Küresel Plastik Krizine Karşı Kritik Zirve Cenevre’de: Anlaşma İçin Son Fırsat Mı?

Plastik Kirliliğine Karşı Tarihi Zirve Cenevre’de Başlıyor

Hayatımızın her noktasına sızan plastikler, hem insan sağlığı hem de çevre için giderek büyüyen bir tehdit oluşturuyor. Bu tehdidin en somut örneği, Pasifik Okyanusu’nda biriken ve “Büyük Pasifik Çöp Yığını” olarak adlandırılan devasa atık kütlesi. Bu küresel krize bir çözüm bulmak amacıyla 5 Ağustos’ta İsviçre’nin Cenevre kentinde Küresel Plastik Anlaşması için kritik bir zirve başlıyor. Birçok uzman, bu toplantıyı gezegenin geleceği için “son şans” olarak nitelendiriyor.

Daha önce 2024 yılında Güney Kore’nin Busan şehrinde yapılan görüşmelerden somut bir sonuç çıkmamış, 95 ülkeden temsilcilerin katılımıyla yalnızca “Güzel Uyandırma Çağrısı” adlı bir deklarasyon imzalanmıştı. Cenevre’deki zirvenin hedefi ise uygulanabilir ve bağlayıcı bir eylem planı üzerinde anlaşmaya varmak.

Pasifik’teki Çöp Adası: Türkiye’nin İki Katı Büyüklüğünde

Pasifik Okyanusu’nda yüzen Büyük Pasifik Çöp Yığını (GPGP), mikroplastiklerin besin zincirine karışmasıyla insan sağlığı için doğrudan bir tehlike arz ediyor. Bu yığının net boyutu, atıkların bir kısmının okyanusun derinliklerine batması nedeniyle tam olarak hesaplanamasa da yüzey alanının yaklaşık 1,6 milyon kilometrekare olduğu tahmin ediliyor. Bu alan, Türkiye’nin yüz ölçümünün neredeyse iki katına denk geliyor.

Korkutan Rakamlar

Uluslararası çevre kuruluşu Ocean Cleanup tarafından yürütülen araştırmalara göre, GPGP bünyesinde şaşırtıcı veriler bulunuyor:

  • 1,8 trilyondan fazla plastik atık parçası içeriyor.
  • Toplam ağırlığının yaklaşık 100 bin ton olduğu tahmin ediliyor.
  • Sanılanın aksine tek bir ada değil, çok sayıda bağımsız makro ve mikroplastikten oluşan bir yığın.

Plastik Kirliliğinin Sağlık ve Ekonomi Üzerindeki Yıkıcı Etkisi

Dünyanın en prestijli tıp dergilerinden Lancet‘te yayımlanan bir araştırma, plastik üretiminin 1950’den bu yana 200 kattan fazla arttığını ortaya koyuyor. Araştırmaya göre plastikler, bebeklikten yaşlılığa kadar insan sağlığını olumsuz etkileyerek yıllık 1,5 trilyon dolarlık bir sağlık harcamasına neden oluyor. Sadece üç ana plastik kimyasalının (PBDE, BPA ve DEHP) 38 ülkedeki sağlık maliyetinin bu rakama ulaştığı belirtiliyor. Araştırma, kirliliğin ana kaynaklarından biri olarak fast food sektörünü işaret ediyor.

Everest’ten Mariana Çukuru’na: 8 Milyar Tonluk Tehdit

Plastik kirliliği artık gezegenin her köşesine ulaşmış durumda. Dünyanın en yüksek zirvesi olan Everest’te de en derin noktası olan Mariana Çukuru’nda da plastik atıklara rastlanıyor. Araştırmalar, dünyayı saran toplam plastik kirliliğinin 8 milyar tona ulaştığını gösteriyor. Plastikler, üretimden geri dönüşüme kadar her aşamada hava kirliliği, toksik kimyasallar ve mikroplastik sızıntıları yoluyla çevreye ve insan vücuduna zarar veriyor.

Zirvenin Ana Gündemi: Sınırlandırma mı, Geri Dönüşüm mü?

Cenevre’deki toplantının en hararetli tartışma konularından birini, plastik üretiminin sınırlandırılması veya geri dönüşümün artırılması seçenekleri oluşturuyor. Plastik üreticileri geri dönüşüm kapasitesinin artırılmasını savunurken, çevre uzmanları ve bilim insanları tek başına geri dönüşümün bu devasa sorunu çözmede yetersiz kalacağını vurguluyor.

Gözler Cenevre’deki INC-5.2 Müzakerelerinde

Dünya genelinden 3.500’den fazla delege ve gözlemci, INC-5.2 olarak adlandırılan bu tarihi toplantıda bir araya gelecek. 14 Ağustos’ta tamamlanması beklenen görüşmelerde, birincil plastik üretiminin sınırlandırılması, plastiklerde kullanılan zararlı kimyasalların yasaklanması ve anlaşmanın uygulanması için oluşturulacak finansman mekanizmaları gibi kritik konular masaya yatırılacak. Müzakerecilerin, üzerinde anlaşmazlık yaşanan bu temel maddelerde uzlaşarak hukuken bağlayıcı bir metin ortaya çıkarması hedefleniyor.

[IMAGE_PLACEHOLDER_1]

Fotoğraf: Dünya Serbest Dalış Rekortmeni Şahika Ercümen, UNDP Türkiye tarafından “Sudaki Yaşam Savunucusu” ilan edilmiş ve 30 Haziran 2020’de İstanbul Boğazı’nda yaptığı dalışla plastik kirliliğine dikkat çekmişti. – AA