Sana Göre Haber

İran’dan Sınır Dışı Edilen Afgan Kadınların Dramı: Taliban Yönetiminde Çaresizliğe Terk Edildiler

İran’dan Taliban Yönetimine: Sınır Dışı Edilen Afgan Kadınların Dramı

2018 yılında yaşadığı şiddet dolu evlilikten kaçarak çocuklarıyla birlikte İran’a sığınan Safia, burada kurduğu küçük giysi atölyesiyle yeni bir hayat inşa etmişti. Ancak bu umut dolu başlangıç, iki hafta önce binlerce belgesiz Afgan ile birlikte sınır dışı edilmesiyle son buldu. Safia, şimdi Herat sokaklarında, kaçtığı Taliban üyesi eski kocasının tehdidi altında yaşamak zorunda.

“Babam zengin ve nüfuzlu olduğu için beni ikinci eş olarak ona vermişti. Sürekli şiddet görüyordum. Şimdi yeniden buradayım ve kendimi hiç güvende hissetmiyorum. Eski kocam Taliban‘la çalışıyor ve hâlâ çok etkili bir isim.”

Kitlesel Sınır Dışı Operasyonları

Uluslararası Göç Örgütü (IOM) verilerine göre, 1 Haziran – 23 Temmuz 2025 tarihleri arasında İran, 800 binden fazla Afganı ülkelerine geri gönderdi. Bu rakamın içinde 153 bin kadın bulunuyor ve bunların yaklaşık %8’i, yanlarında eşleri veya erkek vasileri olmadan çocuklarıyla birlikte dönmek zorunda kalan “kadın başlı haneler”den oluşuyor. İran’ın, özellikle Haziran ayındaki İran-İsrail gerilimi sonrası mültecileri “ajanlık” yapmakla suçlayarak sınır dışı işlemlerini hızlandırdığı belirtiliyor. Herat yakınlarındaki sınır kapısından günde 40 binden fazla insanın zorla gönderildiği rapor ediliyor.

Taliban Yönetiminde Kadın Olmanın Bedeli

Taliban kontrolündeki Afganistan’da kadınların sosyal ve ekonomik hakları neredeyse tamamen ortadan kaldırılmış durumda. Kadınlar, yanlarında bir erkek vasi olmadan ev kiralayamıyor, çalışma hayatına katılamıyor ve hatta sağlık hizmetlerine tek başlarına erişemiyor.

Haziran ayında İran’dan dönen Fahima, karşılaştığı zorlukları şu sözlerle dile getiriyor:

“Ev kiralamaya çalıştım ama kimse vermiyor. Sebebini sorduğumda açıkça Taliban kurallarının buna izin vermediğini söylüyorlar.”

Bir emlakçı ise durumu, “Tüm kira sözleşmeleri Taliban istihbaratına bildiriliyor. Yanında erkek olmayan bir kadına ev kiralarsak hapse atılma riskimiz var” şeklinde özetliyor.

“Ne İş Var Ne de Destek”

İran’da bir çanta fabrikasında çalışarak geçimini sağlayan dul Raqia, Afganistan’a döndükten sonra ailesine yük olmamak için mücadele ediyor. Ancak ülkede kadınların dışarıda çalışması yasak. Raqia, “Dikiş ya da kuaförlük gibi bir yeteneğiniz olsa bile bunu sadece evde, gizlice yapabilirsiniz” diyor.

Sınırda Paramparça Olan Hayatlar

Kunduz’dan Sabera, sınır dışı edilirken tüm eşyalarını İran’da bırakmak zorunda kaldıklarını anlatıyor:

“Sadece üzerimizdeki kıyafetlerle geldik. İran polisi çocuklarımı dövdü, onları hastaneye götürmek zorunda kaldım. Şimdi büyük bir travma yaşıyorlar.”

Benzer bir dramı yaşayan Maida ise oğlundan koparılmış. Eski hükümette polis olan eşinin ölümünün ardından oğluyla İran’a sığınan Maida, ekmek almak için çıktığı sırada gözaltına alınmış.

“Eve dönüp oğlumu almama bile izin vermediler. Beni doğrudan sınır dışı kampına götürdüler. Şimdi oğlum orada, ben buradayım. Onsuz yaşayamam ama geri de dönemem. Pasaportum yok ve İran artık vize vermiyor. Ne yapacağımı bilmiyorum.”

İnsan hakları örgütleri, İran’dan zorla gönderilen binlerce kadının Afganistan’daki zaten kısıtlı olan yardım altyapısını çökme noktasına getirdiği konusunda uyarıyor. Barınma, iş ve sağlık hizmetlerine erişim neredeyse imkansız hale gelirken, kadınlar hem ekonomik şiddete hem de cinsel istismara karşı savunmasız bırakılıyor.

Exit mobile version