CHP’li Olmanın Özü: Etik Değerler ve Temel Nitelikler
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) mensubu olmak, yalnızca bir parti etiketi taşımak anlamına gelmez; asıl olan, partinin temelini oluşturan etik değerlere ve vazgeçilmez niteliklere sahip olmaktır. Bu değerler, bir CHP’linin yol haritasını çizer.
Bir CHP’linin Sahip Olması Gereken Değerler
- Dürüstlük: Sadece finansal konularda değil, aynı zamanda düşünsel ve davranışsal olarak da dürüstlük esastır. Bu, etik ve doğruluk kurallarına tam bağlılık demektir.
- Kamu Yararını Gözetme: Tüm faaliyetlerde, uygulamalarda ve önerilerde kişisel çıkarlar yerine toplumun genel faydasını önceliklendirmektir.
- Kuruluş Amacını İçselleştirme: Egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu ve TBMM’nin milletin tek ve gerçek temsilcisi olduğu gerçeğini, partinin kuruluş bildirgesindeki ilkelerle birlikte özümseyerek savunmaktır.
- Tutarlılık: Önerilerde, söylemlerde ve davranışlarda tutarlı olmak, verilen sözleri yerine getirmek ve çelişkili durumlardan kaçınmak büyük önem taşır.
- Dirençli Olma: Her türlü baskı ve tehdit karşısında direnç göstermek, ilkelerden ödün vermemek, mücadele etmek ve dik bir duruş sergilemektir.
- Alçakgönüllülük: Kişisel övgüden, gösterişten ve abartılı yetenek iddialarından uzak durarak halka, parti örgütüne ve çevreye karşı saygılı bir tutum sergilemektir.
- Sorumluluk Üstlenme: Hangi görevde olursa olsun sorumluluk almaktan çekinmemek ve başarısızlık durumunda bahaneler üretmemektir.
Partinin Tarihsel Kökleri ve Karşılaştığı Sınavlar
CHP, köken olarak Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin (ARMHC) siyasi bir partiye dönüşmüş halidir. Kuruluşundaki temel amaç, bugün de acil bir gereksinim olan ulusal birliği ve tam bağımsızlığı sağlamaktır.
Ancak CHP, tarihi boyunca zaman zaman partinin kuruluş amacı ve ilkeleriyle çelişen bozguncu davranışlar, klişeler ve hizipleşmelerle karşı karşıya kalmıştır. Unutulmamalıdır ki, Demokratik Parti’yi (DP) kuranlar da dönemin CHP milletvekilleridir.
1996 yılındaki tartışmalı genel seçimlerin ardından, DP ile rekabet edebilmek adına partide esen liberalleşme rüzgarlarıyla devlet girişimleri sınırlandırılmış, çiftçiyi topraklandırma projesi toprak reformu niteliğini kaybetmiş, Köy Enstitüleri öğretmen okullarına çevrilmiş, imam hatip kursları açılmış ve ilkokullara din dersi eklenmiştir. Partinin temel ilkelerinden olan devletçilik ve laiklikten verilen bu ödünler, 14 Mayıs 1950 seçimlerinde ağır bir yenilgiyi beraberinde getirmiş ve taviz vererek başarıya ulaşılamayacağını kanıtlamıştır.
Yeniden Yapılanma ve Darbelerin Gölgesi
1967 kurultayında, “ortanın solu” kavramının savunucusu Bülent Ecevit‘in genel sekreter seçilmesi, partide yeni bir kırılmaya yol açmıştır. Bu kavrama karşı çıkan ve aralarında Turhan Feyzioğlu, Kemal Satır, Ferit Melen gibi önemli isimlerin bulunduğu 48 milletvekili CHP’den istifa etmiştir. Parti, bu büyük sarsıntıyı atlatarak 1973 ve 1977 genel seçimlerinde birinci parti olmayı başarmıştır.
Askeri darbelerin sürekli CHP ile birlikte anılması ve “darbeci CHP” algısı yaratılmaya çalışılması, siyasi bir rant elde etme amacını taşır. Oysa gerçekte darbeler CHP’ye karşı yapılmış, parti 1981 yılında askeri yönetim tarafından kapatılarak siyasal İslam’ın iktidar yolu açılmıştır.
Yakın Tarih ve Geleceğe Bakış
CHP, 1992 yılında yeniden açıldıktan sonra, kapalı olduğu dönemde altı oku temsil eden SHP’nin gösterdiği başarıyı dahi yakalayamamıştır. SHP, 1989 yerel seçimlerinde 39 ilin belediye başkanlığını kazanarak birinci parti olmuş ve koalisyon hükümetlerinde yer almıştır.
Partinin oy oranının yüzde 25’i geçemeyeceği yönündeki önyargı ve oyları artırmak için sağa açılma yanılgısı, verilen ödünler ve dönemin liderleri Baykal ile Kılıçdaroğlu’nun kişisel politikaları, uzun süren başarısızlığın temel nedenleri olarak görülmektedir.
38. Olağan Kurultay, hem parti hem de ülke için yeni bir umut ışığı olmuştur. Bu kurultayın ardından parti, 2024 yerel seçimlerinde yeniden birinci parti konumuna yükselmiştir. Ancak parti, içeriden karıştırılma ve dışarıdan yargı tehdidi gibi operasyonlarla baskı altına alınmaya çalışılmaktadır. Bu engellerin de dirençli, dikkatli ve titiz bir duruşla aşılması gerekmektedir.