İstanbul Yenibosna’da yaşanan olayda, bir ayakkabı fabrikasının sahipleri, yaklaşık 30 çalışanını izne gönderdikten sonra sırra kadem bastı. İzinden dönen işçiler, aylardır maaşlarını alamadıkları gibi, fabrikanın içinin tamamen boşaltıldığını ve başka birine devredildiğini görünce büyük bir şok yaşadı.
Yenibosna’da Akılalmaz Fabrika Vurgunu
Olay, 4 Ağustos Pazartesi günü Yenibosna Merkez Mahallesi’ndeki üç katlı bir iş merkezinin en üst katında faaliyet gösteren ayakkabı fabrikasında meydana geldi. İddialara göre, fabrikanın sahipleri olan Mehmet Gündoğdu ve Hüseyin Gündoğdu kardeşler, yaklaşık 30 çalışanını geçtiğimiz ay izne yolladı. Bir süre sonra patronlarından haber alamayan ve durumdan şüphelenen çalışanlar, 1 Ağustos Cuma günü iş yerine geldiklerinde kapıların kapalı olduğunu gördü.
Durumu yetkililere bildiren işçiler, dün İcra Kurulu Memurları eşliğinde fabrikaya girdi. İçeride büyük bir şokla karşılaşan çalışanlar, fabrikanın tamamen boşaltıldığını ve Bulgaristan uyruklu bir kadına satıldığını öğrendi. Aylardır maaş alamayan ve geçim sıkıntısı çeken işçiler, savcılığa giderek fabrika sahibi iki kardeş hakkında suç duyurusunda bulundu.
‘Bizi İzne Çıkarıp Kaçmışlar’
Fabrikada 11 aydır tasarımcı olarak görev yapan Osman Bögüş, yaşadıkları mağduriyeti şu sözlerle anlattı:
“11 Temmuz Cuma günü bizi iki haftalığına izne çıkardılar. Daha sonra bu izni bir hafta daha uzattılar. Bu süreçte, fabrikanın tüm haklarını ve borçlarını Bulgaristan’daki bir kadına noter kanalıyla devretmişler. Şüphelenip araştırmaya başlayınca fabrikanın kapalı olduğunu gördük. Savcılığa suç duyurusunda bulunduk. 3 aydır maaş alamıyoruz. Hepimiz mağduruz ve iş bulamıyoruz. Buranın sahipleri Mehmet Gündoğdu ile Hüseyin Gündoğdu kardeşlerdi. Nereye kaçtıklarını bilmiyoruz. Yaklaşık 25-30 kişilik bir kadroyduk, herkes mağdur. Planlarını uygulamak için bizi izne çıkarmışlar ve bu sürede kaçmışlar. Dün icra memurlarıyla içeri girdiğimizde içerisi bomboştu; makineleri, malzemeleri, her şeyi alıp götürmüşler. İş yeri, icra kurulunun kararıyla mühürlendi.”
