Mutlu Bir Sabaha Uyanmanın Formülü
Bir insan ne zaman gerçekten mutlu uyanır? Belki de zihninde hiçbir takıntı olmadığında, deliksiz bir uyku çektiğinde ve sabaha karşı gördüğü keyifli rüyaların etkisindeyken… İşte o anlarda insan, aklına takılan bir ezgiyi mırıldanmak, hatta ıslık çalmak isteyebilir. Bu anlarda ne gazete okumak, ne haberleri dinlemek ne de komşunuzun “Dün Meclis’te yine neler olmuş, haberin var mı?” gibi sorularını duymak istersiniz. Tamamen kendi iç dünyanızda, o anki melodinize odaklanmışsınızdır. Herkesin aklına zaman zaman takılan böyle bir ezgi vardır. Tonu tam tutturamasanız bile kime ne? Sonuçta bir konser vermiyorsunuz. Bunu denemenizi kesinlikle öneririm.
Aksi takdirde, gün boyunca gazetelerden veya televizyondan alacağınız haberler moralinizi bozmak için adeta sırada bekler: Sönmek bilmeyen orman yangınları, sınırlarımızdaki savaşlar, açlık ve susuzluk çeken insanlar…
Bir Bestecinin Dünyasında Yeni Bir Kitap
Bu sıralar kendi iç dünyama çekilmiş durumdayım ve yeni bir kitap üzerinde çalışıyorum. Artık sonuna yaklaştığımı söyleyebilirim. Yine bir biyografi kaleme alıyorum. Bu defaki kahramanım hem bir besteci, hem bilge bir hoca, hem de inanılmaz renkli bir iç dünyaya sahip biri. Yazdığım her bölümde ondan ne kadar çok şey öğrendiğimi fark ediyorum ve bu kitabın hiç bitmemesini diliyorum. Sabahları erkenden uyanıp masamın başına geçmek için adeta sabırsızlanıyorum.
Çalışırken kahramanımın zorluklarla dolu yaşamına, onun yetiştirdiği ve şimdi dünyanın dört bir yanında konserler veren öğrencilerine ve her bir eserinin barındırdığı muhteşem melodilerin hikayelerine odaklanıyorum. Tıpkı 19. yüzyıl sonundaki post-romantik besteciler gibi, eserleri kendi içinde derin bir ezgi ve o ezgi de bir öykü barındırıyor. Eserleri ne yazık ki çok sık seslendirilmiyor. Umarım bu kitap yayımlandıktan sonra orkestra yönetimleri, şeflerimiz ve solistlerimiz ona daha fazla ilgi gösterirler.
GÜMÜŞLÜK MÜZİK FESTİVALİ BAŞLIYOR
Gümüşlük Müzik Festivali, 2004 yılından bu yana Bodrum yarımadasına renk katan harika bir organizasyon olarak öne çıkıyor. Her yıl etkinliği takip eden geniş bir dinleyici kitlesi, zamanla kendi aralarında bir aile gibi olmuş durumda. Piyanist Eren Levendoğlu ve Gülsin Onay, onca yıldır hiç ara vermeden bu festivali büyük bir özveriyle düzenliyor. Festival, bir süredir Avrupa Festivaller Birliği’nin de bir üyesi. Avrupa’dan seçkin sanatçıları ağırlamak için sponsorlar bulan organizasyon, sanatçıların kaşe ve yol masraflarını bu şekilde karşılıyor.
Festival Akademisi ve Ustalık Sınıfları
Festival kapsamında düzenlenen “Festival Akademisi” ustalık sınıfları da büyük ilgi görüyor. Öne çıkan etkinlikler şunlardır:
- Açılış Konseri: 10 Ağustos 2025 tarihinde “Kumda” sahnesinde gerçekleşecek.
- Masterclass Öğrenci Konserleri: Piyano öğrencileri, Jean-Philippe Collard, Katya Apekisheva ve Gülsin Onay’dan aldıkları derslerin ardından festival merkezinde dinleyiciyle buluşacak.
- Öne Çıkan Performans: Festivalin en ünlü isimlerinden kemancı Rebecca Hartman, piyanoda Atakan Sarı eşliğinde 2 Eylül’de sahne alacak.
Sınırsız Sahneler Projesi ile Sürdürülebilirlik
Festivaldeki dikkat çekici projelerden biri de Sınırsız Sahneler Projesi. Bu proje, Bodrum’un doğal ve kültürel mirasını tehdit eden plansız yapılaşma, altyapı eksiklikleri ve geri dönüşüm sistemlerinin yetersizliğine dikkat çekmeyi amaçlıyor. Proje, sürdürülebilir inşaat ve topluluk temelli çözümler geliştirmeyi hedefliyor. Proje kapsamında genç yaratıcılar, üniversite öğrencileri ve yerel halk, Bodrum’un çeşitli noktalarından toplanan ikinci el veya atık malzemelerle modüler ve taşınabilir yapılar inşa ediyor.