TAYSAD’dan Kritik Uyarı: Otomotiv Tedarik Sanayisi İçin Alarm Zilleri Çalıyor

TAYSAD Raporu Sektörün Acil Sorunlarını Gözler Önüne Serdi

Türkiye’nin otomotiv tedarik sanayisindeki tek çatı kuruluşu olan Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD), sektörün nabzını tutan önemli bir çalışmaya imza attı. Tam 225 firmanın katılımıyla gerçekleştirilen “rekabetçilik anketi”, sektörün mevcut durumunu ve geleceğe yönelik endişelerini net bir şekilde ortaya koydu.

İşgücü Maliyetleri ve Kapasite Kullanımı Endişe Verici Boyutta

Anket sonuçlarına göre, otomotiv tedarik sanayisinin son iki yılda karşılaştığı en büyük engel, katılımcıların yüzde 92‘sinin belirttiği yüksek işgücü maliyetleri oldu. Bununla birlikte, ankete katılan firmaların yüzde 35’inin kapasite kullanım oranının yüzde 70 seviyesinin altında kalması, üretimdeki yavaşlamanın bir diğer önemli göstergesi olarak dikkat çekti.

TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Yakup Birinci, yerli tedarik sanayisinin küresel ölçekte güçlü bir oyuncu olduğunu belirterek, “Yerli tedarik sanayisinin rekabet gücünü tehdit eden başlıca sorunlar çok net; hızla yükselen maliyetler, döviz kuru politikaları ve finansmana erişimde yaşanan darboğaz. Bu sorunların çözümü için sektörel ve yapısal önlemlerin vakit kaybetmeden hayata geçirilmesi gerekiyor.” dedi.

Yatırım İştahı Düştü, Gelecek Beklentileri Zayıfladı

Anketin ortaya koyduğu en endişe verici tablolardan biri de yatırım ve istihdam alanında yaşandı. Katılımcıların verdiği yanıtlar, geleceğe yönelik beklentilerin zayıfladığını gösteriyor:

  • Firmaların yüzde 64’ü, son bir yılda istihdamlarında yüzde 10’dan fazla daralma yaşadığını belirtti.
  • Katılımcıların yüzde 74’ü ise bu yıl için kapasite artırıcı bir yatırım planlamadığını ifade etti.

Yakup Birinci, “Yani her 4 firmadan 3’ü yatırım planlamıyor. Bu tablo, sadece mevcut durumu değil, geleceğe dönük beklentilerin de zayıfladığını ortaya koyuyor” sözleriyle durumun ciddiyetine vurgu yaptı.

Orta ve Uzun Vadeli En Büyük Tehdit: Çin İthalatı

TAYSAD Başkanı Birinci, kısa vadeli sorunların yanı sıra yapısal tehditlere de dikkat çekti. Bu tehditlerin başında Çin’den yapılan ithalattaki kontrolsüz artış geliyor. Son yıllardaki artış oranları oldukça çarpıcı:

  • GTIP 8708 (Motorlu taşıtlar için parça ve aksesuvarlar) kategorisinde Çin’den ithalat son beş yılda yüzde 156 arttı.
  • Metal dökümden parçalarda ise Çin’in payı son üç yılda yüzde 175 gibi rekor bir seviyeye ulaştı.

Birinci, “Bu artış, uzun vadede üretimin ithalata bağımlı hale gelmesine, yerli tedarikçinin zayıflamasına ve sanayimizin dışa açıklığının kritik seviyelere ulaşmasına yol açabilir. Bu nedenle, ithalata bağımlılığı azaltacak yerli üretim ve tedarik stratejilerinin hızla geliştirilmesi ve desteklenmesi hayati önemdedir” diyerek acil bir eylem planı çağrısında bulundu.