E-İmza Güvenliği Tehlikede: 220 Kişilik Sahtecilik Davası Endişeleri Artırdı
Kamu görevlilerinin elektronik imzalarını ele geçirerek sahte diploma gibi belgeler düzenleyen bir şebekeye yönelik Adalet Bakanlığı tarafından 220 kişi hakkında dava açılması, Türkiye’nin dijital altyapısı olan e-devlet ve e-imza sistemlerinin güvenliğini yeniden tartışmaya açtı. Hukukçular, bu durumun basit bir sahtecilik olayı olmadığını belirterek, sistemlerin acilen gözden geçirilmesi için seferberlik çağrısında bulundu.
Avukat Asker Çatak: “Bu Basit Bir Diploma Sahteciliği Değil”
Ekonomim’den Hüseyin Gökçe’nin haberine göre, Avukat Asker Çatak, konunun ciddiyetine dikkat çekti. Çatak, “Şimdilik isimleri tespit edilebilen şüphelilerin eylemlerinin daha çok diploma ile ilgili olduğu görülse de, konunun diploma ve ehliyeti aşan kısımlarının olduğu, başka kamu kurumlarına ait e-imzaların da kullanıldığına dair iddialar bulunmaktadır,” dedi.
Teknik olarak parmak iziyle eşdeğer kabul edilen e-imzanın kopyalanmasının veya şifresinin ele geçirilmesinin, yetkili kişinin bilgisi dışında mümkün olmadığını vurgulayan Çatak, e-imzası kullanılan kamu görevlilerinin ve kurumların detaylı bir şekilde soruşturulması gerektiğini belirtti.
“Sızma duyumu alınan kurumlar başta olmak üzere e-imza ile işlem yapılan tüm kurumlarda geriye dönük kontroller yapılarak kurum içerisinden destek alınıp alınmadığı da netleştirilmelidir. Gerekirse kurum bazında e-imza uygulaması durdurulup hızla kontroller yapılmalıdır.”
“İmamoğlu Diplomasıyla İlgisi Yok”
Çatak, bu sahtecilik olayının Ekrem İmamoğlu’nun diploma davasıyla bir ilgisi olmadığını belirtti. İmamoğlu’nun yasal prosedürleri tamamlayarak diplomasını aldığını ve Danıştay’ın içtihadına göre idarenin işlemi 60 gün içinde geri almaması durumunda sonradan iptal edilemeyeceğini açıkladı. Ancak bu sahtecilik olayında herhangi bir zaman aşımının söz konusu olamayacağını ve lehlerine belge düzenlenen kişilerin suçla ilgisiz olduklarını iddia edemeyeceklerini ekledi.
Prof. Dr. Ersan Şen: “Cezalar Yetersiz, E-Devlet Projesi Gözden Geçirilmeli”
Ceza Hukukçusu Prof. Dr. Ersan Şen ise yaşananların kamuya olan güvende ciddi bir sarsıntı yarattığını ifade etti. İnsanların artık telefon görüşmesi yapmaktan dahi çekindiğini belirten Şen, mevcut cezaların caydırıcı olmadığını ve suçluların internet üzerinden açıkça müşteri arayacak kadar pervasızlaştığını söyledi.
“Bu insanlar kendi başlarına bir şey gelmeyeceğine dair özgüvene sahip olmuşlar. İnternet ortamında müşteri arar hale gelmişler.”
Şen, kamunun benzer olaylarda taraf tutmasının ve bazı kişiler hakkında işlem yapmaktan kaçınmasının bu durumu körüklediğini savundu. “Bizim e-devlet projesini baştan aşağı gözden geçirmemiz lazım. Bilinçli veya bilinçsiz ehli olmayanlar kaynaklı hata, birden fazla tekrarlanmışsa tercihe dönüşmüş demektir,” diyerek sistemin temelden sorgulanması gerektiğini vurguladı.
Sahte belgeyle elde edilen hakların geriye dönük olarak iptal edileceğini belirten Şen, sahtecilikle makama gelmiş bir kişinin imzaladığı belgelerin ise, işlemi yapanla alan arasında bir işbirliği tespit edilmediği sürece geçerli kalacağını ifade etti.