Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in görevden uzaklaştırılıp yerine kayyum atanması işlemlerine karşı İstanbul 9. İdare Mahkemesi’nde açılan iptal davası, önemli bir anayasal tartışmayı başlattı. Mahkeme, davaya konu olan ve “bir belediye başkanının terör suçuyla tutuklanması halinde yerine kayyum atanmasını” düzenleyen Belediye Kanunu fıkrasının Anayasa’ya aykırı olduğu sonucuna vardı. Bu nedenle, ilgili hükmün iptali için Anayasa Mahkemesi’ne bir itiraz başvurusu gerçekleştirdi.
Söz konusu başvuruda, Belediye Kanunu’nun 45. maddesine 2016 yılında 6758 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle eklenen 2. fıkranın anayasallığı sorgulanıyordu. Bu fıkra, terör suçundan yargılanan ya da tutuklanan bir belediye başkanının yerine İçişleri Bakanlığı veya Vali tarafından kayyum atanmasına imkan tanıyordu ve Anayasa’ya aykırı olduğu iddia ediliyordu.
İptali talep edilen yasal düzenleme, “…Belediye başkanı veya başkan vekili ya da meclis üyesinin terör veya terör örgütlerine yardım ve yataklık suçları sebebiyle görevden uzaklaştırılması veya tutuklanması ya da kamu hizmetinden yasaklanması veya başkanlık sıfatı veya meclis üyeliğinin sona ermesi hallerinde 46. maddedeki makamlarca belediye başkanı veya başkan vekili ya da meclis üyesi görevlendirilir” şeklindeki hükmü barındırıyor.
**GENEL KURUL BAŞVURUDA EKSİKLİK SAPTADI**
Yüksek Mahkeme, başvuruyu ilk inceleme aşamasında ele aldı ve Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, yapılan başvuruda bazı eksiklikler olduğunu belirledi.
Genel Kurul tarafından yapılan değerlendirmede, iptali istenen düzenlemenin ilk cümlesindeki “… başkan vekili ya da meclis üyesi…” ifadelerinin, İdare Mahkemesi’nin ele aldığı davada uygulanacak bir kural niteliği taşımadığına dikkat çekildi. Bu sebeple, başvurunun bu kısımları mahkemenin yetkisizliği nedeniyle reddedildi.
Bununla birlikte Yüksek Mahkeme, düzenlemenin ikinci cümlesiyle ilgili olarak, “Anayasa’nın hangi maddelerine, hangi nedenlerle aykırı olduğunun ayrı ayrı ve gerekçeleriyle birlikte açıkça gösterilmediğini” tespit etti. Bu gerekçeyle, ikinci cümleye ilişkin başvuru, usule uygun olmaması sebebiyle esasa girilmeden geri çevrildi.
Anayasa Mahkemesi, itirazın sadece belirli bir bölümünü esastan incelemeye layık buldu. Bu bölüm, düzenlemenin birinci cümlesinde yer alan ve “belediye başkanının terör veya terör örgütlerine yardım ve yataklık suçları sebebiyle görevden uzaklaştırılması hallerinde yerine, 46. maddedeki makamlarca (İçişleri Bakanı) görevlendirme yapılmasını” düzenleyen ibareleri kapsıyor. Bu kısmın, davada uygulanacak kural niteliğinde olduğu kabul edilerek esasının incelenmesine karar verildi.
**DÜZENLEMENİN İPTAL TALEBİ KARARA BAĞLANACAK**
Belirlenen eksikliklerin tamamlanmasının akabinde, konuya ilişkin esas raporu hazırlanacak. Raporun tamamlanmasının ardından, düzenlemenin iptal edilip edilmeyeceği talebi, Genel Kurul tarafından esastan görüşülerek nihai bir karara bağlanacak.