ABD’den mRNA Aşılarına 500 Milyon Dolarlık Kesinti
Amerika Birleşik Devletleri Sağlık Bakanlığı, grip ve COVID-19 gibi solunum yolu hastalıklarına karşı geliştirilen haberci ribonükleik asit (mRNA) teknolojisine dayalı aşı projelerine sağlanan fonların durdurulacağını açıkladı. Bu karar, yaklaşık 500 milyon dolar (432 milyon euro) değerindeki yirmiden fazla projenin iptal edilmesi anlamına geliyor.
Kennedy’nin Tartışmalı Kararı ve Gerekçeleri
ABD Sağlık Bakanı Robert F. Kennedy Jr. tarafından duyurulan bu hamle, aşı karşıtı duruşuyla bilinen Kennedy’nin son dönemdeki en dikkat çekici adımlarından biri oldu. Kennedy, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, Pfizer ve Moderna gibi dev ilaç şirketleri tarafından yürütülen projeleri sonlandırma nedenini açıkladı.
“Sorunlu mRNA programlarının yerini almak için, tüm virüs aşıları ve virüsler mutasyona uğradığında çökmeyen yeni platformlar gibi daha güvenli, daha geniş aşı stratejilerinin geliştirilmesine öncelik veriyoruz.”
Kennedy’nin bu kararı, COVID-19 aşı tavsiyelerini geri çekmesi, aşı danışma panelini feshetmesi ve kızamık salgını sırasında bir aşı onayını reddetmesi gibi bir dizi benzer adımın devamı niteliğinde.
Bilim Dünyasından Sert Tepkiler
Bulaşıcı hastalık uzmanları ise bu karara şiddetle karşı çıkıyor. Modern aşılarda kullanılan mRNA teknolojisinin güvenli olduğunu ve 2020 koronavirüs pandemisinin yavaşlatılmasında kritik bir rol oynadığını vurguluyorlar. Uzmanlar, gelecekteki olası salgınların mRNA teknolojisi olmadan kontrol altına alınmasının çok daha zor olacağı konusunda uyarıyor.
Mike Osterholm: “Halk Sağlığı İçin Tehlikeli Bir Karar”
Minnesota Üniversitesi’nden bulaşıcı hastalıklar uzmanı Mike Osterholm, kararı endişeyle karşıladı.
“50 yıllık meslek hayatımda halk sağlığı alanında daha tehlikeli bir karar gördüğümü sanmıyorum.”
Osterholm, mRNA teknolojisinin yeni bir salgın durumunda hızla aşı üretme potansiyeli sunduğunu ve bunun hayati önem taşıdığını belirtti.
Paul Offit: “Milyonlarca Hayat Kurtaran Teknoloji”
Philadelphia Çocuk Hastanesi’nden aşı uzmanı Paul Offit, Kennedy’nin yaklaşımını “dar görüşlü” olarak nitelendirdi ve mevcut mRNA aşılarının “kesinlikle milyonlarca hayat kurtardığını” ifade etti.
mRNA Teknolojisi ve Geleneksel Aşılardan Farkı
Geleneksel aşılar, virüs parçacıklarının genellikle tavuk yumurtası veya hücre kültürlerinde büyütülüp saflaştırılması gibi uzun süreçler gerektirir. Buna karşılık, mRNA yaklaşımı çok daha hızlıdır. Bu yöntemde, vücuda protein üretme talimatı veren genetik bir kod parçacığı enjekte edilir. Vücut, bu talimatlarla bağışıklık sistemini harekete geçirecek proteini kendisi üreterek adeta kendi aşısını oluşturur.
mRNA teknolojisi sadece bulaşıcı hastalıklar için değil, aynı zamanda kanser tedavisi gibi alanlarda da büyük bir potansiyel taşımaktadır ve bu alandaki araştırmalar devam etmektedir. ABD Sağlık Bakanlığı, diğer alanlardaki mRNA çalışmalarının bu karardan etkilenmeyeceğini belirtti.
Sağlık Bakanlığı’nın Gelecek Vizyonu
Bakanlık tarafından yapılan resmi açıklamada, durdurulan projelerin “aşı geliştirme önceliklerindeki bir değişimi” yansıttığı ve artık “daha iyi çözümlere yatırım yapılacağı” ifade edildi. Açıklamadan kısa bir süre sonra bir konuşma yapan Sağlık Bakanı Kennedy, mRNA’ya alternatif aşılar geliştirmek için çalışmaların sürdüğünü ve hedeflerinin “doğal bağışıklığı” taklit eden “evrensel bir aşı” olduğunu ekledi.