Türkiye Sigorta Sektöründe Sermaye Rekoru
Türkiye’deki sigorta sektörü, son iki yılda gözlemlenen tarihi sermaye artışlarıyla finansal yapısını önemli ölçüde güçlendirdi. Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) tarafından yapılan açıklamaya göre, sektörün toplam sermayesi 56 milyar TL seviyesine ulaştı. Bu büyüme, sektörün geleceğe daha güvenle bakmasını sağlıyor.
2024 Yılındaki Sermaye Artışları
Sadece 2024 yılı içerisinde 20 sigorta şirketi, toplamda yaklaşık 10 milyar TL tutarında sermaye artırımı gerçekleştirdi. Bu artışın büyük bir bölümü, yani 8.9 milyar TL‘si, hayat dışı sigortacılık alanında faaliyet gösteren 17 şirket tarafından sağlandı. Bu hamlelerle birlikte sektörün ödenmiş sermayesi 38.7 milyar TL‘ye yükseldi.
Sermaye Yeterliliği ve Gelecek Projeksiyonu
2025 yılının Temmuz ayına kadar 20 sigorta şirketinin gerçekleştireceği sermaye artırımının 18 milyar TL‘yi bulması bekleniyor. Bu tutarın 13.7 milyar TL‘lik önemli bir kısmının ise hayat dışı sigortacılık alanında faaliyet gösteren 18 şirket tarafından yapılması öngörülüyor. Bu projeksiyonların gerçekleşmesiyle sektörün toplam ödenmiş sermayesi 56 milyar TL‘yi aşacak.
Sektörün mali gücünü gösteren sermaye yeterliliği rasyosu da istikrarlı bir artış grafiği çiziyor:
- 2022 Yıl Sonu: %164
- 2023 Yılı: %171
- 2024 Yılı: %183
Uzmanlar, bu rasyolardaki artışın, sektörün mali yapısının son yıllarda ne denli sağlamlaştığının en net göstergesi olduğunu belirtiyor.
Sektörde Sıkı Denetim ve Yeni Düzenlemeler
Finansal yapıyı daha da güçlendirmek amacıyla bir dizi yeni düzenleme hayata geçirildi. Bu düzenlemelerle şirketlerin potansiyel risklere karşı daha dayanıklı hale gelmesi hedefleniyor.
- Asgari gerekli sermaye tutarı 4.5 milyar TL‘ye yükseltildi.
- Şirketlerin ayırmakla yükümlü olduğu teminat tutarları artırıldı.
- Trafik ve kasko sigortalarında prim/özsermaye katsayıları getirilerek yüksek risk alımının önüne geçildi.
- Sigorta ve reasürans şirketlerinin potansiyel risklere karşı daha fazla özsermaye bulundurması zorunlu hale getirildi.
- Likit olmayan varlıklara yönelik sermaye gereksinimleri artırılarak şirketlerin nakit akışlarının güçlü kalması sağlandı.
- Sermaye yetersizliği durumunda uygulanacak idari tedbirlerin süreleri kısaltılarak risklerin erken tespiti ve önlenmesi amaçlandı.