Cinayetten Önceki Son Anları ve Yürek Yakan Mesajı
Eşi tarafından vahşice katledilen Sinem Somun‘un, cinayetten sadece iki saat önce arkadaşlarıyla bir restoranda çekilmiş son fotoğrafı ortaya çıktı. Kabri çiçeklerle donatılan talihsiz kadının, bu fotoğrafı anneannesi Gülnaz Topaloğlu’na gönderdiği ve yürek yakan bir mesaj paylaştığı öğrenildi.
Sinem Somun’un anneannesine attığı mesajda, ‘boşanma dilekçem Ali’ye ulaştı. Ölümüm onun elinden olacaksa ne yapayım?’ ifadelerini kullandığı belirtildi. Bu mesaj, yaklaşan tehlikenin habercisi gibiydi.
Geride Kalan Acı Hatıralar
Kentte büyük üzüntü yaratan ve ailesi ile yakınlarını yasa boğan Sinem’in vefatının ardından geriye düğün görüntüleri ve sosyal medya paylaşımları kaldı. Düğün görüntülerinde, çiftin aileleri ve davetlilerle birlikte horon teptiği ve dans ettiği anlar yer alıyor.
Anneannenin Gözyaşlarıyla Dolu Anlatımı: Son Telefon Görüşmesi
Torunu Sinem Somun ile yaptığı son telefon görüşmesini anlatan anneanne Gülnaz Topaloğlu, o gece yaşadıklarını gözyaşları içinde paylaştı.
“Ben torunumun öldürüldüğü gün 21.00 sıralarında onu aradım. O gece olaydan önce arkadaşıyla yemek yerken bana fotoğraf attı. Telefonda konuştuk. Bana, ‘Ali Eren eve girer, arkamdan gelir diye korktum. Yemek yemek için lokantaya geldim. Boşanma dilekçem eline geçti. Ölümüm onun elindense ne yapayım? Adacık Mahallesi’nden gelirse ölüm gelir. Bu gece rahat bir uyku uyu, ben de gidip rahat bir uyku çekeceğim’ dedi.”
“Ben de ‘Dilekçen onun eline geçtiyse o seni bu gece öldürür, ben seni Ali Eren öldürsün diye mi büyüttüm? Kendine dikkat et, arkadaşlarınla eve git’ dedim. İçime bir sıkıntı bastı. Kalp krizi geçiriyorum sandım. Arkadaşı beni aradı Sinem’e ulaşamadığını söyledi. Ben de aradım, ulaşamadım. İçimin darlığının sebebiymiş meğer kızımızı öldürmüş. Benim içime o acı vurmuş. Çocuğumun son fotoğrafı da bu oldu. Onu vuranın en ağır cezayı almasını istiyorum. Ben torunumu çok seviyorum. Onsuz bir gün bile yaşayamam diye her gün ağlıyorum. Ali Eren, ağır bir ceza alırsa, içim ancak rahatlar. Kanının yerde kalmasını istemiyorum“