Türkiye’yi Sarsan Sahte Diploma Skandalı: İddianame Detayları Ortaya Çıktı
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen sahte diploma soruşturması, 35 kişilik bir suç örgütünün devletin kritik sistemlerine nasıl sızdığını gözler önüne serdi. 2024 yılında başlatılan kapsamlı çalışma, iki ayrı iddianame ile örgütün para trafiğini, üyeler arasındaki bağlantıları ve eylemlerini tüm ayrıntılarıyla deşifre etti.
Örgütün Çalışma Yöntemi: Sahte E-İmzalar ve Sisteme Sızma
Çoğunluğu benzer suçlardan sabıkalı olan şüpheliler, iki farklı elektronik imza sertifikası sağlayan şirketle işbirliği yaparak organize bir yapı kurdu. Bu yapı aracılığıyla, aralarında 14 üniversitenin öğrenci işleri ve öğretim görevlileri, Göç İdaresi Başkanlığı, BTK, Milli Eğitim Bakanlığı ve emniyet yetkililerinin de bulunduğu çok sayıda kamu görevlisi adına sahte elektronik imza ürettiler.
Örgüt, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) sistemlerinde ehliyet ve lise diplomalarına odaklanırken, bazı üniversitelerin hukuk fakültelerinden bile sahte diploma düzenlediği tespit edildi. Bu diplomaların meslek icrasında kullanılıp kullanılmadığı veya akademik yükselmelerde etkili olup olmadığı, diğer kamu kurumlarının yapacağı incelemelerle netlik kazanacak.
Sosyal Medyadan Pazarlama: 50 Bin Liraya Varan Ücretler
Şebeke, sürücü kursu sahipleriyle de anlaşarak sosyal medya üzerinden müşteri buluyordu. 50 bin liraya ulaşan ücretler karşılığında sattıkları sahte ehliyet, diploma ve diğer belgeler, devlet kayıtlarına işlendiği için resmi ve geçerli belge niteliği taşıyordu.
Sahte kimlik ve telefon numaralarıyla alınan elektronik imzalar, işbirliği yapılan şirket elemanları sayesinde “yüzyüze kimlik doğrulaması” adımını atlayarak aktive edildi. Bu yöntemle çok sayıda sahte imzaya ulaşıldı.
Çetenin Adım Adım İşleyişi
İddianameye göre çetenin çalışma yöntemi genel hatlarıyla şu şekildeydi:
- İşbirliği yapılan resmi sertifika sağlayıcı şirket çalışanları aracılığıyla üniversite ve kamu görevlileri adına elektronik imza (e-imza) çıkartmak.
- E-imza onayı için yetkililerin fotoğraflarını çete üyelerinin kimliklerine yapıştırmak.
- Bu sahte e-imzalarla üniversitelerin kayıt sistemlerine girerek mezuniyet kayıtları oluşturmak ve bu kayıtları YÖKSİS sistemine eklemek.
- Üniversite sistemlerine girerek kayıtlı öğrencilerin notlarını ve puanlarını yükseltmek.
- Ehliyet sınavı sonuçlarını resmi kayıtlara girerek başarısız notları başarılı olarak değiştirmek.
Sahte belge almak isteyen kişiler, ödemelerini yaptıktan sonra sistem üzerinden adlarına belge oluşturulup oluşturulmadığını takip ederek sürece dahil oluyorlardı. Bu durum, alıcıların da bilinçli olarak suç örgütüyle hareket ettiğini kanıtladı.
Soruşturma Nasıl Başladı ve Hangi Kurumlar Hedef Alındı?
Soruşturma, 2024 yılında Adana, Mersin, Hatay, Ankara ve İstanbul’daki iki büyük e-sertifika hizmet sağlayıcısının ofisleri üzerinden sahte kimliklerle kamu yöneticileri adına e-imza başvuruları yapıldığının tespit edilmesiyle başladı. İlk belirlemelere göre, bu e-imzalarla kamu sistemlerine yetkisiz erişimler sağlanmıştı.
Gazi Üniversitesi Örneği ve Diğer Üniversiteler
Savcılık, Gazi Üniversitesi Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı yetkilisi adına üretilen sahte e-imza ile Hukuk ve Mühendislik Fakültelerinden mezuniyetler oluşturulduğunu saptadı. Aynı yöntemle Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi, Süleyman Demirel Üniversitesi, İnönü Üniversitesi ve Akdeniz Üniversitesi gibi birçok yükseköğretim kurumundaki yetkililer adına da sahte e-imzalar üretildiği belirlendi.
Hedefteki Diğer Kamu Kurumları
Örgütün hedef aldığı kurumlar arasında şunlar yer alıyor:
- Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK)
- Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK)
- Göç İdaresi Başkanlığı
- Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı
- Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanlığı
- Narkotik Suçlarla Mücadele Başkanlığı
Milli Eğitim Bakanlığı’nın Raporu: Sınav Sonuçları ve Diplomalar Değiştirildi
Soruşturma sırasında kendi kayıtlarını inceleyen Milli Eğitim Bakanlığı, şu usulsüzlükleri tespit etti:
- 90 şüphelinin e-sınav sonuçlarının 70 puan altından 70 puan üzerine çıkarılarak başarılı gösterildiği.
- 21 şüphelinin direksiyon sınavı sonuçlarının başarısızken başarılı olarak değiştirildiği.
- 4 şüpheli için E-Okul sistemine usulsüz lise mezuniyet kaydı eklendiği.
İddianamede, sanıkların “Bilişim Sistemine Hukuka Aykırı Müdahale”, “Kişisel Verileri Hukuka Aykırı Olarak Ele Geçirmek” ve “Resmi Belgede Sahtecilik” gibi çok sayıda suçtan yargılanması talep edilirken, birçok sanığın tutuklu olduğu belirtildi. Adlarına sahte imza üretilen kamu görevlileri hakkındaki soruşturma ise devam ediyor.