Alacak Sigortası Şirketler İçin “Hayat Sigortası” Niteliğinde
Alfin Sigorta Aracılık Hizmetleri Genel Müdürü Enis Gültekin, vadeli satışlardan kaynaklanan tahsilat risklerinin yönetilmesinde alacak sigortalarının kritik bir araç olduğunu vurguladı. Gültekin, “Alacak sigortalarına, şirketlerin hayat sigortası diyebiliriz. Çünkü alacakların zamanında tahsil edilememesi maalesef likidite dengelerinin bozulmasına ve ciddi finansal sorunlara sebep olabilmektedir” dedi. Ayrıca, özellikle ihracatta potansiyel alıcılar hakkında doğru istihbarat sağlamanın ticari devamlılık için hayati önem taşıdığını belirten Gültekin, yeterince bilinmeyen bu kurumsal sigorta ürününü daha geniş kitlelere tanıtmayı hedeflediklerini ifade etti.
Büyüme Hedefleri ve Dijitalleşme Stratejisi
Alfin Sigorta’nın özellikle alacak sigortası ve kefalet senedi gibi finansal sigortalar ile diğer kurumsal ürünlerde büyüme hedefleri olduğunu açıklayan Gültekin, dijital pazarlama faaliyetlerine odaklandıklarını belirtti. Bu çerçevede, acentesi oldukları sigorta şirketleriyle hem yeni ürün geliştirme hem de yenilikçi ürünleri dijital platformlarda müşterilere sunma konusunda iş birlikleri yaptıklarını anlattı. Gültekin, “2025 yılı bizim için proje geliştirme ve müşteri tabanımızı genişletme yılı niteliğinde, sonraki yıllarda da bu yenilikçi yaklaşımımız hep devam edecek” diye ekledi.
KOBİ’lerde Değerlendirilmeyen Pazar Potansiyeli
KOBİ’lerin önemli bir bölümünün yeterli sigorta teminatına sahip olmadığına dikkat çeken Enis Gültekin, bu durumun sektör için büyük bir pazar potansiyeli oluşturduğunu söyledi.
“Özellikle yangın, finansal sigortalar, tamamlayıcı sağlık sigortaları gibi kurumsal ürünlerde TSB verilerine göre, 2024 yılında prim üretiminde bir önceki yıla göre dikkate değer reel büyümeler gerçekleşti. Sigorta sektörünün oyuncuları, enflasyonist büyüme ile gerçek penetrasyon büyümesini ayırt etmeli ve stratejilerini sadece prim hacmini artırmaya değil, aynı zamanda sigortalı tabanını genişletmeye, özellikle de KOBİ’ler gibi yetersiz hizmet alan segmentlere odaklamalıdır.”
Gültekin, son dönemde yaşanan doğal afetlerin sigorta bilincini artırdığını ancak bu ilginin afet sonrası dönemlerde yavaşlama eğilimine girdiğini de belirtti.
Poliçeler Basitleştirilmeli, Farkındalık Artırılmalı
Afet farkındalığının genellikle reaktif ve olay odaklı olduğunu vurgulayan Gültekin, proaktif bir risk yönetimi kültürünün yerleşmesi gerektiğini savundu. “Şirketlerin ve diğer sigortacılık aktörlerinin bu konuda farkındalık oluşturmak için çalışmalar yapmaları ve bu çalışmalarda sadece riskler hakkında bilgi vermenin ötesine geçerek, sigortanın faydalarını aktif olarak göstermeye, karmaşık poliçeleri basitleştirmeye çalışılmalıdır” dedi. Gültekin, zorunlu sigortalarda dahi penetrasyon oranlarının %100’e ulaşamadığını, kasko gibi isteğe bağlı sigortalarda ise bu oranın daha da düşük olduğunu ekledi.
Jeopolitik Riskler Primleri Yükseltiyor
Türkiye’nin jeopolitik konumu nedeniyle bir ‘risk çemberi’ içinde yer aldığını belirten Gültekin, küresel çatışmaların lojistik sektöründeki sigorta primlerini doğrudan etkilediğini açıkladı.
- Rusya-Ukrayna savaşı, sigorta primlerinde genel olarak %20-30 oranında artışa neden oldu.
- Rusya’dan yapılan taşımacılık sigortası primleri çatışma öncesine göre %400’ün üzerinde arttı.
- Kızıldeniz’deki güvenlik sorunları sebebiyle 100 milyon dolarlık bir geminin tek geçişlik savaş riski primi, %0,4 seviyesinden %1 seviyesine ulaştı.
Penetrasyonda Gidilecek Çok Yol Var
Türkiye’deki sigorta penetrasyon oranının potansiyelin gerisinde kaldığını ifade eden Gültekin, “Genel sigorta penetrasyon oranı, 2023’te %2,3 iken 2024’te %2,48’e ulaşarak son 10 yılın en yüksek düzeyine çıktı. Bu artış olumlu olsa da küresel ortalama olan %7,2 ve Batı Avrupa’daki %9-10 seviyeleri ile karşılaştırıldığında Türkiye’nin hâlâ önemli bir potansiyele sahip olduğu görülmektedir” dedi.
Sektörden Güçlü Büyüme Rakamları
Gültekin, küresel sigorta sektörünün 2024’te yaklaşık %8,6 büyüdüğünü hatırlatarak, Türkiye sigortacılık sektörünün de güçlü bir büyüme ivmesi yakaladığını belirtti. “2025 yılının ilk 6 aylık döneminde 576,8 milyar TL’lik bir prim üretimi gerçekleştiren sektörümüz bir önceki yılın aynı dönemine göre %51,6’lık bir büyüme gerçekleştirmiştir. Tahminler yıl sonu itibariyle sektörün toplam prim üretiminin yaklaşık olarak 1,2 trilyon TL düzeyine ulaşacağı yönündedir” diyerek sözlerini tamamladı.