Minguzzi Cinayeti Sonrası ‘Suça Sürüklenen Çocuk’ Tartışması Gündemde
15 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi’nin trajik bir şekilde hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan dava, Türkiye’de ‘suça sürüklenen çocuk’ kavramını yeniden gündeme getirdi. Bu hassas konu üzerine bir açıklama yayımlayan Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), konuya ilişkin önemli noktalara dikkat çekti.
ÇYDD: “Acıyı Yüreğimizde Hissediyoruz”
Dernek, açıklamasında öncelikle Mattia Ahmet Minguzzi’nin vahşice öldürülmesinin yarattığı derin üzüntüyü paylaştı. Açıklamada, “Öncelikle ailesine, yakınlarına ve bu acıyı yüreğinde hisseden herkese baş sağlığı diliyor, dayanışma duygularımızı iletiyoruz” ifadelerine yer verildi.
Bununla birlikte ÇYDD, olayın ardından kamuoyunda yükselen cezalandırıcı yaklaşımlara ve özellikle suça sürüklenen çocuklara yönelik cezaların ağırlaştırılması taleplerine ilişkin endişelerini dile getirdi.
Hukuk Devleti ve Yasallık İlkesi Vurgusu
Açıklamada, hukuk devleti ilkesinin temel taşlarından biri olan yasallık ilkesi ve yasaların geçmişe yürümezliği kuralının altı çizildi. Bu ilkelerin sadece evrensel hukuk kuralları olmadığı, aynı zamanda 1982 Anayasası’nın 38. maddesi ile de güvence altına alındığı hatırlatıldı. Bu nedenle yapılacak yasal düzenlemelerin geçmişteki olayları kapsamayacağı, yalnızca geleceğe yönelik olacağı belirtildi.
“Çocuk Adalet Sistemi Cezalandırıcı Değil, Onarıcı Olmalı”
ÇYDD, çocuk adalet sisteminin temel felsefesinin cezalandırmak yerine önleyici, onarıcı ve eğitici bir anlayışa dayanması gerektiğini vurguladı. Açıklamada şu görüşlere yer verildi:
“Suça sürüklenen çocukların büyük bir kısmının sosyoekonomik yoksunluklar, ihmal, istismar ve eşitsizlik ortamlarında yetiştiği gerçeği göz ardı edilemez. Bu çocukları salt cezalandırmaya odaklanmak sorunu çözmek bir yana, daha derin sosyal yaralar açacaktır.”
Asıl Çözüm: Kapsayıcı Sosyal Politikalar ve Toplumsal Sorumluluk
Derneğe göre asıl çözüm, çocukların suça sürüklenmesini önleyecek adımlar atmaktan geçiyor. Bu kapsamda yapılması gerekenler şöyle sıralandı:
- Kapsayıcı sosyal politikaların hayata geçirilmesi
- Eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması
- Nitelikli kamusal destek mekanizmalarının oluşturulması
- Adalet sistemiyle tanışan çocuklar için topluma kazandırıcı yaklaşımların güçlendirilmesi
Açıklamanın devamında, “Bugün çocukları ‘tehlike’ olarak görmek yerine, onları koruyamadığımız gerçeğiyle yüzleşmek zorundayız. Çocukları korumak, yalnızca bireysel değil, toplumsal ve siyasal bir sorumluluktur” denildi.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, kurulduğu günden bu yana tüm çocukların eşit, özgür ve güven içinde büyüdüğü bir toplum için çalıştığını belirterek, çocukların yaşam hakkını, güvenliğini ve onurunu koruyan bir düzen için seslerini yükseltmeye devam edeceklerini kamuoyuna saygıyla duyurdu.