Sana Göre Haber

İskenderun’daki Asker Ölümleri: Tahlil Sonuçları Zehirlenme İddialarını Çürüttü mü?

İskenderun’daki Asker Ölümlerinde Yeni Gelişmeler

Milletler zor zamanlarda, özellikle de kayıplarla öğrenir ve gelişir. İskenderun’daki deniz er eğitim alayında iki askerin şehit olmasıyla ilgili ortaya çıkan yeni bilgi ve belgeler, bu acı tecrübenin aydınlatılmasına ışık tutuyor.

İlk Şüphe: Zehirlenme mi?

Edinilen bilgilere göre, askerler İskenderun’da hastaneye kaldırıldığında ilk şüphe zehirlenme yönündeydi. Askerlerde gözlemlenen yoğun iç kanama, bu şüpheyi kuvvetlendirmiş ve hatta böcek ilacı veya fare zehiri ihtimali üzerinde durulmuştu. İlk acil müdahale de bu tespitler doğrultusunda yapıldı.

Ancak ne yazık ki iki askerimiz şehit oldu. Hayatta kalan beş er ise tedavileri için GATA’ya sevk edildi. Bilinçleri açık olan askerlerin ifadeleri, olayın seyrini değiştirdi. Anlattıklarına göre, dört saat boyunca güneş altında bekletilmişler, su talepleri reddedilmiş ve spor yapamaz raporu olanların durumu göz ardı edilmişti. Fenalaşanlar olunca durumun ciddiyeti anlaşılmış ve ambulans çağrılmıştı. Bu ifadeler, ölümlerin güneş çarpması sonucu meydana geldiği tezini güçlendirdi.

Şehit Askerlerin Tahlil Sonuçları Ne Anlatıyor?

Konuyla ilgili yapılan araştırmalar sırasında, şehit olan Hayrullah Halit Karaman ve Semih Erdoğan‘ın hastaneye getirildiklerinde yapılan tahlil sonuçlarına ulaşıldı. Uzman doktorlar tarafından incelenen bu teknik veriler, olayın nedenine dair önemli ipuçları sunuyor.

Şehit Hayrullah Halit Karaman’ın Değerleri

“Kişide elektrolitler düşmüş. Na ve Cl düşüklüğü ter, ishal, kusma yoluyla vücuttan kaybedilmiş olabilir. Olay bazında değerlendirildiğinde sıcakta-terleme yoluyla kaybedildiği düşünülebilir. Kalp, pankreas, kan pıhtılaşması, tam kan hücreleri, böbrekler, karaciğer fonksiyonlarında bozulma var. Laktat düzeyinde belirlenen hafif artış, organ ve yaşamsal sistemlerdeki kanlanma yetersizliğini gösteriyor. Kanda oksijen miktarında belirgin düşüklük mevcut. Bu durum muhtemelen solunum sıkıntısı nedeniyle gelişmiş. Kanda karbondioksit aşırı yüksekliği (88) ve kandaki derin asidoz oldukça ciddi.”

Şehit Semih Erdoğan’ın Değerleri

“Bir miktar Na ve Cl düşüklüğü var ancak yaşamı tehdit edecek düzeyde değil. Bu olguda esas önemli olan pankreas fonksiyonlarında, kanama-pıhtılaşma sisteminde ve kalp kası hasarlanma derecesi oldukça ciddi. Laktat yüksekliği daha ciddi olmuş. (Vücutta oksijenlenme, dokuların kanlanmasında azalma durumunda yükselir). Zehirlenme sebebi olarak kayıtlara geçmiş 120’nin üzerinde madde olmasına rağmen, burada kan düzeyi bakılmış sadece 5 madde var ve bunlar da negatif, yani zehir bulgusu yok.”

Uzman Görüşü: Sıcak Çarpması Kuvvetli Olasılık

Doktorların tahliller üzerindeki ilk değerlendirmesi net: Sıcak çarpması, dehidratasyon (sıvı kaybı) ve elektrolitli sıvıların zamanında yeterince verilmemesi her iki olguda da en kuvvetli olasılık olarak öne çıkıyor. Spesifik bir zehirlenme tablosuna uygunluk bulunmuyor. Doktorlar, bu koşullarda her bünyenin farklı tepki verebileceğini, bu nedenle yedi askerden ikisinin hayatını kaybetmesinin bir tutarsızlık olmadığını belirtiyor.

Sistemik Sorunlar ve Denetimsizlik İddiaları

Askeri kaynaklardan gelen bir diğer bilgi ise İskenderun’daki yapısal bir değişikliğe işaret ediyor. Geçmişte üsse bağlı olan deniz er eğitim alayının, TSK’deki dönüşümle Derince’deki bir merkeze bağlanması sonucu denetiminin azaldığı iddia ediliyor. Bu durumun, eğitimdeki erlere yönelik keyfi muamelelerin önünü açmış olabileceği belirtiliyor. Kurtulan askerlerin ailelerinin de kötü muamele iddialarından bahsettiği ifade ediliyor.

Bu acı olay, Türkiye’nin kurumlarındaki birikim yerini keyfiyetin almasının ne denli ağır sonuçlar doğurabileceğini bir kez daha gösteriyor. Ölümlerin ardından koğuşlara sebil konulması kararı, ne yazık ki yaşamdan değil, ölümden ders alındığının bir kanıtı gibi duruyor.

Exit mobile version