Tarihe Yolculuk: ‘Arkeolojinin Altın Çağı’ Sergisi Eşsiz Eserlerle Kapılarını Açtı

Tarihe Yolculuk: ‘Arkeolojinin Altın Çağı’ Sergisi Kapılarını Açtı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un katılımıyla Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nde açılan ‘Bir Vizyonun Doğuşu: Geleceğe Miras Projesi- Arkeolojinin Altın Çağı’ sergisi, tarih ve sanat meraklılarını ağırlıyor. Sergide, toplam 570 özel eser bulunurken, bu eserlerin 485’i ilk kez halkla buluşuyor. Koleksiyonda ABD’den iadesi sağlanan Roma İmparatoru Marcus Aurelius’un bronz heykeli ve Neolitik Çağ’ın önemli keşfi Karahantepe buluntuları gibi paha biçilmez parçalar yer alıyor.

Sergide Öne Çıkan Eşsiz Eserler

  • Gordion T26 Tümülüsü’nün nadide bronz kapları
  • İlk defa sergilenen Orhan Gazi sikkesi
  • Adrasan Batığı’ndan çıkarılan su altı arkeoloji eserleri
  • ABD’den iadesi sağlanan Marcus Aurelius bronz heykeli

Geleceğe Miras Projesi: 5 Binden Fazla Uzman Görev Aldı

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2024’te başlattığı Geleceğe Miras Projesi, Türkiye’nin zengin kültürel mirasını bilimsel metotlarla koruma ve gelecek nesillere aktarma misyonu taşıyor. Proje sayesinde arkeolojik kazılar yılın 12 ayına yayılırken, bu süreçte 5 binden fazla uzman, arkeolog, sanat tarihçisi ve restoratör için önemli bir istihdam ve deneyim alanı yaratıldı. Bilimsel ve sürdürülebilir bir vizyonla yürütülen proje, Türkiye’nin arkeoloji alanındaki uluslararası prestijini artırmayı hedefliyor.

Ziyaretçileri 12 Bin Yıl Öncesine Götüren Keşifler

Türkiye’ye son yıllarda iade edilen eser sayısı dikkat çekiyor. 2024’te 1.149, 2018-2015 arasında ise 8.976 eser ülkeye geri kazandırıldı. Bu eserlerden biri olan görkemli Marcus Aurelius heykeli, ABD ve Danimarka’dan iade edilen 5 heykel başıyla birlikte serginin merkezinde yer alıyor. Türkiye’nin dört bir yanındaki 90 farklı kazı alanından getirilen ve büyük bölümü ilk kez sergilenen eserler, ziyaretçileri 12 bin yıllık bir tarih yolculuğuna çıkarıyor. Serginin girişinde, kanser hastalığının ilk kez anıldığı nadir örneklerden biri olan ve Isparta Müzesi’nden getirilen ‘Gemma’ adlı taş eser ziyaretçileri karşılıyor.

‘Asrın Keşfi’ Karahantepe ve Diğer Büyüleyici Buluntular

Serginin ‘Taş Tepeler’ bölümünde, ‘Neolitik Çağ’ın asrın keşfi’ olarak tanımlanan Karahantepe kapları, mitolojik bir anlatıyı üç boyutlu olarak sunuyor. Ayrıca, Frig dönemine ait ve üzerindeki örtüyle korunarak günümüze ulaşan çömlek, Anadolu arkeolojisi için büyük bir önem taşıyor. Serginin en dikkat çeken parçaları arasında ise Urartu dönemine ait bir miğfer ve Doğu Roma döneminden kalma, Türkiye’de başka bir bütün örneği bulunmayan demir asker zırhı bulunuyor. Zırhın yanında, içinden tam 4.993 eser çıkan bir küp de sergileniyor.

Koleksiyonun Diğer Göz Alıcı Parçaları

  • İki farklı dilde yazılmış Kalaşma tableti ve şehir satışını belgeleyen Hatay tableti.
  • Efes’in işlik alanından çıkarılan ve dönemin günlük yaşamına ışık tutan kaplar.
  • Balıkesir Daskyleion kazısında bulunan ve dünyada sayılı, Türkiye’de ise tek örnek olan kap.
  • Baba isminin yazılmadığı ilk sikke olan 1’inci Murad sikkesi ve figürlü bezemeleriyle öne çıkan Selçuklu kaseleri.
  • Abbasi Dönemi’ne ait zarif parfüm şişeleri.

Deniz Altından Çıkarılan Hazineler

Serginin en özel bölümlerinden birini su altı arkeolojisi buluntuları oluşturuyor. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un Adrasan’da dalarak yaklaşık 40 metreden çıkardığı bakır külçe ve diğer cam batıklar bu bölümde sergileniyor. Tüm eserler, nem oranını sürekli kontrol eden ve alarm sistemleriyle donatılmış özel cihazlarla 7/24 korunuyor, böylece tarihi mirasın güvenliği en üst düzeyde sağlanıyor.