İspanya’da İnsanlık Tarihini Yeniden Yazan Keşif
İspanya’nın kuzeyinde yer alan Atapuerca bölgesindeki Gran Dolina mağarasında gerçekleştirilen arkeolojik kazılar, insanlık tarihinin en eski yamyamlık vakalarından birini gün yüzüne çıkardı. Yaklaşık 850 bin yıl öncesine tarihlenen ve Homo antecessor adlı ilkel bir insan türüne ait olduğu belirlenen bir çocuğun kalıntıları, bilim dünyasında büyük yankı uyandırdı.
Korkunç Gerçek: Çocuk Av Gibi İşlenmiş
Bulunan kalıntılar, 2 ila 5 yaşları arasındaki bir çocuğun kafasının kesilerek yenildiğine dair net kanıtlar sunuyor. Kazılarda ortaya çıkarılan boyun kemiği üzerindeki kesik izleri, çocuğun diğer av hayvanları gibi işlemden geçirildiğini açıkça gösteriyor. Bu durum, insanlık tarihindeki yamyamlığın en eski ve doğrudan kanıtlarından biri olarak kabul ediliyor.
Gran Dolina kazılarının eş yöneticisi Palmira Saladie, durumu şu sözlerle değerlendiriyor: “Bu vaka yalnızca çocuğun yaşı nedeniyle değil, kesik izlerinin hassasiyeti açısından da çarpıcı. Bu, çocuğun diğer avlar gibi işlendiğine dair doğrudan bir kanıttır.”
Homo Antecessor: Gizemli Ata
Temmuz ayındaki kazılarda, Homo antecessor türüne ait toplam 10 farklı bireyin iskeletine ulaşıldı. Yaklaşık 770 bin yıl önce nesli tükendiği düşünülen bu türün kalıntılarına şimdiye kadar yalnızca Atapuerca’da rastlandı. Bilim insanları, Homo antecessor’un modern insan ve Neandertallerin ortak atası mı, yoksa soy hattından ayrılmış farklı bir kol mu olduğu konusunda henüz bir fikir birliğine varamadı.
Fosillerdeki Kanıtlar Net
Bulunan insan kemiklerinde, hayvanların etini sıyırmak için kullanılan aletlerin bıraktığı izlere ve kasıtlı kırıklara rastlandı. Saladie, Live Science’a verdiği demeçte kanıtların gücünü vurguladı:
“Fosil yüzeylerinin korunmuşluğu olağanüstü. Kesik izleri tek başına değil, insan ısırık izleriyle birlikte görülüyor. Bu da cesetlerin gerçekten tüketildiğine dair en güvenilir kanıttır.”
Yamyamlık Tekrarlanan Bir Davranış mıydı?
Bu yeni keşifler, erken insanların zaman zaman kendi türlerini bir besin kaynağı olarak gördüğünü ve bu davranışın bölgesel hakimiyet kurma amacı da taşıyabileceğini düşündürüyor. Saladie, “Şimdi belgelediğimiz şey, bu davranışın sürekliliği. Ölülerin işlenmesi istisnai değil, tekrarlanan bir durumdu,” diyerek yamyamlığın sıradan bir pratik olabileceğine işaret etti.
Avrupa’nın En Eski İnsan Fosilleri
Çocuk iskeletiyle birlikte bulunan diğer kalıntıların 850 bin ila 780 bin yıl öncesine tarihlenmesi, onları Avrupa’da bugüne dek bulunan en eski insan akrabası fosilleri yapıyor. Bu bulgular aynı zamanda, yamyamlığın kesin olarak belgelenmiş en eski örnekleri arasında yer alıyor. Daha önce Kenya’da bulunan 1,45 milyon yıllık kemiklerdeki izlerin yamyamlıkla ilişkisi ise henüz netlik kazanmamıştı. Gran Dolina’daki kazılar devam ederken, Saladie her yıl insanlığın geçmişine dair bildiklerimizi sorgulatan yeni kanıtlar bulduklarını belirtiyor.