Sana Göre Haber

Meclis’in Yeni Komisyon Sınavı: Siyasetteki Kritik Adımlar ve Toplumsal Beklentiler

Meclis’te Kritik Komisyon Süreci: Siyasette Yeni Bir Sınav

İktidar kanadının öncülük ettiği ve kamuoyunda “İmralı süreci” olarak bilinen girişim, yeni bir komisyon adımıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin gündemine taşınıyor. İlk toplantısı büyük bir merakla beklenen komisyona yönelik, özellikle iktidarın samimiyetine dair ciddi soru işaretleri bulunuyor. Komisyonun isminden işleyişine kadar birçok belirsizlik, siyasi kulislerde farklı seslerin yükselmesine neden oluyor.

CHP’nin Katılımı ve Yükselen Eleştiriler

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), “nitelikli temsil” koşulunun sağlanması üzerine komisyonda yer alacağını açıkladı. Bu karar, yerel seçimlerdeki başarısına rağmen iktidarın baskıları ve belediyelere yönelik operasyonlar sürerken, CHP’nin Cumhur İttifakı ile aynı masaya oturmasına yönelik eleştirileri de beraberinde getirdi. Özellikle Suriye’deki PKK/YPG gelişmeleri, ABD elçisinin tartışmalı “milletler sistemi” söylemi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Türk-Kürt-Arap ittifakı” ile MHP lideri Bahçeli’nin “Cumhurbaşkanı yardımcıları Kürt ve Alevi olsun” çıkışları, bu kaygıları daha da anlamlı kılıyor.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bu adımı atarken komisyonun bir “yeni anayasa” aracına dönüşmesine izin vermeyeceklerini net bir dille ifade ediyor. Partisinin demokratikleşme önerilerini masaya taşıyacağını ve aksi bir durumda masadan kalkacaklarını vurguluyor. İlk toplantının, tüm tarafların kendi şartlarını sunacağı çetin bir müzakereye sahne olması bekleniyor. Özel’in şehit yakınlarının da söz hakkı olması gerektiği yönündeki talebine iktidarın ne yanıt vereceği ise merak konusu.

Sözlerden Eyleme: Demokrasi ve Şeffaflık Vurgusu

Demokratik, laik ve hukuk devleti ilkelerinden yana sergilenecek tutumun “ama”sız bir netlik gerektirdiği bu süreçte verilecek en küçük bir taviz, Cumhuriyet’in temel ilkelerini zayıflatma riski taşıyor. CHP’nin komisyondaki tavrı, hem parti için siyasi bir sınav hem de ülkenin geleceği için kritik bir dönemeç niteliğinde. Terörün son bulması ve demokratikleşme adına söylenen sözlerin sahada somut karşılık bulması elzemdir. Bu bağlamda, eski CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin’in, komisyonun görev alanının Suriye’nin kuzeyini de kapsaması gerektiği yönündeki uyarısı dikkat çekicidir.

Şeffaflık ve ‘Oldubitti’ Riski

Tıpkı CHP gibi, DEM Parti’nin de seçmenlerine karşı sorumluluğu gereği, iktidarın olası bir “oldubitti” hamlesine karşı sürecin şeffaflığı konusundaki ısrarı, hem kendi siyasi gelecekleri hem de Türkiye’nin istikrarı açısından hayati önem taşımaktadır.

Bölgesel Gerçekler ve Eşit Yurttaşlık İlkesi

Filistin, Irak, Suriye ve Lübnan’da yaşananlar, emperyalist güçlerin bölgedeki istikrarsızlaştırma stratejilerinin canlı örnekleridir. Bu güçlerin, toplumsal krizler ve iç savaşlar yaratarak dış müdahalelere zemin hazırlama senaryoları iyi bilinmektedir. Bu nedenle, toplumsal kutuplaşmayı derinleştiren dini, etnik veya mezhepsel vurgular yerine, eşit yurttaşlık haklarına dayalı, demokratik ve laik sistemin kazanımlarıyla birlik olmak bir zorunluluktur.

Gündemin Diğer Yüzü: Toplumsal Sorunlar Göz Ardı Ediliyor

Siyasi tartışmalar sürerken, toplumun kanayan yaraları derinleşmeye devam ediyor. Demokratik ve laik sistemin boşluk kabul etmeyeceğinin en net örnekleri yine gündeme yansıyor.

Diyanet İşleri Başkanlığı, camilerde okuttuğu bir cuma hutbesinde, kadınların vücut hatlarını belli eden dar kıyafetler giymesini “giyinik çıplaklık” olarak nitelendirerek giyim özgürlüğünü hedef almıştır.

Bu tür tartışmalar gündemi meşgul ederken, kadına ve çocuğa yönelik şiddet durmaksızın artıyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verileri, tablonun vahametini gözler önüne seriyor:

İktidarın İstanbul Sözleşmesi’nden çekildiği Mart 2021’den bu yana en az 1325 kadın katledildi, 1008 kadın ise şüpheli şekilde ölü bulundu.

Usta çizer Zafer Temoçin’in bir karikatürü ise tüm bu siyasi gündemin ortasında halkın gerçek beklentisini özetliyor: Siyasiler komisyon masasına kendi isim tabelalarını taşırken, bir yurttaşın elindeki tabelada şu yazıyordu: “İş, Aş, Adalet Komisyonu”.

Exit mobile version