Prof. Dr. Erhan Afyoncu’dan Kritik Nüfus Uyarısı
Tarihçi ve yazar Prof. Dr. Erhan Afyoncu, CNN TÜRK’te Fulya Kalfa’nın sunduğu CNN Türk Masası programında Türkiye’nin demografik geleceğine ilişkin endişe verici açıklamalarda bulundu. Afyoncu, ülkenin düşen nüfus artış hızının ciddi bir ulusal tehdit olduğunu ve acil yapısal reformlar gerektirdiğini ifade etti.
“Anadolu’daki Türklük, Hititler Gibi Tarihe Karışabilir”
Türkiye’nin genç nüfus potansiyelini hızla yitirdiğini savunan Afyoncu, durumun ciddiyetini tarihi bir benzetmeyle vurguladı: “Eğer nüfus problemini çözemeyip bu hızla devam edersek, Anadolu’daki Türklük de bir zamanlar burada yaşamış Hititler gibi tarihe karışır. Bu, 50-100 yıl içinde gerçekleşebilecek bir tehdit. Şu anda genç nüfusumuz kalmadı.”
Eğitim Süresi ve Geç Evlilikler Doğurganlığı Düşürüyor
Prof. Dr. Afyoncu, sorunun temelinde eğitim sistemindeki yapısal problemlerin yattığını belirtti. Uzayan eğitim süreçlerinin gençlerin iş hayatına atılmasını ve evlenmesini geciktirdiğini, bunun da doğurganlığı doğrudan etkilediğini söyledi. Afyoncu, “Üniversiteyi bitiren genç, iş bulamayınca yüksek lisansa yöneliyor. Bu durum sonucunda evlenme yaşı 27-28’e çıkmış durumda. Evlenince de çiftler ancak bir çocuk yapabiliyor; ikinciye ne fiziksel güçleri ne de vakitleri kalıyor. Eğitim süresi bu yapıyı doğrudan etkiliyor. Herkesin 16 yıl eğitim alması şart değil. Türkiye’de 8 yıllık temel eğitim yeterlidir” şeklinde konuştu.
İş Gücü Piyasasında Usta-Mühendis Maaş Dengesizliği
Afyoncu, iş gücü piyasasındaki çarpıcı dengesizliklere de dikkat çekti. Nitelikli usta ve zanaatkârların maaşlarının üniversite mezunlarını geride bıraktığını belirterek, ara mesleklerin itibarının artırılması gerektiğini savundu.
“Bugün bir inşaat ustası 200 bin lira maaş alırken, bir mühendis 50 bin lira alıyor. Bu rakamlar daha da artacak çünkü usta bulamıyoruz. Ama hâlâ bu mesleklerin itibarı toplumda düşük,” diyen Afyoncu, şu mesleklerin değerinin artırılması gerektiğini vurguladı:
- Ekmek ustası
- Fırıncı
- Süt sağımcısı
“Ege’de bir öğretmen, ‘Çocuğu zorla okula getiriyoruz, o çoban olmak istiyor’ dedi. Bu durumu oturup ciddi bir şekilde düşünmemiz gerekiyor.”