Hollanda’dan Kritik Soykırım Raporu: Üçüncü Devletlerin Sorumluluğu Vurgulandı
Hollanda Uluslararası Hukuk Danışma Komitesi (CAVV), İsrail aleyhinde devam eden soykırım davasını referans göstererek önemli bir rapor yayımladı. Raporda, soykırım tehlikesi belirdiğinde üçüncü devletlerin harekete geçme zorunluluğu olduğu ve bu yükümlülüğün, Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD) aldığı geçici tedbir kararlarıyla başladığı net bir şekilde ifade edildi.
Silah Ambargosu ve Ekonomik Yaptırım Uygulanabilir
Hollanda hükümeti ve parlamentosuna uluslararası hukuk alanında danışmanlık yapan CAVV’in hazırladığı “Üçüncü Devletlerin Soykırımı Önleme Yükümlülüğü” başlıklı raporda, Soykırım Sözleşmesi’ne taraf olan bütün devletlerin, soykırımı engellemek amacıyla silah ambargosu ve ekonomik yaptırım gibi tedbirleri hayata geçirebileceği belirtildi. Rapor, üçüncü devletlerin sorumluluklarına dair genel çerçeveyi çizerken, UAD’nin uygulamalarını anlattığı bölümlerde doğrudan İsrail hakkındaki tedbir kararlarına atıfta bulundu.
Dışişleri Bakanlığı’nın talebiyle hazırlanan raporda, “Uluslararası hukuk düzeninin geliştirilmesini teşvik etmekle anayasal olarak yükümlü olan Hollanda’dan, ciddi soykırım riski bulunan bir durumla karşılaştığında yeterli tepki vermesi beklenir.” ifadeleri kullanıldı.
Tek Başına Hareket Edilemese Bile Yükümlülük Devam Ediyor
Raporda, Soykırım Sözleşmesi’ne taraf olan her devletin, dünyanın neresinde olursa olsun soykırımı önleme görevi bulunduğu vurgulandı. Devletlerin tek başına soykırımı durdurma kapasitesi olmasa dahi, bu yönde harekete geçme yükümlülüğünün devam ettiği bildirildi. “Soykırımı önleme yükümlülüğü, bir devletin ciddi soykırım riskinin farkına vardığı anda başlar” denilen raporda, UAD’nin bu riski tespit etmesiyle birlikte durumun resmileştiği kaydedildi.
Etki Gücüne Göre Farklı Sorumluluklar
Üçüncü devletlerin, soykırımı önleme çabaları konusunda kamuoyuna hesap vermesi gerektiğine dikkat çekilen raporda, bu devletlerin sorumluluklarının, soykırımı gerçekleştiren devlet veya kişiler üzerindeki siyasi, ekonomik veya askeri etki gücüne göre şekilleneceği vurgulandı. Özellikle soykırım yapan devletle güçlü bağları olan ülkelerden daha fazlasının bekleneceği ifade edildi.
Alınabilecek Önlemler
Uluslararası hukukta hangi ülkenin hangi adımı atacağına dair kesin kurallar olmamakla birlikte, raporda alınabilecek önlemler geniş bir yelpazede sıralandı:
- Diplomatik girişimler
- Silah ambargosu
- Ekonomik yaptırımlar
- Uluslararası mahkemelere başvuru
CAVV, bu tavsiyelerin belirli bir duruma özel olmadığını, “şimdi ve gelecekte soykırım riski taşıyan tüm vakalara” uygulanabileceğini belirtti. UAD, 26 Ocak, 28 Mart ve 24 Mayıs 2024 tarihlerinde İsrail’e karşı soykırım davasında üç ayrı tedbir kararı alarak, Gazze’deki askeri operasyonların durdurulması da dahil olmak üzere bir dizi önlem alınmasını talep etmişti.