Türkiye’yi Sarsan Sahte Diploma Skandalı: Soruşturma Derinleşiyor
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ve Gazi Üniversitesi çalışanları adına düzenlenen sahte e-imzalarla yasa dışı üniversite ve lise diploması ile sürücü belgesi üretildiği ihbarları üzerine geniş çaplı bir soruşturma başlattı. Soruşturma sonucunda, organize bir suç örgütünün faaliyetleri deşifre edildi.
İlk İddianame ve Tutuklamalar
Soruşturmanın ilk aşamasında, geçtiğimiz mayıs ayında 132 şüpheli hakkında bir iddianame hazırlandı. Bu gelişmeyi takiben, bağlantılı ikinci bir soruşturmada ise 65 şüpheli hakkında daha iddianame düzenlendi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, toplam 197 şüpheliden 37’sinin tutuklandığını duyurarak, “Suç örgütü çökertilmiş, üyeleri tutuklanmıştır,” ifadelerini kullandı.
Ağır Suçlamalar ve Örgütün Çalışma Yöntemleri
Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davada şüphelilere ağır suçlamalar yöneltildi. Bu suçlamalar arasında şunlar yer alıyor:
- ÖSYM Kanunu’na muhalefet
- Resmi belgede sahtecilik
- Bilişim sistemine girme
- Verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme
İddianameye göre şüpheliler, Gazi Üniversitesi ve MEB’in bilişim sistemlerine sızarak sahte mezuniyet kayıtları oluşturdu. Başarısız adayların sınav sonuçlarını değiştiren şebekenin, bazı işlemler için müşterilerinden 400 bin liraya varan ücretler talep ettiği belirtildi. Şüpheliler için 6 yıldan 45 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Deprem Fırsatçılığı ve E-İmza Skandalı
Soruşturmanın ikinci dalgasında, şebekenin 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybeden avukatların diplomalarını sistemden silerek yerlerine yeni kayıtlar eklediği ortaya çıktı. Ayrıca, aralarında Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı, Başkan Yardımcısı, YÖK Eğitim Öğretim Daire Başkanı ve 14 farklı üniversitenin personelinin de bulunduğu kişilere ait e-imzaların kopyalandığı tespit edildi. Bu yöntemle 39 sahte üniversite diplomasının sisteme eklendiği belirlendi.
‘400 Sahte Akademisyen’ İddiası ve Resmi Açıklama
Basında yer alan ve şüphelilerin ifadelerine dayandırılan “400 akademisyenin usulsüz atandığı” iddiaları üzerine Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM) bir açıklama yaptı. DMM, “Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı kaynaklarından edinilen bilgilere göre, soruşturma kapsamında şüpheli sıfatıyla işlem yapılan 220 kişi arasında Türkiye’de hiçbir akademisyen bulunmamaktadır,” diyerek iddiaları yalanladı. Açıklamada, MEB’e bağlı okullarda görevli hiçbir öğretmenin de şüpheliler arasında olmadığı vurgulandı.
Skandalın Finansal Boyutu ve Medyaya Yansımaları
Gazeteci Murat Ağırel, şebekenin sosyal medyada “e-Devlet garantili sahte diploma” vaadiyle ilanlar verdiğini belirtti. Yeni Şafak gazetesinin haberine göre ise, sahte diplomaların fiyatları 250 bin TL’den başlayıp 2,5 milyon TL’ye kadar çıkıyordu ve ödemelerin bir kısmı kripto paralarla yapılıyordu.
Eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, iddialarla ilgili olarak, “Bu mesele halının altına süpürülerek çözülemez. Sessiz sedasız yürütülen işlemler, toplumun vicdanındaki yarayı daha da derinleştirir. Eğer ortada bir kara liste varsa, bu liste kapalı kapılar ardında değil, tüm kamuoyunun önünde açıklanmalıdır,” şeklinde konuştu.