Türkiye’yi Sarsan Sahte Diploma Skandalı Ortaya Çıktı
Gazeteci Murat Ağırel‘in ortaya çıkardığı bilgilere göre, organize suç örgütleri isteyen herkese Yıldız Teknik Üniversitesi mezunu gibi sahte diplomalar düzenliyor. Bu skandalın boyutları oldukça geniş; soruşturma derinleştikçe Bahçeşehir Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi, Ege Üniversitesi gibi onlarca farklı kurumdan mezuniyet belgelerinin para karşılığında sahtekârlara ve dolandırıcılara pazarlandığı anlaşıldı.
Bu durum, toplumun her kesiminde sahte unvanlarla böbürlenen, “Ben falan üniversiteden mezunum, hatta yüksek lisans ve doktora belgelerim bile var” diyebilecek kadar pervasız kişilerin türemesine neden oldu. İddialara göre, bu sahte diplomalarla devlet memuru olanlar, üniversitelerde öğretim üyeliği yapanlar ve hatta profesör unvanı alanlar dahi bulunuyor.
Sistemik Çürümüşlüğün Bir Parçası
Aslında, hiç üniversite okumadan sahte bir diploma ile akademik dünyada yükselme “becerisi”, mevcut çürümüşlükten pay alma kabiliyetinin bir göstergesi olarak görülebilir.
Ulan on para etmez bir YÖK sistemi varken, üniversiteler sapır sapır dökülürken, Boğaziçi Üniversitesi’ne bile siyaseten yoksullaşma ve on para etme işlemleri uygulanırken, ben bu sistemde rektör de olurum, parti lideri de kafamı bozarlarsa cumhurbaşkanlığına bile adaylığımı koyarım…
Bu alaycı yaklaşım, sistemin ne denli çöktüğünü ve her yanından nasıl sızıntılar verdiğini gözler önüne seriyor. Bu boşlukları bulan ve Türk insanının yaratıcı dolandırıcılık zekasını kullanarak para kazananlara mı, yoksa “bir diplomam olsaydı daha çok kazanırdım” diye düşünen binlerce kişiyi “memnun edenlere” mi kızmalı sorusu akıllara geliyor.
‘Al Gülüm Ver Gülüm’ Düzeni ve Mükemmel İşbirliği
Mevcut atmosferde, organize suç çetelerinin başaramayacağı hiçbir şeyin kalmadığı bir ortam oluşmuş durumda. Ürettikleri her sahte belgeyi veya hizmeti alacak, öpüp başına koyacak ve parasını ödeyecek milyonlarca insanın beklediği bir talan ülkesi yaratıldı.
Neden ve Sonuç İlişkisi
Ekonominin çöküşü gibi, binlerce dolandırıcının devleti içten ve dıştan çürütmesi de sadece bir sonuçtur. Dışarıdaki suçlular, sistemin içindeki işbirlikçileri olmadan bu kadar etkili olamazlar. İşte bu, mükemmel işbirlikçi sistem olarak adlandırılıyor ve duvarlara asılan sahte diplomaların arkasında bu mekanizma yatıyor.
Sahtesi Makbul, Gerçeği Şüpheli
“Faiz neden, enflasyon sonuç” diyerek ülke kaynaklarını bir avuç insana peşkeş çeken de bu sistemdir. Ortalık sahte diplomalılarla kaynarken, YÖK ve üniversiteler aracılığıyla Ekrem İmamoğlu‘nun 31 yıllık gerçek diplomasını geçersiz kılmaya çalışan da aynı sistemik çürümüşlüktür.
Özel Sektöre Önemli Uyarı
Bu gelişmeler ışığında, özel sektöre bir tavsiye olarak şu söylenebilir: İnsan kaynakları departmanlarınıza yeni bir görev verin ve işe alacağınız kişilerin diplomalarının içeriğini ve geçerliliğini mutlaka sorgulayın.