Avustralyalı eski savcı Graham Blewitt, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. SBS News’e konuşan Blewitt, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) başkanı olması durumunda İsrailli liderleri soykırım suçlamasıyla yargılamaktan çekinmeyeceğini ifade etti.
Gazze ve Srebrenitsa Arasındaki Ürküten Benzerlik
Geçmişte Nazi savaş suçlularının yargılanmasında da görev alan tecrübeli hukukçu, Gazze’deki mevcut durum ile Srebrenitsa soykırımı arasında önemli paralellikler olduğunu vurguladı. Blewitt, bir siyasi, etnik ya da dini grubun kasıtlı olarak yok edilme niyetinin, soykırım suçunun en temel unsuru olduğuna dikkat çekti.
“İsrailli liderlerin zaman zaman Filistinlileri yeryüzünden silmek istediğine işaret eden yorumlarından daha doğrudan bir kanıt olamaz.”
Blewitt, İsrail’in sıkça çocukların ve masum sivillerin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan saldırılarının orantısız olduğunun altını çizdi. “Bir binayı bombalayıp bir Hamas liderinin peşinde olduklarını söylüyorlar ancak saldırının sonucunda yakınlarda öldürülen veya yaralanan 30, 40, 50, 100 kişiyi umursamıyorlar,” diyerek durumun vahametini dile getirdi.
Soruşturma Sürecindeki En Büyük Engel: Erişim Kısıtlaması
Günümüz teknolojisi sayesinde herkesin yaşananları telefon kameralarıyla kaydedebildiğini belirten Blewitt, bu durumun 1990’lardaki soruşturmalardan en büyük farkı olduğunu söyledi. Gazze’de yaşananları araştıranlar için adeta sonsuz kanıt bulunduğunu belirtti.
Ancak Blewitt, en büyük zorluğun soruşturmacıların sahaya erişiminin olmaması olduğunu ifade etti.
“Şimdi farklı olan, soruşturmacıların Gazze’ye karadan girebilmesi ya da suç mahallini soruşturmasının imkansız olması. 1995’te soruşturmacıların ICTY’nin suç mahalline erişim izni vardı. Ancak şimdi Gazze’yi soruşturanların erişimi yok.”
Bu durumun, savaş suçlarının tam anlamıyla soruşturulması ve adaletin sağlanması önündeki en ciddi engel olduğunu sözlerine ekledi.