Sana Göre Haber

Kamu Emekçilerinin Kaderi Dört Güne Sığmaz: Birleşik Kamu-İş’ten Toplu Sözleşme Takvimine Sert Eleştiri

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, yaklaşan 8. Dönem Toplu Sözleşme sürecinin takvimine ilişkin sert eleştirilerde bulundu. Konfederasyon Merkez Yönetim Kurulu tarafından yapılan yazılı açıklamada, milyonlarca kamu emekçisinin geleceğini belirleyecek görüşmelerin yalnızca dört günlük bir süreye sıkıştırılmasına tepki gösterildi.

“Milyonlarca Kamu Emekçisinin Kaderi Dört Güne Sıkıştırılamaz”

Açıklamada, görüşmelerin 19 Ağustos’ta başlamasının beklendiği ancak bu kısa takvimin kabul edilemez olduğu vurgulandı. Birleşik Kamu-İş, “Milyonlarca kamu emekçisinin kaderi dört güne sıkıştırılamaz” diyerek, sürecin oldubittiye getirilme endişesini dile getirdi.

Konfederasyon, bu dönem toplu sözleşme masasında yer alacaklarını ve kamu çalışanlarının alın terinin ucuza satılmasına izin vermeyeceklerini belirtti. Açıklamada, kamu emekçilerinin sadece alım gücü sorunu yaşamadığı, aynı zamanda birçok başka problemle de mücadele ettiği ifade edildi. Bu sorunlar arasında şunlar sıralandı:

“Teklifin Hala Açıklanmamış Olması Endişe Vericidir”

Kamu İşveren Heyeti’nin, kamu çalışanlarının içinde bulunduğu maddi ve manevi darboğazı görmesi gerektiği belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“Bilindiği üzere kamu emekçileri için teklifin hala açıklanmamış olması, zamanın daralması açısından endişe vericidir. Toplu sözleşme süreci gereğince 15 Ağustos’a kadar teklif verilmesi ve görüşmelerin 19 Ağustos’ta başlaması beklenmektedir. Ancak bu kadar vahim ve milyonları ilgilendiren bir sürecin 4 güne sıkıştırılması, iktidarın kamu emekçisinin ücret ve haklarına dair kararı bir kez daha oldu bittiye getirmeyi planladığını düşündürmektedir.”

“Haklarımızın Peşini Asla Bırakmayacağız”

Birleşik Kamu-İş, emekçinin hakkını ve milyonlarca insanın geçim sorununu kimsenin görmezden gelmesine izin vermeyeceklerinin altını çizdi. Açıklamada, 2026 ve 2027 yılları için teklif hazırlanırken ülkedeki yüksek enflasyon ortamının ve çalışanların düşen alım gücünün mutlaka hesaba katılması gerektiği vurgulandı.

Kamu İşveren Heyeti’nin bu gerçeklere uygun bir teklif sunmakla yükümlü olduğu belirtilirken, “Kamu emekçilerinin yüksek enflasyon karşısında ezilmemesi, hak ettiği refah payını alması, devlette çalışıyor olmanın değerini maddi/manevi tekrar yükseltecek bir teklifin sunulması şarttır” denildi. Açıklama, şu kararlılık mesajıyla sona erdi:

“Birleşik Kamu-İş olarak bu sürecin sonuna kadar takipçisi olduğumuzu ve kamu emekçisinin maddi ve manevi haklarının peşini asla bırakmayacağımızı vurguluyoruz. Biz üretenleriz. Biz çokuz ve biz kazanacağız.”

Exit mobile version