen plastiklerin doğada çözünmemesi ve girdap içinde hapsolması, bu yığının sürekli büyümesine ve geri dönülemez bir çevre sorununa dönüşmesine neden olmaktadır.

Türkiye’nin İki Katı Büyüklüğünde Bir Alan

GPGP’nin net boyutu tam olarak hesaplanamasa da, yüzey alanının yaklaşık 1,6 milyon kilometrekare olduğu tahmin edilmektedir. Bu, Türkiye’nin yüzölçümünün neredeyse iki katına denk gelmektedir. Uluslararası çevre kuruluşu Ocean Cleanup tarafından yapılan araştırmalar, bu yığında 1,8 trilyondan fazla plastik parçacık bulunduğunu ve toplam ağırlığının yaklaşık 100 bin ton olduğunu ortaya koymuştur. Bu yığın, tek bir ada gibi değil, çok sayıda bağımsız makro ve mikroplastikten oluşmaktadır.

Deniz Yaşamı İçin Ölümcül Sonuçlar

Bu devasa atık yığını, deniz ekosistemi için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Birçok deniz canlısı, zehirli plastik atıkları besin sanarak tüketmektedir. Özellikle fok balıkları gibi deniz memelileri, balıkçılık faaliyetlerinden arta kalan hayalet ağlara takılarak hayatını kaybetmektedir.

Hawaii Üniversitesinden Profesör Jan Hafner, “Başta plastikler olmak üzere sudaki atıklar gerçek, ölçülebilir, gözlemlenebilir ve belgelenen bir sorun. Bazı canlılar zehirli plastik maddelerle beslenirken, bazıları ise balıkçılık faaliyetlerinden kalan ağlara dolanarak bir tür ‘ölüm cezasına’ çarptırılıyor.” diyerek durumun ciddiyetine dikkat çekiyor.

Mikroplastikler Yoluyla İnsan Sağlığına Etkisi

Güneş ışığına maruz kalan plastikler zamanla parçalanarak mikroplastiklere dönüşür. Bu küçük parçacıklar, deniz canlıları tarafından tüketilir ve besin zinciri yoluyla insan vücuduna ulaşır. Araştırmalar, vücutta biriken mikroplastiklerin ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini göstermektedir:

Ayrıca, su yüzeyini kaplayan plastikler, güneş ışığının okyanusun derinliklerine ulaşmasını engelleyerek alg ve plankton gibi temel besin üreticilerinin yaşamını da tehlikeye atmaktadır. 2022’de yayımlanan bir çalışmaya göre, plastik kirliliğinin küresel ekonomiye olan maliyetinin 2030’a kadar 229 milyar dolara ulaşması bekleniyor.

Kamu Sağlığı Krizi ve Yetersiz Temizlik Çabaları

Hamburg Uygulamalı Bilimler Üniversitesinden Profesör Walter Leal, durumun “doğrudan bir kamu sağlığı krizine dönüştüğünü” vurgulamaktadır. Leal, GPGP’deki atıkların büyük çoğunluğunun temizlenmesi neredeyse imkansız olan mikroplastikler olduğunu belirtiyor.

“Uluslararası toplum, Büyük Pasifik Çöp Yığınının temizlenmesi için bugün ortak karar alsa dahi hızlı ve tam bir temizlik neredeyse imkansız olacaktır.”

Çok sayıda ülkenin atıklarından oluşan bu yığın için hiçbir hükümetin sorumluluk üstlenmemesi, temizlik çalışmalarının sivil toplum kuruluşları düzeyinde kalmasına neden olmaktadır. Mevcut teknolojiler, özellikle mikroplastikleri temizlemede yetersiz kalmaktadır.

Önleyici Tedbirler Hayati Önem Taşıyor

Uzmanlar, GPGP gibi çöp yığınlarını temizlemenin zorluğu ve maliyeti karşısında en etkili çözümün, kirliliği kaynağında önlemek olduğunu belirtiyor. Bireysel olarak atılabilecek en önemli adımın, tek kullanımlık plastiklere olan bağımlılığı sınırlandırmak ve doğada çözünebilen alternatiflere yönelmek olduğu vurgulanıyor.

Exit mobile version