Japon Ekonomisi Alarm Veriyor: ABD Gerilimi ve Düşen İhracat Resesyon Sinyali mi?

Japon Ekonomisinde Resesyon Endişeleri Artıyor

Küresel ekonomide, özellikle ABD Başkanı Donald Trump‘ın politikalarının yarattığı belirsizlikler sürerken, ülkelerin makroekonomik verileri bu etkileri yansıtmaya başladı. ABD’nin gümrük tarifelerinden en çok etkilenen ülkelerden biri olan Japonya, ekonomik verilerin olumsuz gelmesiyle birlikte artan endişelerle karşı karşıya.

İhracat Rakamları ve ABD Etkisi

Japonya ekonomisine ilişkin endişeleri artıran temel göstergelerden biri ihracat rakamları oldu. İki ülke arasındaki ticari görüşmelerde somut bir ilerleme kaydedilemezken, açıklanan son veriler endişeleri derinleştirdi:

  • Haziran Ayı İhracatı: Yüzde 0,5 düşüş
  • Haziran Ayı İthalatı: Yüzde 0,2 artış
  • Mayıs Ayı İhracatı: Yüzde 1,7 azalış
  • ABD’ye İhracat (Haziran): Yüzde 11,4 azalış
  • ABD’ye Otomobil İhracatı (Haziran): Yüzde 26,7 gerileme
  • Çelik İhracatı: Yüzde 27 azalış

Bu veriler, Başkan Trump’ın ülkeye gönderilen ürünlere yüzde 25 gümrük vergisi uygulanacağını bildirmesinin ardından geldi. İhracatın üst üste ikinci ayda da düşüş göstermesi ve Japonya ekonomisinin yılın ilk çeyreğinde yüzde 0,2 daralması, ülkede teknik resesyon ihtimalini güçlendiriyor.

BoJ’un Politikaları ve İç Ekonomik Zorluklar

Ekonomik verilerin yanı sıra, Japonya Merkez Bankası’nın (BoJ) para politikalarına ilişkin belirsizlikler de devam ediyor. ABD’nin yeni gümrük vergileri, Banka’nın planladığı faiz artırımlarını erteleyebileceği beklentisini doğurdu. Trump’ın Japonya ile bir ticaret anlaşması yapma konusunda şüphelerini dile getirmesi de bu belirsizliği pekiştiriyor.

Pirinç Krizi ve Enflasyon Baskısı

Japonya iç piyasada da önemli sorunlarla boğuşuyor. Ülkede kurumsal iflaslar, 2025’in ilk yarısında 12 yıldan bu yana ilk kez 5 bin seviyesini aştı. Temel gıda maddesi olan pirincin fiyatındaki artış ise hem tüketicileri hem de politikacıları zor durumda bırakarak ülkenin gıda güvenliği konusunu yeniden gündeme getirdi.

Bu durum, BoJ’un enflasyonla mücadelesini de karmaşıklaştırıyor. Haziran ayında Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yıllık bazda yüzde 3,3 artarken, bu oran Banka’nın yüzde 2’lik hedefinin oldukça üzerinde seyrediyor. Ticaret savaşları ve pirinç krizi, BoJ’un düşük faiz oranlarını yükseltme çabalarını zorlaştırırken, enflasyon halk arasında hükümete yönelik en büyük eleştiri konusu haline gelmiş durumda. ABD Başkanı Trump’ın Japonya’ya pirinç ithal etmesi yönündeki baskısı ise mevcut sıkıntıyı daha da artırıyor.

Analist Değerlendirmeleri ve Gelecek Beklentileri

Analistler, özellikle ihracattaki zayıflamanın Japon ekonomisini resesyona sürükleyebileceğine dair endişelerin arttığını belirtiyor. Trump’ın politikaları ve olumsuz makroekonomik verilerin ülkede bir resesyon-enflasyon ikilemi yarattığı ve bunun da BoJ’un politika alanını daralttığı ifade ediliyor.

Konuyla ilgili AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Asya Piyasaları Uzmanı Süleyman Mete Özbalaban, farklı bir perspektif sundu.

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün (OECD) Japonya ekonomisinin 2025’te yüzde 0,7, 2026’da ise yüzde 0,4 büyüyeceği öngörüsünde bulunduğunu hatırlatan Özbalaban, “Şirketlerin 2025 ve 2026 yıllarında satış ve faaliyet karlarında ılımlı bir düşüş bekleniyor. Ancak bu sert bir düşüş değil. Satış ve karların negatif olmaması resesyon ihtimalini ortadan kaldırmaktadır. Japon Merkez Bankasının ‘Tankan’ adlı araştırmasına göre 2025 yılında Japonya’da makina-teçhizat yatırımının yüzde 14,3 oranında artacağı beklenmektedir. Özel sektörün yatırımlarının olumlu seviyelerde olmasının resesyon ihtimalini azalttığı düşünülmektedir. Resesyon ihtimalinin olması durumunda yatırımların negatif olması beklenirdi.”