Tokat’ta Halkın Hukuk Zaferi: Mahkeme Maden Aramasını Durdurdu
Tokat’ta köylülerin, mera arazilerinde maden aranmasına yönelik başlattığı hukuk mücadelesi önemli bir kazanımla sonuçlandı. Tokat İdare Mahkemesi, valiliğin maden şirketine verdiği iznin yürütmesinin durdurulmasına karar vererek, bölgedeki halkın ve çevrenin korunması adına kritik bir adım attı.
Dava Süreci ve Köylülerin Talepleri
Yerel halk, mera vasfındaki taşınmazlar için verilen maden arama izninin iptali ve yürütmesinin durdurulması talebiyle Tokat İdare Mahkemesi’nde dava açtı. Dava dilekçesinde öne sürülen temel gerekçeler şunlardı:
- Maden şirketinin gerekli teminatları yatırmaması nedeniyle valilik onayının hukuken geçersiz hale geldiği.
- Teknik ekip raporu olmadan maden arama faaliyetine izin verilemeyeceği.
- Proje için Devlet Su İşleri’nden (DSİ) görüş alınmadığı.
- Arama sahasının Güzelce Barajı‘na yakınlığına rağmen Havza Yönetim Planları Yönetmeliği’nin ve kamu yararı ilkesinin göz ardı edildiği.
Davalı konumundaki Tokat Valiliği ise işlemin hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddedilmesini istedi.
Mahkemeden Oybirliğiyle “Dur” Kararı
Tokat İdare Mahkemesi, yaptığı değerlendirme sonucunda, hukuka aykırılığı açık olan işlemin uygulanması durumunda telafisi güç zararlar doğurabileceğine hükmetti. Bu nedenle, dava konusu işlemin oy birliğiyle yürütülmesinin durdurulmasına karar verildi.
Kararın Temeli: Daha Önce İptal Edilen Maden Ruhsatı
Mahkemenin karar gerekçesinde, Mera Komisyonu’nun izin kararının dayanağını oluşturan temel belgenin geçersiz olduğu vurgulandı. Gerekçede, HLC Kıymetli Madenler ve Yatırım A.Ş. isimli şirketin maden arama ruhsatının daha önce başka bir mahkeme tarafından iptal edildiği belirtildi.
Samsun Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesi, “ÇED süreci işletilmeden izin verilmiş olması nedeniyle” söz konusu maden arama ruhsatının iptaline karar vermişti.
Tokat İdare Mahkemesi, dayanağı olan maden ruhsatı iptal edildiği için İl Mera Komisyonu kararının da dayanaksız kaldığını ve hukuka uygun olmadığını belirtti. Kararda, “Hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin uygulanması halinde, mera vasıflı taşınmazlarda maden arama faaliyeti yapılabileceği ve bu durumun anılan yerde çevresel değişimlere yol açabileceği dikkate alındığında telafisi güç zararların meydana gelebileceği de açıktır” ifadelerine yer verildi.