AB’nin Gazze Politikası Küresel Güvenilirliğini Sarstı
Avrupa Birliği’nin (AB) eski Filistin temsilcisi Sven Kühn von Burgsdorff, Euronews’e verdiği demeçte, AB’nin Ukrayna ve Gazze Şeridi’nde uluslararası hukuku farklı yorumlamasının ciddi sonuçlar doğurduğunu vurguladı. Von Burgsdorff, bu çifte standardın, Avrupa’nın özellikle ticaret ve enerji alanında ilişkilerini güçlendirmek istediği Küresel Güney nezdindeki güvenilirliğini temelden sarstığını ifade etti.
“Maalesef dünya genelinde itibarımızı kaybettik. Şimdi ticaret, ekonomik kaynaklar, hammadde ve enerji tedariki konularında daha güçlü ilişkiler kurmak istediğimiz Küresel Güney ülkeleriyle konuşacak olursanız, bu ortaklıkları harekete geçirmenin çok zor olduğu bir durumla karşılaşırsınız.”
Ocak 2020 ile Temmuz 2023 arasında AB’nin Filistin Büyükelçisi olarak görev yapan Kühn von Burgsdorff, aynı zamanda 27 eski AB büyükelçisinin İsrail’e karşı harekete geçilmesi çağrısı yaptığı mektubun koordinatörlüğünü üstlenmişti.
Ukrayna ve Filistin Arasındaki Farklı Yaklaşım
Eski büyükelçi, AB’nin tutumunu eleştirirken şu ifadeleri kullandı: “Rusya’nın Şubat 2022’de Ukrayna’yı tamamen yasadışı bir şekilde işgal etmesine karşı harekete geçme hızından çok etkilendim. Ancak Filistin davasında yaptıklarımız utanç vericiydi. Aslında gözlerimizi kapattık.” Kühn von Burgsdorff’a göre, bu durum nedeniyle Küresel Güney’den sadece Bahamalar ve Mikronezya, Rusya’ya karşı savaşta Avrupa’yı resmen destekliyor. Bu durumun, AB’nin insan hakları ve uluslararası hukuk konusundaki samimiyetinin sorgulanmasına yol açtığını belirtti.
Gazze’deki Durum ve İnsani Kriz
7 Ekim 2023’te Hamas’ın İsrail’e düzenlediği saldırıda yaklaşık 1.200 kişi hayatını kaybederken, 251 kişi rehin alındı. Buna karşılık İsrail’in askeri operasyonları sonucunda Hamas yönetimindeki Gazze sağlık bakanlığına göre, 60 binden fazla kişi yaşamını yitirdi. BM, 29 Temmuz’da yaptığı açıklamada, yardım engellemelerinin bölgede kıtlığa yol açtığını duyurdu.
“Her gün ve her gece yaşananlar, Netanyahu hükümetinin Hamas’ı yok etme hedefi doğrultusunda masum Gazzelilerin öldürülmesi ve sakat bırakılmasının dehşet verici bir gösterisidir. Uluslararası insancıl hukukun gerektirdiği askeri ve sivil hedefler arasında ayrım yapma, orantılılık ve sivilleri koruma gibi ilkelerin hiçbirine riayet edilmemiştir.”
İsrail hükümeti ise yürüttüğü mücadeleyi “varoluşsal bir savaş” olarak tanımlayarak uluslararası hukuk sınırları içinde hareket ettiğini savunuyor.
Eski Büyükelçilerden Yaptırım Çağrısı
Kühn von Burgsdorff, 58 eski AB büyükelçisinin bloğun İsrail’e karşı atması gereken adımlara dair somut öneriler sunduğunu belirtti. Bu öneriler arasında şunlar yer alıyor:
- Ticaret anlaşmalarının askıya alınması.
- Araştırma ve kültürel işbirliğinin sona erdirilmesi.
- İsrail’e silah satışının durdurulması.
- İşgal altındaki Filistin topraklarındaki yasadışı yerleşimlerle tüm ticaretin kesilmesi.
- Şiddet yanlısı İsrailli yerleşimcilere ve “Filistin halkının yok edilmesi” çağrısı yapan bakanlara yaptırım uygulanması.
- İsrail’in önemli bir yararlanıcısı olduğu Horizon Europe adlı akademik araştırma programlarının durdurulması.
Ancak, AB diplomatlarının Gazze’deki savaşa tepki olarak İsrail’in Horizon Europe fonundan kısmen uzaklaştırılması konusunda anlaşmaya varamadığı bildirildi. Eski büyükelçi, bu tedbiri “yetersiz kalan nispeten küçük bir teklif” olarak nitelendirdi.