Bir Tiyatro Dehasının Ardından: Robert Wilson
Dünya tiyatrosunun öncü isimlerinden, avangart yönetmen Robert Wilson, 31 Temmuz 2025’te New York’taki yaratıcı merkezi Water Mill Center’da hayata veda etti. Sanatçının vefatı, onun İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) Tiyatro Festivali ile kurduğu derin ve unutulmaz bağı yeniden akıllara getirdi.
İmgeler Tiyatrosu İstanbul Sahnelerinde
Robert Wilson’ın İstanbul serüveni, 1995’te Epidaiurus Antik Tiyatrolar Festivali’nde büyük beğeni toplayan “Persefone” adlı gösteri/enstalasyonunun bir yıl sonra Rumelihisarı Sahnesi’nde sergilenmesiyle başladı. Bu ilk buluşma, festivalin Türk tiyatrosu ile dünya tiyatrosu arasında köprüler kurma misyonu doğrultusunda, Wilson’ın ‘imgeler tiyatrosu’ anlayışını Türkiye’deki sanatseverlere daha yakından tanıtma arzusunu doğurdu.
Bu hedef doğrultusunda, 1997 yılında Wilson, “Çalışmalar” başlıklı bir konferans/gösteri ile AKM Konser Salonu’nda sanatının inceliklerini paylaştı ve izleyicilerin sorularını yanıtladı. Bu etkinlik, sanatçı ile İstanbul seyircisi arasında sıcak bir bağın kurulmasını sağladı.
Üçüncü ve önemli buluşma ise 1998’de 10. İstanbul Tiyatro Festivali’nde, Ibsen’in eserinden yola çıkan bir Robert Wilson-Susan Sontag projesi olan “Denizden Gelen Kadın” ile gerçekleşti. Bu yapımda Wilson’ın, Edvard Munch’ın paletinden ilham alan ışık tasarımı, onun tiyatrosunun en güçlü boyutlarından birini gözler önüne serdi.
Wilson Kendi Tiyatrosunu Anlatıyor
Sanatçı, tiyatroya olan özgün bakış açısını şu sözlerle ifade eder:
“İnsanlar benim tiyatromun nasıl bir tiyatro olduğunu sorarlar. Ben de ‘Bilmiyorum’ derim. Çalışmalarımda çoğu kez biçim öne çıkar. Yapıtlarıma yorum getirmem. Sanatçı yorum yapma sorumluluğunu taşımaz. Bence ‘yorumlamak’ yönetmenin, yazarın veya oyuncunun işi değildir. Yorum seyirciye aittir. Onun sorumluluğudur. Yaptığım tiyatroyu bir sanatçının yaratısı olarak tanımlayabilirim. Bu yaratıda hareket, söz, ışık, ses ve imgeler aynı ölçüde önemlidir.”
İtalyan modern sanat tarihçisi Achille Bonito Oliva ise Wilson’ın yöntemini şöyle analiz eder:
“Robert Wilson’un gösterileri tümcül sanatın özelliklerini ve niteliğini taşır; bütün türler iç içe, kaynaşmış biçimdedir bu yapıtlarda… Çizim, vücut hareketleri, mim, dans, müzik, mimari, tiyatro, fiziksel olmaktan öte düşünsel bir alanda kesişir sürekli.” (çeviren: Şehnaz Tahir)
2000’ler ve Unutulmaz Projeler
2000 yılında 12. İstanbul Tiyatro Festivali, Lincoln Center New York, MC93 Bobigny-Paris ve Change Performing Arts-Milan ile birlikte “Önceki Günler: Ölüm, Yıkım & Detroit III” adlı yapımın ortak yapımcılığını üstlendi. AKM’de kapalı gişe oynayan bu eserde, duayen opera sanatçımız Semiha Berksoy da konuk sanatçı olarak sahneye çıkarak tarihî bir ana imza attı.
Wilson’ın İstanbul’daki son unutulmaz işi, Leman Yılmaz’ın festival yönetmenliği döneminde, 2016’da Berliner Ensemble tarafından sahnelenen ve kendisinin yönettiği efsanevi “Üç Kuruşluk Opera” oldu. Sonraki yıllarda çeşitli nedenlerle bu etkileşim dursa da, Robert Wilson’ın İstanbul Tiyatro Festivali’nden geçtiği ve Türk tiyatro dünyasında silinmeyecek izler bıraktığı bir gerçektir.