Polonya Siyasetinde Yeni Dönem: Nawrocki ve Tusk Çatışması Kapıda
Karol Nawrocki, çarşamba günü yemin ederek Polonya’nın yeni cumhurbaşkanı oldu. Bu gelişme, ülkeyi daha milliyetçi bir rotaya sokma potansiyeli taşırken, Başbakan Donald Tusk‘ın merkezci hükümetinin ajandasını da doğrudan tehdit ediyor.
Nawrocki’nin destekçileri, onu geleneksel ve vatansever değerlerin bir sembolü olarak görüyor. Kamuoyu Araştırmaları Merkezi’nden siyaset bilimci Dr. Ewa Marciniak‘a göre, birçok seçmen Nawrocki’nin kendi değerlerini yansıttığına inanıyor.
Euronews’e konuşan Dr. Marciniak, “Halk, Nawrocki’nin güçlü bir kişiliğe sahip olduğunu, hedefleri için çok çabalayan, onlara ulaşmaya çalışan bir adam olduğunu söylüyor,” ifadelerini kullandı.
Marciniak, Nawrocki’nin iktidar koalisyonunu zorlayacak önemli yasal düzenlemeler vaat ettiğini ve bu nedenle hızla işe koyulmasının beklendiğini ekledi. “Parlamento çoğunluğuna sunacağı çok sayıda hazır yasa tasarısı var. Elbette şimdi asıl soru, Polonya’nın mevcut ekonomik ve mali koşulları altında bu tasarıların ne kadar kabul edilebilir olduğu,” dedi.
Tusk ve Nawrocki Arasında Uyum Mümkün mü?
Polonya’da yürütme yetkisi büyük ölçüde başbakanın elinde olsa da, cumhurbaşkanının dış politikayı şekillendirme ve yasaları veto etme gibi kritik yetkileri bulunuyor. Anketler, Polonya halkının büyük bir kısmının Tusk ve Nawrocki arasındaki bu ‘birlikte yaşama’ (cohabitation) sürecinin uyumlu geçmeyeceğinden endişe duyduğunu gösteriyor.
Wirtualna Polska için yapılan United Surveys anketine göre, katılımcıların yüzde 62,1’i ikili arasında bir çatışma beklerken, sadece yüzde 21,4’ü uyumlu çalışacaklarına inanıyor.
Farklı Siyasi Kutupların Temsilcileri
Haziran ayındaki ikinci tur seçimlerde eski ABD Başkanı Donald Trump’ın da desteğini alan Nawrocki, daha önce hiçbir siyasi deneyime sahip değildi. Hatta 2015-2023 arasında ülkeyi yöneten muhafazakar Hukuk ve Adalet (PiS) partisi kendisine teklif götürene kadar bir siyasi parti üyeliği bile bulunmuyordu.
Diğer yanda ise, Aralık 2023’te Polonya’nın merkezci Sivil Koalisyon hükümetinin başına geçen ve eski bir AB Konseyi başkanı olan Tusk, AB entegrasyonu ve sosyal politikalar gibi konularda muhafazakar kanatla sık sık karşı karşıya geldi.
Uzmanlar Endişeli: Sürekli Bir Avantaj Savaşı
Uzmanlar, yaklaşan bu siyasi çatışmanın hem Polonya halkını hem de ülkenin uluslararası imajını olumsuz etkilemesinden korkuyor.
Dr. Marciniak, durumu şöyle özetliyor: “Bazı akademisyen arkadaşlarım bunun bir ‘birlikte yaşama’ olmayacağına, bu terimi tamamen unutmamız gerektiğine inanıyor. Onlara göre bu, kimin kimi köşeye sıkıştıracağı, imaj ve siyaset savaşlarını kimin kazanacağı üzerine kurulu sürekli bir avantaj mücadelesi olacak.”
Marciniak, “Ancak bu siyasi mücadeleye girmesi gerekenlerin siyasetçiler olduğunu unutmamalıyız, çünkü siyasetin öznesi biziz. Toplum olarak ya kaybederiz ya da kazanırız,” diye ekledi.
Nawrocki’yi Bekleyen İç ve Dış Zorluklar
Nawrocki’nin siyasi kariyerindeki hızlı yükselişi, beraberinde bazı tartışmaları da getirdi. Geçmişte boks yaptığı veya güvenlik görevlisi olarak çalıştığı dönemlerden yeraltı dünyasıyla bağlantıları olduğu iddia edildi.
Skandal İddiaları ve Güvenilirlik Sorunu
Nawrocki’nin adı, Gdansk’ta emekli birinden satın aldığı bir daireyle ilgili skandala da karıştı. İddialara göre Nawrocki, daire karşılığında emekli kişiye bakma sözü vermiş ancak sözünü tutmamış, bu da adamın bir huzurevine yerleşmesine neden olmuştu. Skandalın patlamasının ardından Nawrocki, daireyi bir hayır kurumuna bağışladı. Dr. Marciniak’a göre, bu olaylar Nawrocki’nin güvenilirliği üzerinde kalıcı bir etki bırakabilir.
Uluslararası Sahnede Sınav
İç siyasetteki bu zorlukların yanı sıra Nawrocki’yi dış politikada da önemli sınavlar bekliyor. Uluslararası arenada ve AB içinde yeni bir aktör olarak tanınmayan Nawrocki’nin, mevkidaşları arasında kendini kanıtlaması gerekecek.