Gezi Davasında Anayasa Mahkemesi’nden Emsal Karar
Anayasa Mahkemesi (AYM), Gezi Parkı eylemleri sırasında polis müdahalesiyle yaralanan E.A.A. isimli vatandaşın başvurusunda, savcılığın davayı zamanaşımına uğratmasını “cezasızlık algısına” yol açtığı gerekçesiyle eleştiren tarihi bir karara imza attı. Yüksek Mahkeme, soruşturma makamlarının adalete olan güveni sarsmamak adına bu tür suçların cezasız kalmasına izin vermemesi gerektiğini vurguladı.
Olayın Geçmişi ve İlk Hukuki Süreç
Süreç, 2 Haziran 2016’da Ankara’da düzenlenen Gezi Parkı destek eylemlerine katılan E.A.A.’nın, polis müdahalesi sonucu yaralandığı iddiasıyla şikayette bulunmasıyla başladı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, yürüttüğü soruşturma neticesinde 12 Mart 2015 tarihinde şikayete konu olan kolluk kuvvetleri hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.
Bu kararın ardından E.A.A., 2015 yılında Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu. AYM, başvuruyu değerlendirerek kolluk görevlilerinin kullandığı fiziksel gücün orantısız olduğuna hükmetti ve E.A.A.’nın “eziyet yasağının maddi boyutunun ihlal edildiğini” tespit etti.
Savcılığın Zamanaşımı Kararı ve İkinci Başvuru
Ancak, AYM’nin bu açık ihlal kararına rağmen savcılık yeni bir soruşturma yürütmedi. Bunun yerine, 2021 yılında davanın zamanaşımı süresinin dolduğunu gerekçe göstererek dosyayı bir kez daha kapattı ve kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Bu gelişme üzerine E.A.A., hak arayışını sürdürerek yeniden Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.
AYM: ‘Savcılık Cezasızlık Algısına Neden Oldu’
Yüksek Mahkeme, 20 Mart’ta karara bağladığı ikinci başvuruda, savcılığın tutumunu sert bir dille eleştirdi. Kararda şu ifadelere yer verildi:
“Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararının ardından iddianame düzenlenmesi gibi dava zamanaşımını kesen bir işlem yapılmaması, kolluk görevlilerinin mutlak bir cezasızlık nedeni olan dava zamanaşımından istifade etmelerine neden olmuştur. Oysa soruşturma makamları, kötü muameleye müsamaha göstermediklerini kamuoyuna göstermek ve adalete olan güvenin sarsılmamasını sağlamak için her türlü özen ve çabayı göstererek fiziksel ve ruhsal bütünlüğe yapılan suçların cezasız kalmasına ve dava zamanaşımına uğramasına izin vermemelidir.”
Nihai Karar ve Muhalefet Şerhi
Bu değerlendirmeler ışığında AYM, eziyet yasağının yeniden ihlal edildiğine oy çokluğuyla karar verdi. Ancak, hukuki olanaksızlıklar nedeniyle yeniden soruşturma yapılmasına yer olmadığına hükmetti. Karara AYM Üyeleri Engin Yıldırım, Yıldız Seferinoğlu, Selahaddin Menteş ve Kenan Yaşar muhalif kaldı. Karşı oy gerekçesinde üyeler, ihlalin sonuçlarının giderilmesi için yeniden soruşturma yapılmasının zorunlu olduğunu savundu.
Avukat Doğan Erkan: “Savcı Hakkında Şikayetçi Olacağız”
Kararı değerlendiren E.A.A.’nın avukatı Doğan Erkan, şu açıklamayı yaptı:
“AYM, başvurumuz sonucunda verdiği kararla, Gezi eylemlerindeki polisin eziyet yasağını tespit etmiş oluyor. Bununla birlikte AYM, bizzat savcılığın kolluk görevlileri üzerindeki cezasızlık kültürüne sebep olduğunu ifade etmiş oluyor. Soruşturmayı önceki AYM kararına rağmen akamete uğratan savcı hakkında da şikayetçi olacağız. Gezi Direnişinin onurunu savunmaya devam edeceğiz.”