Türkiye’nin Denizlerdeki Koruma Alanları Genişliyor
Türkiye, deniz yetki alanlarındaki biyolojik çeşitliliği koruma ve sürdürülebilir kullanımı sağlama hedefleri doğrultusunda önemli adımlar atıyor. Dışişleri Bakanlığı’ndan alınan bilgilere göre, Ankara Üniversitesi Deniz Hukuku Ulusal Araştırma Merkezi (DEHUKAM) koordinasyonunda ve ilgili kurumların katkılarıyla hazırlanan güncellenmiş deniz koruma alanları haritası, Uluslararası Oşinografi Komisyonu’na (IOC) sunuldu.
Yeni Koruma Sahaları Belirlendi
Güncellenen haritada, Türkiye’nin denizlerindeki koruma statüsüne sahip alanlar genişletildi. Özellikle öne çıkan yeni bölgeler şunlardır:
- Kuzey Ege’de Gökçeada açıkları
- Akdeniz’de Fethiye-Kaş bölgesi
- Akdeniz’de Finike bölgesi
Bu yeni sahalar, daha önce ilan edilen Finike Denizaltı Dağları Özel Çevre Koruma Bölgesi gibi mevcut alanlara eklenerek Türkiye’nin deniz koruma stratejisini güçlendiriyor.
Deniz Mekânsal Planlaması İçin Yeni Kurul
Türkiye’nin denizlerindeki tüm faaliyetleri bütüncül bir yaklaşımla yönetmek amacıyla yeni bir idari yapı oluşturuldu. 24 Temmuz 2025 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile Deniz Mekânsal Planlama Koordinasyon Kurulu hayata geçirildi. Bu kurul, Türkiye’yi çevreleyen denizlerde yürütülen sektörel faaliyetlerin çevresel etkilerini düzenli olarak izleyerek kurumlar arası eşgüdümü sağlayacak.
Yunanistan’ın Tek Taraflı Adımlarına Karşı Net Duruş
Türkiye’nin bu adımları, Yunanistan’ın 21 Temmuz 2025 tarihinde İyon ve Ege Denizi’nde iki yeni deniz parkı ilan etme planları karşısında stratejik bir önem taşıyor. Ankara, deniz çevresinin korunmasını desteklediğini yinelerken, Yunanistan’ın Ege Denizi’nde tek taraflı adımlarla fiili durumlar (oldubitti) yaratma girişimlerine karşı çıkıyor. Türk Dışişleri Bakanlığı, uluslararası anlaşmalarla statüsü belirlenmemiş ada, adacık ve kayalıkların (gri alanlar) bulunduğu bölgelerde atılacak adımların hukuki bir geçerliliği olmayacağını vurguluyor. Bu pozisyon, 9 Nisan 2024 ve 21 Temmuz 2025 tarihli açıklamalarla uluslararası kamuoyuna duyurulmuş olup, ikili görüşmelerde de Yunan muhataplara iletilmektedir.