Cinsel suçlardan hüküm giymiş olan Jeffrey Epstein tarafından istismara uğradığını belirten kadınlar, ABD Adalet Bakanlığı’nın davayla ilgili gizli kayıtları ele alma biçiminden derin endişe duyduklarını ifade ediyor. Mağdurlar, bir yandan şeffaflık çağrısı yaparken diğer yandan mahremiyetlerinin ihlal edilmesinden korkuyor.
Mağdurların İkilemi: Şeffaflık ve Mahremiyet Arasında
New York’taki federal yargıçlara sunulan mektuplarda, bazı mağdurlar ve avukatları, Epstein davasıyla ilgili büyük jüri tutanaklarının ve tanıklıkların gizliliğinin kaldırılmasını desteklediklerini belirtti. Ancak bu desteği, hükümetin materyalleri inceleyip hassas bilgileri ayıklaması şartına bağladılar. Diğer mağdurlar ise bu sürecin mahremiyetlerini tehlikeye atmasından endişe duyarak Trump yönetiminin asıl niyetlerini sorguluyor.
Adalet Bakanlığı’nın Tartışmalı Adımı
Başsavcı Pam Bondi öncülüğündeki Adalet Bakanlığı, mahkemeden bu belgeleri kamuoyuna açmasını talep etti. Bu talep, Trump yönetimi üzerinde hem destekçilerinden hem de eleştirmenlerinden gelen ve başkanın kişisel olarak olaya karışmış olabileceği yönündeki artan baskının bir sonucu olarak görülüyor. Trump, seçim kampanyası sırasında “derin devletin sırlarını ortaya çıkarma” sözü vermişti ve bu sırlar arasında Epstein komploları da yer alıyordu.
Siyasi Motivasyon ve Trump İddiaları
ABD medyasında yer alan haberlere göre, bir zamanlar Epstein’ın yakın arkadaşı olan Donald Trump‘ın adının birçok belgede geçmesi, kamuoyunda yönetimin bu adımlarının Trump’ı koruma amaçlı olabileceği şüphesini doğurdu. Bazı mağdurlar, Trump’ı kurbanları göz ardı etmekle ve skandalı kendi lehine kullanmakla suçluyor. İddialara göre Trump, Epstein için reşit olmayan kızları tedarik etmekle suçlanan Ghislaine Maxwell‘e, ifade vermesi karşılığında af veya daha iyi hapishane koşulları teklif edebilir.
Mağdurlardan Yükselen Sesler: “Siyasi Savaşınızda Piyon Değiliz”
Mağdurların yaşadığı yorgunluk ve öfke, mahkemeye sunulan mektuplara da yansıdı. Bir mağdur, avukatı aracılığıyla şu ifadeleri kullandı:
“Ben sizin siyasi savaşınızda bir piyon değilim. Yaptığınız ve yapmaya devam ettiğiniz şey, bu hikayeyi sonsuza dek sürdürmeye yardımcı olduğunuz için her geçen gün içimi kemiriyor.”
İsmini vermeyen bir başka mağdur ise Çarşamba günü gönderdiği mektupta kısaca, “Tüm bunlar çok yorucu,” diye yazdı.
Hukuki Süreç ve Maxwell’in Savunması
Adalet Bakanlığı, gelen tepkiler üzerine başlangıçta dosyaları yayımlamama kararından geri adım atarak büyük jüri tutanaklarının açıklanmasını talep etti. Yargıçlar ise nihai kararı vermeden önce mağdurların görüşlerini istedi. Ancak, Ghislaine Maxwell‘in avukatı Oscar Markus, geleneksel büyük jüri gizliliğinin ihlal edileceğini belirterek kayıtların yayımlanmasına şiddetle karşı çıktı.
“Jeffrey Epstein öldü. Ghislaine Maxwell değil,” diyen Markus, müvekkilinin hayatta olduğunu ve yasal haklarının devam ettiğini vurguladı.