Türkiye’yi Sarsan E-İmza Skandalı: Soruşturma Nasıl Başladı?
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, bir kamu görevlisinin e-imzasının kopyalandığı yönündeki şikayeti üzerine 2024 yılında kapsamlı bir soruşturma başlattı. Soruşturma neticesinde, TÜRKTRUST ve E-İMZATR isimli elektronik sertifika hizmet sağlayıcılarının Adana, Mersin, Hatay, Ankara ve İstanbul’daki bayileri aracılığıyla sahte belgeler kullanılarak üst düzey kamu yöneticileri adına e-imza üretildiği tespit edildi. Örgütün, bu yöntemle çok sayıda kamu kurumunun sistemine yetkisiz erişim sağladığı anlaşıldı.
Sahte E-İmzalar Nasıl Üretildi?
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamelere göre, şüphelilerin sahtecilik süreci detaylarıyla ortaya kondu. Örneğin, Gazi Üniversitesi Öğrenci İşleri Daire Başkanı’nın e-imzası, TÜRKTRUST’un Adana bayisinde, başkanın kimlik bilgileri kullanılarak ancak örgüt üyesi Mıhyedin Yakışır‘ın fotoğrafıyla oluşturuldu. Bu işlemi onaylayan kişinin ise aynı bayide çalışan şüpheli Halil Erkoç olduğu belirlendi. Sadece Mıhyedin Yakışır’ın fotoğrafı kullanılarak 6 farklı kamu görevlisi adına e-imza kopyalandığı saptandı.
Hangi Kurum ve Yöneticilerin E-İmzaları Hedef Alındı?
Şüphelilerin hedef listesinde oldukça kritik isimler bulunuyordu. İddianamelere göre, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı ve Başkan Yardımcısı, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Eğitim Öğretim Daire Başkanı, Milli Eğitim Daire Başkanı gibi üst düzey yöneticilerin yanı sıra 15 farklı üniversitenin Öğrenci İşleri Daire Başkanları veya personellerinin e-imzaları kopyalandı.
Sahte Belgelerle Gerçekleştirilen Yasa Dışı İşlemler
Örgüt, ele geçirdiği e-imzalarla birçok yasa dışı işlem gerçekleştirdi. Sahte diplomalar YÖK sistemine kaydedilirken, bazı öğrencilerin notları yükseltildi ve hatta okuma yazma bilmeyenlere ehliyet verildi.
YÖK Sistemine Kaydedilen Sahte Diplomalar
Yetkisiz erişimle oluşturulan 45 sahte diploma YÖK sistemine eklendi. Sahte diploma alan kişiler, e-Devlet üzerinden yaptıkları sorgulamalarda adlarına düzenlenmiş diplomaları görüntüleyebildi. Bu diplomalar arasında psikoloji, hukuk, inşaat mühendisliği ve eczacılık gibi popüler bölümlerin yer alması dikkat çekti.
Not Yükseltme ve Ehliyet Sahteciliği
Şebekenin, üniversite öğrencilerinin not ortalamalarını yatay geçiş yapabilmeleri için sistemlere girerek yükselttiği de tespit edildi. Ayrıca, Milli Eğitim Bakanlığı Daire Başkanı’nın e-imzası kullanılarak ehliyet sınavlarında başarısız olan kişiler başarılı gibi gösterildi. Okuma yazması olmayan kişilere dahi ehliyet çıkarıldığı, şüphelilerden Zeynep Karacan’ın bir çalışanına attığı şu mesajla ortaya çıktı:
“Gamze, Sinan bey vardı. Kerim’in patronu hatırlıyor musun, onun bir tanıdığı varmış, ehliyet istiyor ama okuma yazması yokmuş, 3 ise 5 verir falan diyo…”
Çetenin Lideri ve Yapılanması
Soruşturma kapsamında, e-imza sahtekarlığını yöneten 6 kişilik bir organizatör grubundan bahsediliyor. Çetenin liderliğini, daha önce de benzer suçlardan 5 yıl hapis yatan ve çevresinde “Ziya Hoca” olarak bilinen Ziya Kadiroğlu‘nun yaptığı belirtiliyor. Bir şüphelinin ifadesine göre, Kadiroğlu’nun liderliğinde 270 e-imza üretildiği ve yabancı dil sınavlarında “joker” kullanılarak 400’den fazla kişinin üniversitelere akademisyen olarak yerleştirildiği iddia edildi, ancak bu iddia savcılık tarafından henüz doğrulanmadı.
Skandaldaki Dikkat Çeken İsimler
İddianamelerde sahte diploma alan isimler arasında televizyon programlarına katılan Abdullah Volkan Uçak (psikoloji), II. Abdülhamit’in torunu Abdülhamit Kayıhan Osmanoğlu (tarih) ve Nizam-I Cedid Derneği Genel Başkanı Nizam Perk (inşaat mühendisliği) gibi tanınmış kişiler de yer alıyor.
Operasyonlar ve Yargı Süreci
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, skandala ilişkin Ocak ve Mayıs aylarında 39 ilde iki ayrı operasyon düzenlendiğini açıkladı. Bakan Yerlikaya, operasyonlar hakkında şu bilgileri paylaştı:
“Operasyonlarda 197 şüpheli kişi yakalandı. Şüphelilerden 37’si tutuklandı, 150’sine adli kontrol kararı verildi. Yapılan çalışmalarda, 57 sahte diploma, 108 sahte sürücü belgesi ve 4 sahte lise mezuniyeti tespit edildi.”
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iki ayrı iddianame ile toplam 199 şüpheli hakkında dava açıldı. Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesi, iki dosyanın birleştirilmesine karar verdi. Tüm sanıklar 12 Eylül‘de yeniden hâkim karşısına çıkacak.