Trump’ın ‘İşlemsel Diplomasi’ Hamlesi: ABD-Hindistan İlişkileri ve Asya’daki Stratejik Değişim

ABD’nin Asya Politikasında Yeni Bir Dönem: Trump ve Hindistan

Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (ORSAM) Başkanı ve İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Kadir Temiz’in analizine göre, ABD Başkanı Donald Trump’ın Hindistan’a yönelik son adımları, Washington’un Asya politikasındaki önceliklerini ve diplomatik yaklaşımını yeniden şekillendiriyor. Trump’ın Hindistan’a yüzde 25 oranında yeni gümrük vergileri getireceğini açıklaması, ekonomik ve güvenlik dengelerini içeren karmaşık bir denklemi ortaya koyuyor. Bu gelişme, sadece ikili ticari ilişkileri değil, ABD’nin Asya’daki genel stratejik konumunu da tartışmaya açıyor.

‘İşlemsel Diplomasi’ Stratejisi Devrede

Donald Trump’ın dış politika anlayışı, geleneksel ittifak yapılarından ziyade, pazarlık ve koşullara dayalı bir “işlemsel (transactional) diplomasi” ile tanımlanabilir. Bu yaklaşım, kalıcı stratejik ortaklıklar yerine her durumu kendi özelinde değerlendirir ve ticaret, güvenlik gibi alanları ayrı ayrı müzakere konusu yapar. Bu strateji, ABD’nin Asya politikasında köklü bir değişim yaratmasa da, öncelikler ve ilişkilerin doğası açısından önemli bir kırılma anlamına geliyor. Kısa vadede gerilim yaratma potansiyeli taşısa da, orta ve uzun vadede ABD çıkarlarını korumayı amaçlamaktadır.

Büyük Güçler Dengesi: Rusya ve Çin Faktörü

ABD’nin Asya stratejisi, Rusya ve Çin gibi iki büyük rakiple olan ilişkileri tarafından şekillenmektedir. Bu nedenle bölgedeki her hamle, bu büyük güçler dengesini ve bölge ülkelerini doğrudan etkiler. Trump’ın Hindistan’a yönelik bu adımı, ABD-Rusya ilişkilerinin yeniden gerildiği bir döneme denk gelmesi açısından dikkat çekicidir.

Rusya ile İlişkiler ve Hindistan’a Uyarı

Ukrayna meselesi üzerinden Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin‘i istediği ölçüde müzakere masasına çekemeyen Trump, Moskova ile enerji ve savunma alanlarındaki güçlü bağları nedeniyle Hindistan’ı uyarma gereği duymuştur. Hindistan’ın Rusya ile ilişkilerini sürdürme kararlılığı, Trump’ın “işlemsel diplomasi” modeline ters düşmektedir. Bu nedenle gümrük vergileri, Hindistan’ı cezalandırmaktan çok, onu ABD’ye daha yakın bir yörüngeye çekme ve kendi ilişki modeline zorlama amacı taşımaktadır.

Çin ile Yumuşama ve Hindistan’ın Çelişkisi

Son dönemde ABD ile Çin arasında ticari ve teknolojik rekabet konularında bir yumuşama gözlemlenmektedir. Ancak Hindistan için durum farklıdır. Hindistan’ın Çin ile olan tarihsel sınır anlaşmazlıkları ve ekonomik rekabeti, onu doğal olarak Çin karşıtı bir konuma itmektedir. ABD, bu durumu şimdiye dek Asya’daki denge politikasını sürdürmek için kullanmıştır. Fakat Trump’ın son hamlesi, Hindistan’ın bu Çin karşıtı tutumunu adeta cezalandırır nitelikte olup, Yeni Delhi tarafından stratejik bir çelişki olarak algılanmaktadır.

ABD’nin Hindistan ile ilişkilerinin Rusya ve Çin ile olan bağlantısını gösteren önemli bir örnek de BRICS platformudur. ABD, BRICS’in genişlemesi ve dedolarizasyon tartışmalarını doların küresel hakimiyetine bir tehdit olarak görüyor. Hindistan’ın bu platformda Çin ile aynı çatı altında yer alması, Trump’ın eleştirilerinde etkili olan bir diğer faktördür.

Ayrıca Trump’ın Pakistan hakkında olumlu ifadeler kullanması, ABD’nin uzun süredir Çin nüfuzuna bıraktığı bu ülkeyi yeniden kazanma çabası olarak okunabilir ve bu durum Hindistan’ın Keşmir meselesindeki hassasiyetini artırabilir.

Hindistan, Trump Modeline Direnç Gösterecek mi?

Trump’ın açıklamalarının zamanlaması, Hindistan’ın ABD’nin “işlemsel diplomasi” modeline tam entegre olmadığı bir döneme denk gelmesiyle manidardır. Trump, kısa vadede Hindistan’ı cezalandırırken, uzun vadede onu kendi diplomatik çizgisine çekmeyi hedeflemektedir. Bu süreçte ilişkilerin geleceği, Hindistan’ın bu yeni modele ne kadar uyum sağlayacağına bağlı olacaktır. İlginç bir şekilde, gümrük vergileri duyurulduğu günlerde NASA ile Hindistan Uzay Araştırma Organizasyonu (ISRO), tarihteki ilk ortak uzay operasyonunu gerçekleştirmiştir.

Trump’ın bu hamlelerinin, Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Koridoru (IMEC) gibi büyük altyapı projelerini doğrudan tehdit ettiğine dair bir işaret bulunmuyor. Aksine, IMEC projesi, işlemsel diplomasinin görece uyumlu işlediği bir alan olarak öne çıkmaktadır.

Sonuç: Asya’da Yeni Kurallar

Özetle, Trump’ın Hindistan politikası, ABD’nin Asya stratejisinde yapısal bir değişimden çok, “işlemsel diplomasi” modelinin bir uygulamasıdır. Washington, Hindistan’ın Rusya ile ilişkilerini sınırlamasını ve Çin’e karşı pozisyonunu netleştirmesini talep etmektedir. Trump, klasik ittifaklar yerine kendi özgün pazarlıkçı tarzıyla küresel ilişkileri yeniden şekillendirirken, dünya da bu yeni modele adaptasyon sürecini izlemektedir.

[Kadir Temiz, ORSAM Başkanı ve İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesidir.]

* Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editoryal politikasını yansıtmayabilir.